Bu hafta sizlere bir yaşam öyküsünü ele alarak yaşanmışlıkları dile getirerek bizlere nasıl bir kazanım çıkarırız sorusuna yanıt aradım.

Emeksiz yemek olmaz der atalarımız. Ne güzel söylemişler yemek yerken bile çiğnemek bir enerji harcamak lazım.

Azimle, cesaretle ve ‘’başaracağım’’ duygu ve düşüncesiyle yılmadan çok çalışmak lazım. Alınan ödüller insanı mutlu edeceğine şüphe yok. Asıl önemlisi bu yolda yaşadığınız heyecanlar, katlandığınız zorluklar insanı ayrı bir dünyaya götürür.

Düşünün bir laboratuvarda çalışıyorsunuz. Hatta günde 12 saat insanlığa hizmet etmek ana gayeniz olmalı. Bilim insanı olacaksınız, mühendis olacaksınız, sanatçı olacaksınız ve hayatın her alanında ilerleyeceksiniz. Ne olursa olsun bu yoldan dönmemek lazım.

Hiç kimse başarının merdivenine tırmanırken elleri cebinde çıkmamıştır.Bu işe gönül vermiş emek vermiştir. Ancak o zaman başarının hazzını yakalamış ve bahtiyar olmuştur.

  Düşünüyorum da benim bir dayım var.Kendisi aslen veteriner sağlık memuru olup; Urfa’nın bir köyünde görev yaparken memleketine daha iyi hizmet etmek için memuriyetten ayrılıyor. İstanbul ‘da özel bir veteriner firmasının temsilciliğine talip oluyor. Zamanla bu sektörde sevilen bir insan olunca kendi işinin patronu olmaya karar veriyor.Kardeşlerini de bu işe kanalize edince Türkiye de tanınan bir iş insanı haline gelityor.

Ne yaparsa yapsın çalışanın hakkını her zaman gününde ödemeyi kendine bir prensip ediyor. Bu prensiplere kardeşleri de sahip çıkınca birlikten kuvvet doğar derler. Giderek sektörde arana bir marka haline geliyor.

Mustafa Baysan özellikle memleketi Mersin’e sahip çıkarak eğitim, sağlık, üniversite  gibi kuruşlara maddi ve manevi desteklerini esirgemeyerek kuruluşların haklı bir yere gelmesini sağlıyor. Bu pandemi zamanında su borcunu ödeyemeyen bir çok insana destek vererek onlara dokunuyor.Ne güzel bir duygu insan olabilmek.

İyi ki bu insanlar var. İyi ki bir yaşamda öyle insanlarla karşılaşıyoruz diyerek yazımı noktalıyorum. Emeksiz bir başarı olmaz diyerek yazımı noktalıyorum.

Sağlıkla kalın…