Star Alışveriş          Merkezi giriş katının sol tarafındaki koridorun sonunda üç tane masaj koltuğu ve iki tane de normal koltuk vardır. Geçen gün aynı bölgedeki teknoloji mağazasından çıktığımda söz konusu koltukların arasındaki boşluğa bir kabinin konulduğu dikkatimi çekti.

          Yakınına gidip baktığımda içinde oturur vaziyette bir vitrin mankeni gördüm. Önünde bir cam küre, devamlı renk değiştiren ışığı ile ilgi uyandırıyor. Kulak arkasındaki kırmızı çiçeği ile gülümseyen genç kız “Falcı Güllü” imiş.

          Bilgilendirme notuna göre sağ taraftaki deliğe bir lira atıyorsunuz, küreye elinizi koyuyorsunuz bir süre sonra sol taraftaki boşluktan falınızı alıyorsunuz.

          Zamanım olduğu için merak edip boş koltuğa oturup bekledim. Güllü’nün ziyaretçileri çoğunlukla genç kız ve hanımlar oldu. On beş dakikalık sürede dört beş tanesi fal baktırdı. Market yazarkasalarından çıkan hesap pusulasına benzer kağıtta ne yazdığını merak ettim. Bir liraya kıyıp denemeyi düşündüm. Magazin gazetelerinin burç falı köşelerindeki benzeri şeylerden farklı olmayacağına kuşku yoktu. Fala da inanmadığım tuzağa düşmedim.

          Fal, bazı şeylere bakarak, örneğin kahve telvesi, iskambil kağıdı, bakla gibi, gelecek hakkında bilgiler ileri sürmeye denir. Bu işi yapana da falcı. Herhalde bu iş, insanda düşünceyle birlikte merak duygusu gelişmeye başladığı andan itibaren başlamış olsa gerek. Çünkü ilk çağlarda bile bilinmeyen gelecekten haberler veren kahinlere rastlanır.

          Kahinlerin en meşhuru 1500 lü yıllarda yaşamış Fransız astroloğu NOSTRADAMUS dur. Günümüze kadar gelen kehanetlerinden pek çoğu gerçekleşmiştir. Bu arada yaşadığı yıllarda yanacağını haber verdiği Pouzin şehrini kendisinin yaktığı söylenir.

          Osmanlı döneminde Sarayda önemli bir yeri olan Müneccimbaşını görürüz. Yapılacak her önemli işten, alınacak her karardan önce onun görüşüne başvurulurdu.

          Eldeki bazı bilgilere, geçmişte yaşanmış deneylere ve olayların akışına göre olabilecekleri tahmin etmek mümkündür. Ancak bu kesin değildir. Örneğin hava tahmini raporları. Atmosferik olayların gelişimine göre işin uzmanları bilimsel değerlendirmeler yaparak önceden hava tahminleri yapmakta ve son teknolojik olanaklarla gerçekleşme oranı yüzde yüze yaklaşmaktadır. Bu kesinlikle falcılık değildir.

          Aslında falcılığı ne bilim ne de din kabul eder. İslamiyet’te büyük günahlardan biri sayılır. Ne yazık ki bu işi geçim vasıtası yapan, hoca sıfatı taşıyanlar çoğunlukta. Sıkıntıya düşenler onlara koşarak medet ummakta.

 

          Fal ve falcıların etkisinde kalarak, onlardan aldığı bilgilerle yaşamına yön veren daima aldanır ve zararlı çıkar. Kötü haberlerin sıkıntısı önceden kendisini sarar. İyi haberlerin rehavetine kapılıp yapması gerekenlerin çoğuna boş verir. Ama söylenenlerin hiçbiri gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğrar. Merakınızı gidermek istiyorsanız falı bir salon eğlencesinden öteye götürmeden hoşça vakit geçirin. Çıkarsa ne ala çıkmazsa da üzülmeyin.