“Mastering Elliott Wave” adlı kitabında Glenn Neeley’in ifadesi ile, Elliott Dalgası bakış açısına göre, bir piyasadaki fiyat hareketlerinin çizimi topluluk psikolojisinin grafiksel gösterimidir. Elliott dalga teorisi, piyasa fiyat hareketinin görünen rastsal akışını topluluk psikolojisinin doğal akışına dayanan tanımlanabilir ve öngörülebilir kalıplara çevirir. Teknik analizin diğer formlarından farklı olarak Dalga Teorisi, fiyat davranışı noktasından hareket eder. Piyasa hareketlerinde tesadüfler, acayiplik ya da sınıflandırılamazlık yoktur. Tarih tekerrür etmez, düşüş ve yükselişler benzerlik gösterirler. Çünkü her bir fiyat hareketi Elliott’un tarif ettiği standart dalga modellerinden biridir. Ancak her fiyat hareketi özgündür ve kendi ilerleme mekanizması içinde incelenmelidir. Tarihin farklı dönemlerinde, dünyanın dört bir yanında, kültürleri ve demografik özellikleri tamamen farklı insan kitlelerinin, temel koşulları birbirinden farklı piyasalarda, farklı yatırım araçlarında birbirine benzer fiyat hareketleri oluşturması, fiyat hareketlerinin rastgele oluşmadığının en önemli kanıtıdır.

Dalga Teorisi de insan davranışlarını ve bu davranışların sayısal değerlere dönüştüğü piyasaları ölçek olarak alır. İnsan davranışları ise, coğrafi, ırksal ve demografik özelliklerden bağımsız olarak dünyanın her yerinde aynıdır. Ancak koşullar ne kadar benzer olursa olsun, grafikler üzerinde birbirine benzemekle birlikte her biri özgün dalga yapıları oluştururlar. Ralph Nelson Elliott, teorinin uygulanabilir olması için gerekli koşulları şu şekilde tarif ediyor:

-Fiyatların tamamıyla serbest olarak belirlendiği bir piyasa (burada serbestten kastedilen,

-Fiyatların satıcılar, devlet ya da bir organizasyon tarafından değil, alıcılar tarafından belirlendiği piyasadır).

-Ölçülebilir ve düzenli parametreleri bulunan bir piyasa
            -İstatistik açısından anlamlı sayıda alıcı ve satıcısı bulunan (bir diğer deyişle yeterli derinliği olan), tekelci olmayan bir piyasadır. Bu üç koşulu taşıyan her piyasaya, Elliott Dalga Prensipleri uygulanabilir.

Elliott, Doğa’nın Yasası (Nature’s Law) isimli kitabında, “Herhangi bir haber ya da haberler serisi, ilerlemekte olan bir trendin gerisinde yatan neden değildir. Aslında, uzunca bir süredir, aynı olaylar, birbirinden çok farklı trendlere farklı etkilerde bulunmaktadır. Bu süre boyunca, krallar öldürülmüş, savaşlar ve savaşların yıkımları yaşanmış, çöküşler, panikler, iflaslar, yeni çağ, yeni umutlar, güven patlamaları ve her türlü tarihsel ve duygusal gelişim yaşanmıştır. Her şeye rağmen, boğa piyasası yoluna devam etmiş, ayı piyasası da haberlere piyasanın tepkisini denetleyerek, ana trendin içindeki uzatma ve oranları belirlemiştir. Bu özellikler, haberlerden bağımsız olarak, piyasanın muhtemel gelişimini tahmin etmekte kullanılabilir.” demektedir. Piyasa trendlerini, haberlerin sonucu olarak değerlendirenler, haberlerin önemini doğru tahmin yeteneklerine güvenmektense, at yarışlarında daha fazla şansları olacaklarını düşünmelidirler. Bu nedenle, “ormanı görebilmek için, çevredeki ağaçlardan daha yüksekte olmak gerekir.” Elliott Dalga Teorisi’nin temel varsayımı “verimsiz ve dengesiz” bir piyasanın var olduğudur. Varsayıma göre, fiyat hareketlerini belirleyen, korku ve hırslar içindeki kitlelerin sosyolojik davranışlarıdır.

            İnsan etkinliklerini, doğanın tüm diğer süreçlerinden ayrı tutan, rastgele, kestirilemez ve tahmin edilemez olarak kabul eden yaklaşımların aksine Dalga Prensipleri, büyümenin evrensel matematik modeli olan Fibonacci sayı serilerinden hareketle insan etkinliklerinin sonucu olan tüm süreçlerin de düzenli ve kestirilebilir yapılar içinde geliştiğini varsayar. Günümüzde halen en iyi öngörü aracı olmakla birlikte, dalga prensipleri tek ve temel öngörü aracı olmayıp, piyasanın nasıl davrandığının detaylı açıklamasıdır. Dalga prensibinin en önemli yönü, piyasa analizi yapılabilmesi için piyasanın genel durumunun anlaşılmasını sağlamasıdır. İnsan faaliyetlerinin birçok alanı dalga prensibini takip eder. Fakat borsa en fazla kullanılan yerdir.