İndi-Bindi Fiyatı Neden Sabit Değil? İndi-Bindi Fiyatı Neden Sabit Değil?

1999-20004 ve 2009-2014 yılları arasında Yalova Belediye Başkanlığı’nı üstlenmiş Yazar Yakup Bilgin Koçal, birbirinden farklı konularda görüş ve düşüncelerini paylaşmaktan imtina etmiyor. Fikirlerini açıkladıktan sonra Yalova gündeminde önemi bir yer edinen Koçal son olarak 1972 yılından itibaren tüm dünyada kutlanmaya başlanan 5 Haziran Çevre Günü özelinde dikkat çekici bir paylaşım yaptı ve bu günün kutlanmaya başlamasının batının kendine tarihine karşı bir günah çıkarma olduğunu söyledi.

“Doğa tahakküm altına alınacak bir rakip oldu”

Önümüzdeki hafta kutlanacak “5 Haziran Çevre Günü” günü nedeniyle her sene olduğunu gibi bu senede duyarlılık söylemleri duyacaklarını söyleyen Koçal, “Fikirler ihtiyaçlardan çıkar. Çevrecilik modern dönemin tezahürüdür. Modern dönem, insana hürriyetini(!) vererek tabiattan yani "varlığın bir"liğinden ayrıştırdı ve böylece doğa tahakküm altına alınacak rakip oldu. Çevrecilik, rakibe acımanın vicdani çığlığıdır. İslâmiyet adalet, Hristiyanlık merhamet dinidir, denir. Doğa, Allah'ın ayeti ise, yaratılışa uygun olan yani doğal olan adildir. Yaratılışı anlamak yani doğayı keşfetmek adaleti hakim kılmaktır. Nietzsche, Hristiyanlığı doğa karşıtlığından dolayı günahkârlık inancı olarak suçluyor, o hâlde Batının çevreciliği günah çıkarma ritüeli olsa gerek” ifadelerini kullandı.

“Yürüyen Köşk gönül ontolojisinin sembolü olabilir”

Çınar ağacı kesmemek için Yalova’daki evini demir raylarla yürüten Atatürk’ün batılı anlamda çevreci olarak nitelendirilemeyeceğini belirten Koçal, “Zaten o zamanlar henüz öyle bir moda oluşmamıştı ama şimdi herkes çevreci. Fakat her Türk gibi Mustafa Kemal'in de âlemi 'Bir' kabul eden ontolojik kabulü vardı. Doğa rakip değildi, bütünün bir parçasıydı: İnsan, hayvan, bitki hatta canlı cansız tüm varlıklar gibi... Şehrimizin bir markası olan 'Yürüyen Köşk' çevreciliğin değil, gönül ontolojisinin sembolü olabilir” dedi.

Haber/Göktuğ Doğukan Yüksel

Editör: Arda Yavuz