Fikret Aydoğan’ın öncülüğündeki Bodur İncir projesi, hem bölge çiftçisine umut hem de Türkiye’ye yeni bir üretim modeli sunuyor.
Aydoğan Fidancılık, Yalova’da örtü altı incir yetiştiriciliğiyle yeni bir tarım modeli deniyor
Yalova’da tarımsal üretime yeni bir soluk kazandırmak amacıyla harekete geçen Aydoğan Fidancılık İşletmecisi Fikret Aydoğan, iki yıldır yürüttükleri incir yetiştiriciliği çalışmalarını anlattı. Aydoğan, “Bizim için küçük bir adım ama bölgemiz için büyük bir umut. Yeni bir şey keşfetmiyoruz ama puzzle birleştiriyoruz..” dedi.
“Enek” ve “İlek” Hassasiyeti: Döllenme Verimi Belirliyor
İncir yetiştiriciliğinde sıkça karıştırılan kavramlara da değinen Fikret Aydoğan, “enek”in dişi incir ağacı, “ilek”in ise erkek incir ağacı olduğunu hatırlatarak dölleme sürecinin önemine dikkat çekti:
“İncirde en büyük hassasiyet ‘enek’ meselesi. Döllenme olmazsa incir meyvesi atıyor, verim düşüyor. Bizim orada kendiliğinden çıkan bir erkek ağacımız var ama yetmediği için döllenmemiş meyveler dökülmüş. Enikleme sürecine dikkat edersek, sera ortamında çok daha kaliteli sonuçlar alabileceğimizi gördük.”
Yalova’da Bodur İncir Denemesi: “Bir Heyecan Katmak İstedik”
Bursa’nın ünlü siyah incirinden ilham alarak Yalova’da farklı bir çeşit üzerinde çalıştıklarını ifade eden Aydoğan, bu süreci “ürüne değer katma” amacıyla yaptıklarını söyledi:
“Bursa’nın siyah altınına özeniyoruz elbette ama rekabet değil, ürüne fayda sağlayacak bir heyecan yaratmak istiyoruz. Biz Yalova’da buna ‘Bodur İncir’ dedik. Çiftçimiz çalışkan, yeniliğe açık. Bu işin doğru anlatılmasıyla birlikte Yalova da kaliteli incir üretiminde adından söz ettirebilir.”
“Telli Terbiye ile Bodurlaştırılmış İncirler Yeni Umut Oldu”
Dünyadaki yeni incir üretim modellerini yakından takip ettiklerini belirten Aydoğan, Japonya ve Avrupa ülkelerinde kullanılan telli terbiye yöntemiyle incir ağaçlarının bodurlaştırıldığını anlattı:
“Japonların ve Avrupalı üreticilerin yaptığı gibi telli terbiye yöntemiyle inciri bodurlaştırıyoruz. Bizim ovamızda 6-7 bin dönüm arazi var, kivi üretimi yapılan bu alanlarda denemeler yapıyoruz. Telli terbiye olmadan da sık dikim yöntemiyle başarılı sonuçlar alınabileceğini gözlemledik.”

“Sera Ortamı İncire Kalite Katıyor”
Aydoğan, örtü altı üretimin incir için büyük bir potansiyel taşıdığını, bu yöntemin ürün kalitesini ve dayanıklılığını artıracağını ifade etti:
“Serada üretimle dolu, yağmur ve çevresel riskleri ortadan kaldırıyoruz. Dışarıda incir azalmışken serada hâlâ meyve bulabiliyoruz. Bu da üretim süresini uzatıyor. 200 metrekarelik küçük bir alanda başladık ama bu deneyim bize çok şey öğretecek.”

“Ziraat Bankası’nın İmkânlarıyla Kaliteli Üretime Odaklanacağız”
Tarımda yeni finansal olanaklara da değinen Aydoğan, Ziraat Bankası’nın destek programlarının üreticiye önemli fırsatlar sunduğunu söyledi:
“Ziraat Bankası örtü altı meyve üretimi için ciddi imkânlar sağlıyor. Yeter ki çiftçi bu kaynakları tarıma yönlendirsin. Bizim hedefimiz çok üretim değil, kaliteli üretim yapmak.”
“Yalova Tarımına Yeni Bir Sayfa Açıyoruz”
Aydoğan Fidancılık olarak uzun yıllardır fidan üretimi yaptıklarını hatırlatan Fikret Aydoğan, incirle ilgili çalışmalarının bir “yeniden keşif” niteliğinde olduğunu vurguladı:
“Biz yeni bir ürünü getirmiyoruz aslında. Yalova’da incir geçmişte de denenmiş ama bazı sebeplerle unutulmuş. Şimdi biz o zincirin eksik halkasını tamamlamaya çalışıyoruz. Bu bizim için bir aile kararı. 75-80 fidanla başladık ama bu küçük deneme bile bize büyük bir yol açtı.”
“Dünya İncirin Peşinde, Biz Niye Olmayalım?”
Aydoğan, sözlerini dünya genelinde incire artan ilgiyi hatırlatarak tamamladı:
“İspanyollar, Fransızlar bizim incir bahçelerini gezmek istiyor. Dünya bu meyvenin peşinde. Biz neden olmayalım? Yalova’da kaliteli, katma değerli incir üretimiyle ülkemize yeni bir model kazandırabiliriz.”




