Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Yalova Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Metin Öksüz, “Yalova Üniversitesi İnsan Toplum Bilimleri Fakültesi’nde doktora öğretim görevlisiyim. Aynı zamanda aile danışmanıyım. Doktora tezimde engellilerin evliliği üzerine çalışmalar yaptım ve aile danışmanlığını da birleştirerek yola devam ettik. Biz bölüm olarak uzun zamandır Yalova Yeni Yaşam Engelliler Derneği ve Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu ile birlikte farklı çalışmalarımız oldu. Örneğin Koçum Babam, Yedi Renk Yedi Şehir projelerinde yer almıştık” ifadelerini kullandı. “Bizler bu insanların ya da çevredeki insanların profesyonel dostlarıyız” İhtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıkan ve hem dernek tarafından hem de Yalova’da ilk kez gerçekleştirdikleri çalışmada özel durumlu çocukların annelerini ele aldıklarını söyleyen Yalova Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Metin Öksüz, “Anneler bu süreçte hep geride planda kalmış ve artık tükenme noktasına gelmişlerdi. Bizde hiçbir şey yapamazsak bile onları dinleyecek bir zemin sunmak gerekiyor. Birilerinin onları dinlemesi gerekiyor. Ben kendi rolümü burada şöyle tanımlıyorum. Bizler bu insanların ya da çevredeki insanların profesyonel dostlarıyız. Hem işimizi profesyonel bir şekilde yürüteceğiz hem de dostça yapacağız. Geçen hafta ilk tanışma oturumumuzu yaptık. Çokta güzel geri bildirimler aldık. 4 haftalık bir oturum gerçekleştireceğiz. Grup şeklinde 12 anneyle birlikte çalışıyoruz. Bunu grup terapisi şeklinde de düşünebilirsiniz” dedi. “Annelerimize bireysel danışmanlık hizmeti vereceğiz “ Grup terapisi bittikten sonrada annelere bireysel danışmanlık hizmeti vereceklerine değinen Dr. Öksüz, “Çünkü grup ortamında söylenemeyecek şeyler olabiliyor. Grup ortamında söylenen şeyler genel geçer olabiliyor. Ama herkesin yaşadığı kendine özeldir. O yüzden bizde aynı anda bunun bireysel tarafını da yine ben gönüllü olarak vereceğim. Derneğin gönüllü aile danışmanı şeklinde yürüteceğiz. Burada herhangi bir ücret söz konusu değildir. Ailelerimiz zaten buraya çocuklarıyla gelen aileler. Üniversitemizin misyonu olan üniversiteyle halkı ve kenti birlikte götürmek ve bir bütün olarak görmektir. Üniversite olarak kente de faydamızın olması lazım. Bu doğrultuda bizimde bir sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “En büyük ayrımcılığı kök ailelerin yaptığını görüyoruz” Engellilere yönelik ayrımcılığın en çok toplumdan geldiğini düşünüyoruz ifadelerini kullanan Yalova Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Metin Öksüz, “Ama işin içine girdiğimizde en büyük ayrımcılığın kök ailelerin yaptığını görüyoruz. Birinci derece aile yakınlarının yaptığını görüyoruz. Çocuk olarak ilk başta kabul görüyorlar ama yetişkinlik döneminde ciddi engellenmelerle karşılaşıyorlar. Kendi içlerinde yapamazsın, edemesinler ya da konu evlilik ise engelli biriyle evlendi diye çocuğunu dışlayan aileler var. Ayrımcılık içerden başlıyor. Bu yüzden bizim içeriden çalışmamız gerekiyor. Dışarıdan gelen tepkilere duyarsız kalabilirsiniz ama içeriden gelen tepkiye duyarsız kalamıyorsunuz. Aileler hep sineye çeke çeke dolmuşlar ve incinmişler. Aslında biz şu anda ileri de yapacağımız bir projenin ön hazırlığını da yapıyoruz. Bir eğitim paketi yazmayı ve bu pakette hangi başlıklar ele alınmalı bunun üzerine çalışarak telifini aldıktan sonra da Türkiye’ye ve tüm dünyaya yayılmayı düşünüyoruz” diye konuştu. “Topluma çocuklarımızı kabullendiremedik” Terapiye katılan anneler ise şunları dile getirdi: “Bu terapi bizim için çok önemli ve bize çok iyi geldi. Metin hocamıza teşekkür ediyoruz. Çocuklarımızın toplum içindeki yerlerinin daha iyi olmasını istiyoruz. Çocuklarımızla nasıl bir yol çizeriz burada onu öğreniyoruz. Çocuklarımıza normal bireyler gibi davranıyoruz fakat toplumunda çocuklarımıza normal bir bireymiş gibi davranmalarını istiyoruz. Topluma çocuklarımızı kabullendiremedik ve kabul etmiyorlar. Çocuklarımızı kenara itmelerini istemiyoruz.” HABER/ RÜMEYSA ŞAHİN