1970 İstanbul Kasımpaşa doğumlu olan Koyuncu, 1985 yılından beri Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşamaktadır. 5 çocuk annesi olan Koyuncu, şu an Sosyoloji bölümünde eğitim görmektedir. 7 yıl boyunca köşe yazarlığı yapan ve ‘Feryal’ adında kendi hayat öyküsünü anlattığı romanı 2022 yılında yayımlanan Koyuncu, Avrupa Rizeliler Derneği’nde MYK üyeliğinin yanı sıra Avrupa El Ele Vakfı Genel Müdürlüğü yapmaktadır.

Söyleşisinin bir kısmında Koyuncu düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:

“Ben, böyle internetten yazı indirip koy ondan sonra işte anlat, ben bunu sevmiyorum. Yürekler neyi anlatacak. Siz bana ne anlatmak istiyorsunuz?  Veyahut ne anlatalım,  siz karar verin. Şuandaki gençliğin problemi var mı? Bence problemleri yok. Gençlik çok güzel. Gönülleri güzel. Birbirlerini seviyorlar. Tabii, ‘Türkiye Yüzyıl’ında Gençlik’ diye bir konu söyledik. Aslında öyle bir konu sunduk. Ama gençliğin konusu bitmez. Gençlerin bana soracağı soru varsa alırım. Ama ben size birazcık, kitabımdan bahsetmek istiyorum. Müsaade ederseniz… Neden diyeceksiniz? Kitap, İstanbul’da yaşamış Osmanlı kültürüyle, Türk kültürüyle, diniyle bütünleşmiş bir ailenin evladının çok genç yaşta Almanya’ya gitmesiyle başlayan bir serüven… 1985 senesinde Almanya’ya gidiyor ve Avrupa diye gözünde çok büyüttüğü İstanbul’dan gitmesine rağmen Avrupa’nın çok çok güzel ve gelişmiş bir ülke olduğunu düşünen bir genç, daha doğrusu çocuğun evlenerek Avrupa’ya gitmesiyle başlayan bir serüveni. İki ayrı kültür, akraba evliliği yapmasına rağmen asimile olmuş bir eş ile bir hayata merhaba deyişi. Ve hayatta, bütün sıkıntılarını, bütün dertlerini, hepsinin onun bir imtihanı ve onun için bir basamak olduğunu bilip, ayağının altına koyup yavaş yavaş yükselen ve sonunda da insanlara hayatını anlatmaya karar veren bir hayat hikayesi bu.

Neden bu kitabı yazmayı gerek gördün derseniz, ben şunu istiyordum güzel gençlerden. Benim de 4 tane kızım ve 1 oğlum var. 36 yaşında bir kızım, en küçüğü de 24 yaşında. Yani gençlerle aram benim çok iyidir. Gençlere şunu söylemek istiyorum. Hayatta hiçbir şey ama hiçbir şey yorulmadan, mücadele edilmeden asla ve asla başarıya ulaşamaz. Her zorluğun arkasında mutlaka güzel günler vardır. Dikensiz gül olmaz, ama dikenine de katlanarak gülü kokluyoruz. Gençler bu son yüzyılda herhalde bu internet çağı mı diyelim, artık bu kadar her şeyin el altında olması mı diyim. Çok çabuk bitkinlikler göstermeye başlıyorlar. Yani, şu kadarcık çocuk bile artık istediğini elde ediyor. Telefonda istediği yere giriyor. İstediği bilgiye ulaşıyor. Ve, kendilerinin çok fazla bilgi bildiğini sanarak hayatlarına yanlış yönler veriyorlar.

Her yerde ben hala şunu söylüyorum. Severek evlenin. Tanışarak evlenin. Ama mutlaka büyüklerin de fikrini alın. Yaşanmışlık her zaman en büyük reçetedir insanlar için. Çünkü bir şeyi yaşadıktan sonra daha güzel ifade edebilirsiniz. Ben kendi evlatlarıma bunu söyledim. Sizin bana getireceğiniz damat adayları başımın üstündedir. Yaşayacak olan sizsiniz. Ama, anneniz olarak bana bir şey sorarsanız ben de size bunun yaşanmışlıklarımla anlatırım.

Ve işte Feryal, bu şekilde meydana geldi. Feryal’i yazdım. Feryal’in anlamı nedir diye sorarsanız, ben kitabı yazarken dedim ki kitabın çok güzel bir anlamı olsun. Hem okuyan Feryal olsun. İçinde kendini bulsun. Feryal, gözleri güzel bakan kadın demek. Ben gerçekten insanlara hep güzel bakarım. İnsanlara nereli, olduğunu, dinini, mezhebini sormam. Ben insanın şurasına bakarım. Şuradan bana gelen güzel bir sinyal varsa alır, ben de onu buraya koyarım. O yüzden, gözleri her türlü, ruhen güzel bakan, gerçekten güzel bakan herkesin kitabı olsun istedim. Ve ben kitabımı gençlere armağan ederek kitabımda dedim ki, ben anneme ithafen ve gençlere hediye ederek bu kitabı yazdım. Çünkü, dünyayı ayakta tutan bizler değil, gençlerdir. Gelecektir. Sizlerin fikirleri, yürüyüşleri, anlatımları biz sizlerden aslında ilham alarak yol alıyoruz. Bizim tecrübemiz olabilir ama sizin bize bakışınız, sizin bize yol göstermeniz çok güzeldir. Bazen 6 yaşındaki torunumdan çok güzel fikirler alıyorum. Çünkü onun bana anlatım şekli kendi dünyasındandır. Herkesin dünyasından bir filiz alırsak ve ekersek, bahçemizde çeşitli güller olur. O yüzden gençliğe ben bir şey anlatmak istemiyorum. Gençliğin bize anlatması lazım. Neler bekliyorsunuz? Neler istiyorsunuz? Bu dünya sizin dünyanız, bizlerse size sadece yardımcı olacağız.”

Tuğba ALTIN/Haber

Her Güne Yeni Bir Söyleşi – Tülay Demircan Koyuncu (5)Her Güne Yeni Bir Söyleşi – Tülay Demircan Koyuncu (1)

Editör: Rümeysa Şahin