İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir, İYİ Parti’nin 14 Mayıs 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde Yalova’da ittifak yapmama kararını ve kendisinin 2024 yılında yapılacak olan Belediye seçimlerinde, Yalova Belediye Başkanlığı için aday olmak istediği ve 14 Mayıs’taki Milletvekili seçimlerinde İYİ Parti’nin bu yüzden ittifaktan bağımsız olarak seçime girdiği iddialarına cevap verdi.

28. Dönem Milletvekili seçimlerinde, Millet ittifakı ile ittifak yapsaydınız 1 milletvekili daha kazanma ihtimaliniz vardı. Bu kararın pişmanlığı yaşanıyor mu?

Osman Kendir: Bizim 9 Nisan’da adaylarımız açıklandığı günden beri İl Yönetimi olarak bütün teşkilatlarımızla birlikte, ilçe, üyelerimiz, bize gönül verenler ile birlikte çok ciddi anlamda bir sahada bir emek sarf ettik. Ve bütün üyelerimiz özveriyle çalıştı. Bütün gönül verenler özveri ile çalıştı. Elbette biz de isterdik ki 1 milletvekili çıkaralım ve bütün amacımız da buna yönelikti. Saha çalışmalarımızı yaparken, milletvekili adaylarımız ile sahayı dolaşırken, insanlar ile temas ederken programlarımızı anlatmaya çalıştık. İki seçimi bir arada götürdük. Hem Cumhurbaşkanlığı seçimi hem de milletvekilliği seçimi. Maalesef 1 milletvekili de çıkaramadık buradaki karar da halkın verdiği karar. Onların verdiği her türlü karara da saygılıyız. O anlamda benim insanların, halkın kararları üzerine bir söz söylemem doğru olmaz.

Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday olacağınız söyleniyor. Bu yüzden oy potansiyelinizi de ölçmek için milletvekillerine ortak girmediğiniz vatandaşlar tarafından konuşuluyor. Bu konunun gerçekliği nedir?

Osman Kendir: Gerçeklikle hiçbir alakası yok. Şöyle söyleyeyim. Bizim partimiz liyakat, adalet, eşitlik ilkesi üzerine çok önem veren bir parti. Ve tek düşüncemiz buradan 1 milletvekili çıkarabilmek ve 13. Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçtirebilmekti. Bir sonrakini düşünmek bu vatana ihanet olur. Biz böyle bir ihanetin içerisinde olamayız. Teveccüh olabilir, insanlar bizi bir yerlerde görmek isteyebilirler ama kimsenin kişisel ikbali, milletimizin, memleketimizin ikbalinden önünde değil. Biz özellikle ben kendim olarak bu işin içerisine girmem. Bu söylemleri de çok doğru bulmuyorum. Eksik olmasınlar böyle bir teveccüh varsa Allah onlardan razı olsun ama biz bir şey olacağız diye de ülkemizi herhangi bir ateşin içerisine de atmayız. Bu anlamda biraz daha açayım. Biz bulunduğumuz makamlarda herhangi bir beklenti içerisinde olmadan bulunuyoruz. Burada İl Başkanı olmak istememin en başındaki sebeplerden bir tanesi, ben kurumsallığa çok inanan birisiyim, kurumsal bir yapı kurup o kurumun başında, o yapının başında kim olursa olsun, doğru hizmetin çarkların doğru dönebilmesini sağlamak… Ve iki tane çocuğum var. Biri 8 yaşında, biri 9 yaşında. Bunlar bana “Baba böyle kötü günler geçtiğinde sen ne yaptın” diye sorduğunda ben elimden gelen mücadeleyi verdim diyebilmeliyim. Benim mücadelem buna. Bu anlamda da işimizi, gücümüzü, çocuklarımızı geride bıraktık. Hatta şunu söyleyebilirim. Kızım bana dedi ki… Bir gün saat 7 gibi eve gittim. Üstümü değiştirip çıkmak durumundaydım. 35 gün boyunca çoluğumuzu, çocuğumuzu görmedik. “Baba niye geldin” dedi kızım bana. Yani bunlara cevap vermeyi arayan birisi olarak bir sonraki adımı da düşünmeyi de kendime hakaret sayarım. Böyle bir niyetimiz varsa da o günkü koşullarda bunun için hareket ediyor olmamız bence doğru olmaz. Bizim istikbalimiz değil, memleketin, milletin istikbali önemlidir.

MUHABİR : Göktuğ Doğukan Yüksel

KAMERA : Rümeysa Şahin

Editör: Rümeysa Şahin