Son 10 yılda biri birbiri ardına yayımlanan 8 eseriyle, toplumsal meseleleri, tarihsel analizleri ve kentsel dönüşüm tehlikelerini kaleme alan Koçal, “Siyasetten emekli oldum, kaleme mesai veriyorum” diyor. Son kitabı "Kapitalizmin Kıyısında Bir Şehrin Hikâyesi" ile özellikle Yalova’nın kaderi üzerinden Türkiye’ye seslenen Koçal, bu eserin bir çığlık olduğunu söyledi.

“Siyasetten emekli oldum, kitaplara döndüm”

2014’te aktif siyaseti bırakmasının ardından kendisini bütünüyle yazı dünyasına adadığını belirten Koçal, bu süreci şöyle anlattı:

“Çocukluğumdan beri çok kitap okurdum ama yazmak hiç aklımda yoktu. 2014’te belediye başkanlığını bırakınca bir boşluk oluştu. Önce çok yoğun okumaya başladım, ardından yazma dürtüsü gelişti. İlk romanım Mansur, aslında belediyede gerçekleştiremediğimiz bir projenin hikâyesiydi. Adına Zambak Projesi dediğimiz bir projeyi gerçekleştiremeyince çok üzülmüştüm. Bari tarihe bir not düşeyim dedim, roman oldu.”

5 roman, 3 fikir kitabı: Her biri birbirini tetikledi

Koçal, son 10 yılda yayımladığı 8 kitabın sıradan bir yazarlık sürecinin ürünü olmadığını vurguluyor:

“İlk romanımdan sonra bir zincirleme etki oldu. Her eser bir sonrakini doğurdu. Romanlarımın yanında fikir eserleri de kaleme almaya başladım. Bütüncül Tarih, Şehri Yeniden Kurmak ve son olarak Kapitalizmin Kıyısında Bir Şehrin Hikâyesi... Bunlar birbirinden kopuk değil; aksine birbirini tamamlayan metinler.”

“Yalova kapitalizmin kıyısında, uçurumun eşiğinde”

Son kitabında özellikle kapitalizmin şehirler üzerindeki etkisini ele alan Koçal, çalışmasında Yalova özelinden yola çıkarak Türkiye’ye mesaj veriyor:

“Bu kitap bir çığlık. Kapitalizmin saldırganlığına karşı sessiz kalamayız. Yalova özelinde anlatıyorum ama aslında Türkiye’nin pek çok kenti aynı tehlikeyle yüz yüze. Cumhuriyet öncesinden bugüne Yalova’nın geçirdiği dört büyük dönüşümü ele aldım: Ermeni ve İtalyan mülkiyet dönemi, Atatürk’ün özgürlük vizyonu, Amerikan Hava Üssü’nün etkileri, Akkök Grubu’nun sanayi yatırımları ve son 25 yılda yaşanan kontrolsüz büyüme. Artık Yalova’nın bir hedefi yok, sistem şehri şekillendiriyor.”

“Yalova’nın çöp yığınına dönüşmesini engellemeliyiz”

Koçal, kente yönelik öngörüsünü ise açıkça ortaya koyuyor:

“Yalova, eğer bu gidişat durmazsa dünyanın çöp kutusuna dönebilir. Plansız yapılaşma, hızlı nüfus artışı ve kapitalizmin rant hırsı şehri tehdit ediyor. Ben bu kitapta sadece eleştirmedim; çözüm de önerdim. Yöneticilere, siyasetçilere ve halkımıza bu kitabın yol gösterici olmasını istiyorum.”

“Yazmak da bir eğitim süreci”

Koçal, edebî gelişim sürecini ve roman yazarlığında yaşadığı değişimi de samimiyetle paylaştı:

“Roman yazmak fikir kitabı yazmaktan farklı. Kurgu, dil, karakter derinliği... İlk kitabımda acemiliğim vardı. Zaten zaman zaman düşünüyorum, ‘Mansur’u acaba tekrar mı yazsam’ diye. Ama her kitapta biraz daha geliştim. İstanbul’da bir hocadan roman yazımı üzerine dersler de aldım. Öğrenmenin sonu yok.”

“Her kitap yeni bir çocuk gibi”

Kitapların fiziksel olarak eline geçtiği anlarda yaşadığı duyguları anlatan Koçal, “İlk kitabım geldiğinde sanki yeni doğmuş bir çocuğum olmuş gibi hissettim. Her seferinde öyle. Kitabı kokluyorum, sayfalarını çeviriyorum. O heyecan hiç geçmedi. Çünkü bir eser kalıcı olur. Bu duygu tarif edilemez.” Dedi.

“Kitaplara ulaşmak isteyenler için...”

Koçal’ın tüm kitapları internetten ulaşılabilir durumda. Ayrıca Yalova’da Özgün Kitabevi üzerinden de temin edilebiliyor.

“Eskiden Yalova Kitabevi vardı, rahmetli dostumun yeriydi. Şimdi Özgün Kitabevi var orada. Kitaplarımı orada bulabilirsiniz.”

 Yakup Koçal’ın Eserleri:

Mansur

Pusat

2051

Son Müfreze

Dava

Bütüncül Tarih

Yalova OSB’de Gençlik Haftası Doyasıya Kutlandı! Yalova OSB’de Gençlik Haftası Doyasıya Kutlandı!

Şehri Yeniden Kurmak

Kapitalizmin Kıyısında Bir Şehrin Hikâyesi

Muhabir: Sezgin Altınel