3.Kültür şûrasının sonuç raporuna yansıyan önemli başlıklarından biri de ‘’Kültür Varlıkları, Müzeler ve Arkeoloji Komisyonunun önerileri arasında ise bakanlığın yeni bir kültür politikası oluşturması ve müzelerin yeniden yapılandırılması yönünde seferberliğe vesile olması, müzelerin aynı zamanda birer eğitim kurumu olarak işlev görmesine yönelik adımların atılması, Türkiye'nin tapu senetleri sayılan eski mezarlıklardaki taşların belgelenerek yayımlanması yer aldı. ‘’ bu maddedir.

Net ve anlaşılması kolay olan bir madde. Bütün ilgili kesimlerin altına imza koyacağı bir tavsiye olmuş bu paragraf. Ülkemizdeki kültür varlıkları ve müzeler kültürel mirasımızın en öncelikli korunması gereken değerlerimiz. Araştırılması yapılmış, çıkarılmış, kayıt altına alınmış olan kültür varlıklarımızı en iyi şekilde korumamız devletimizin en önemli görevidir. Müzelerimizin fiziki şartlarının iyileştirilmesi, arkeolojik çalışmaların daha hızlı ve sağlıklı yürütülmesi için bu konunun uzmanlarının nezaretinde yeni bir politika oluşturulması gereklidir. Bayındırlık ve imar çalışmaları sırasında kültürel varlıklarımızın zarar görmemesi için her türlü tedbirin alınması kaçınılmazdır. Bugün şehirlerin ulaşım ve imar çözümleri uygulanırken arkeolojik, kültürel ve tabiat değerlerimize zarar vermemek önceliklerimiz arasında olmalıdır. İstanbul doğumlu olduğum için gençlik yıllarımda yaşadığım bu şehirde ve başka şehirlerde bolca gördüğümüz tarihi değere sahip mezar taşlarımız hızla yok olmaktadır. Bir kısmı çalınmakta bir kısmı bilinçsiz kişilerce tahrif edilmektedir. Bu sorunu çözecek bir yöntem bulmamız gereklidir.

Şûranın sonuç raporundaki bir sonraki paragrafı ‘’Sahne Sanatları Komisyonunca tiyatro, bale ve operayla ilgili alanlarda faaliyet gösteren kurumların fiziki, idari ve yasal düzenleme gerektiren sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılması, sahne sanatları repertuvarlarında yerli ve yabancı eser dengesinin milli değerler gözetilerek sağlanması, ödenekli tiyatroların tıpkı özel tiyatrolar gibi daha özgür ve etkin olabilmesi için özerkleşmesi, bürokrasiden kurtulması ve devletin amir değil hami konumuyla var olması, başlangıçta Samsun, Hatay, Kayseri ve Gaziantep gibi illerde Devlet Tiyatroları Bölge Müdürlükleri açılması önerildi ‘’ olarak yazılmış.

Bu tavsiye kararında bulunan komisyonun kaleme almış olduğu metine bende aynen katılıyorum. Devlete ait sahne sanatlarının uygulandığı kurumların fiziki, idari ve yasal düzenleme ihtiyacı duyduğu eksikliklerin bir an önce giderilmesi için zaman kaybetmeye gerek yok şu an ki imkanlarla bile bu sorunlar neticeye ulaşabilir. Devlete bağlı çalışan sanat kurumlarının özerk olması fevkalade önemlidir. Özerkliğin sağlanması için yasal şartların bir an önce girişimde bulunmak gereklidir. Devlet Tiyatrolarının ve Devlet Konservatuarlarının çoğaltılması gereklidir. Şehirlerimizin daha modern ve çağdaş hale gelmesi için sanat kurumları yaygınlaşmalı ve desteklenmelidir. Sanatla geçimini sağlayan insanların özlük hakları iyileştirilmelidir.

Kültür şûrasının tavsiye kararında ‘’Ortak kültürel hafızaya sahip ülkelerin de dahil olduğu İstanbul merkezli bir 'sinema fonu' ve 'sinema enstitüsü' oluşturularak ortak

filmlerin yapılması, savaş, göç gibi toplumsal hafızada yer etmiş olayların yaşandığı otantik mekanların film çekimleri için değerlendirilmesi, Türk dizi sektörünün, evrensel insani değerlere uygun içerik açısından denetlenmesi, dizilerin kültür ve medeniyetini tanıtma, sevdirme, Türk markalarını özendirme aracı olarak kullanılması, Türk sinema arşivi, müzesi ve Yeşilçam sinema platosu kurulması, ödül alan yapımlar için seyirci bileti üzerinden destek verilmesi ve biletlerin kütüphanelere gidenlere, müze kart alanlara dağıtılması gibi uygulamalarla bu yapımların tanıtılması, dizi emekçilerinin çalışma şartlarının hafiflemesi için dizi sürelerinin dünya standartlarına indirilmesi, kültür ürünlerinin üretimi ve tüketiminden KDV ve stopajın kaldırılması." Konusu önemli ve gereklidir.

Ortak kültüre sahip olduğumuz coğrafyalarda tarihi değerlerimizi öne çıkaracak sanatsal yapıtların hazırlanmasına destek olmak önemlidir. Tarihsel ve bilimsel temele dayalı gerçeklerin saptırılmadığı, gelecek nesillere doğruların anlatıldığı eserler bırakmak boynumuzun borcudur.