Saygıdeğer okurlarım,

Geçen haftaki yazımın içeriği ve mesajı ne yazık ki bazı okurlarıma ulaşmamış olacak ki beni bizzat arayarak sitemlerini ilettiler.

Dediler ki, halk ne yapsın? Yönetenler elini atmadıkça. Yönetenler derken resmi kuruluşlar bahse konu ise benim yazımın içeriğini pek kavrayamamışsın. Resmi kurumların işi bu değil ki.

Hulusi Babanın köftesi ve piyazından, Resul dayının dondurması ile tavuk göğsünden olsa da yesek derler.

Termal Kaplıcalarına gelen kral ve kraliçelere gelmeyin demez ki, üstelik gurur duyar.

Çınarcık ilçemizde 10 küsür balık restoranının 2’ye düşmesinde de onların uzaktan yakından alakası yok.

Cumhuriyet bayramlarının resmi geçit törenlerinin baş mimarları esnaf ve sivil toplum örgütlerinin esamesi yoksa yine resmi kurumların hiçbir dahli olmaz.

Süper Ligin kapısından dönen Yalovaspor’un bugün kendi taraftarları ile amatör kümede mücadele edecek olmasında da resmi kurumların bir suçu olamaz.

Buna benzer onlarca, yüzlerce örnek vardır kanaatimce. Bizler halk olarak veya sivil toplum olarak üzerimize düşen görevleri bir başkasından beklersek, büyük bir yanılgı içinde oluruz.

Resmi kurum ve kuruluşlar adaleti temsilen huzur ve güveni sağlayan geçici görevlilerimizdir. Ama bizler öyle mi, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları ve halkımız, Yalova’mızın daimi sahipleriyiz.

Buna tabi ki belediyemizde dahil. Bizler sivil toplum örgütleri, turizm konulu panele, Termal Oteli salonuna ayak basmamış, turistik ilçemiz Çınarcık’ın denizine elini uzatmamış kişilerin temennileri ve saptamalarıyla bugünlere geldik.

Çınarcık sahilinin kumunu alıp götürmelerine de ne yapıyorlar acaba deyip geçtik. Binlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çeken, Gökçe Pınar barajının tek beslenme kaynağı olan suyun yarısının başka bir ilin sınırlarına çevrilmesinde baka kaldık.

Bunların yüzlercesini biz halk olarak yitirdik, bitirdik. Herhangi bir yerleşim bölgesinde devletin yapacağı bir projeye halk olarak itiraz ederken, bizler ise dünyada eşi emsali az bulunan zenginliklerimize sırtımızı döndük, dönüyoruz.

Yalova şehrimiz, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde büyüdü, gelişti. Bizler bırakınız üzerine yeni yeni projelerle bir şeyler katmayı, olanı da yitirdik.

Saygılarımla.