Yolcular iskeleden gemiye geçişte dolambaçlı yollardan geçirilerek adeta eziyet çektirilmesine karşı tepkilerini ortaya koyuyor. Bu uygulamanın nedeni ise İDO’nun binanın denize bakan cephesinin kullanımını özel bir işletmeye kafe-restoran olarak vermiş olması. Vatandaşlar yağmurlu, fırtınalı havalarda ve yaşlılar, çocuklar, hastalar için bu uygulamanın tam bir azap olduğu eleştirisini getiriyor.

“İDO’nun esas hizmeti kafe işletmeciliği mi?”

Yalova’dan karşı kıyıya sıkça seyahat Dr. Erdinç Köksal, bu durumu şöyle anlattı; “Yalova İDO iskelesi onarım için aylardır kapatılmıştı. Çok şükür bir süre önce açıldı ve hayli emek verilen iskele Yalovalıların hizmetine sunuldu. Önemli bir değişiklik olarak iskeleye bir de restoran kafe açılmış. Böylece bekleyen yolcular için güzel bir mekan oluşturulmuş. Birkaç gün önce Kartal’a gitmek üzere iskeledeydim. Geminin hareketine 10 dakika kala yan taraftaki kapı açıldı ve yolcular gemiye doğru değil de, ters yöne gitmeye başladılar. Önce 20 adım kara istikametinde yürüdük. 3 basamakla daha aşağıdaki iskele zeminine indik. U dönüşü yaparak gemi yönüne doğru 45 adım gittik. Tekrar 4 basamak çıkarak 34 adım sonra gemiye ulaşabildik. Her yolcu gibi ben de şaşkındım. Gemi, iskele binasından 34 adım mesafede beklerken, bizler U dönüşlü, inişli çıkışlı 99 adım yürüyerek ancak gemiye ulaşabilmiştik. Bu akla ve mantığa tersti. Dönüşte baktım ki, iskele binasının denize bakan tüm mekanı leb-i derya kafe – restoran olarak kullanılıyor. Peki ama İDO’nun esas hizmeti insanlara deniz yoluyla ulaşım sağlamak mıdır, yoksa kafe işletmeciliği midir? Bu olay insanların aklına hep Aziz Nesin’i getiriyor. Sahi o yüzde kaç demişti?” diyerek ironik bir dille anlatıyor. 

Muhabir: TE Bilişim