Özellikle görme ve işitme engelli vatandaşların istedikleri web sitesine olan erişimlerinin mümkün olmadığını ve kendi gibi engelli olmayan vatandaşların buna erişiminin olmasının getirdiği fırsat eşitsizliği ile adaletsizlikten yakınan Arslanhan, engelliler için düzenlenecek pek çok iş kolunun onlar için düzenlenerek yürürlülüğe girebileceğini ifade etti. Arslanhan, kendilerinin dernek ve federasyon olarak bu konuda yeni politikalar geliştirmeye çalışarak bu alanda yeni bir yol açmak istediklerini dile getirerek, geçmişte Milli Eğitim Müdürlüğü ve İŞKUR ile de işbirliği içerisinde bulunduklarını aktardı.

Yalova bazında değerlendirdiğimizde zihinsel olsun, downsendromlu olsun, otizimli olsun… Yalova’nın engel durumu ne seviyede?

Veri tabanı bahsettiğiniz konu. Türkiye’mizin de içinde olduğu sıkıntı bu. Net veri tabanımız yok. Yani şöyle yok. Atıyorum rakamsal olarak 3 bin tane zihinsel engellimiz var. 2 bin tane bedensel var. 500 tane görme var gibi söylemler olabilir. Bizim istediğimiz veri tabanı o değil. Biz bunun ilk çalışmasını 20 yıl önce yapmaya çalıştık. Bir noktaya kadar getirdik, ondan sonra gücümüz yetmedi. Ver tabanı şöyledir. Kaç tane engelli var, durumlar ne, eğitim durumları ne, sağlıktan neyden faydalanıyor, mesleki eğitim ne almış, elinde ne belge var, ihtiyacı ne, çözüm politikası ne? Bizde böyle bir veri tabanı olacak ki bu veri tabanından ilk politikamızın ne olacağı, yol haritası çıkacak onu uygulayacağız. Şimdi Yalova’da zihinsel engellilerimiz oldukça yoğun. Bedensel engellimiz yoğun, SP’liler yoğun. İşitme engelli arkadaşımızın bir grubu var. Hepsinin ayrı ayrı beklentiler var. Biz buna dernek olarak ve federasyon olarak gücümüzün yettiğince kendimiz politika belirliyoruz. Örnek vereyim. Zihinsel engellilerde meslek eğitimin önemini vurgulamak için çeşitli kurslar açıyoruz. İŞKUR ile de açıyoruz. Halk Eğitim’de de açıyoruz. Belirliyoruz, alandaki ihtiyacı tespit edip belirliyoruz. Bunu  Milli Eğitim’e de götürdük. Mesela İlk gür yetiştiriciliği kursu açtık Yalova Yeni Yaşam Engelliler Derneği’nde. Bunu açma sebebimiz şuydu; Yalova’da bahçecilik ve seracılık ön planda, engelliler bu işi yapabilir. Okuldaki politikayı değiştirelim. Gelin okuldaki alanlar… İşte mesleki eğitim alanları okulumuzda hobi tarzıydı. Onu mesleğe çevirelim. Nihayet yaptık onu, başardık. Sonuç itibariyle artık mesleki anlamda eğitim almaya başladılar.

Kursta kaç tane öğrenciniz var?

O dönem 20 kişiye açtık. Zaten daha fazlasını açmıyoruz. Öyle kademe kademe… En son şey açtık işte. Silah kabzası üretim atölyesinde istihdam garantili kurs açtık sonuç itibariye ve en az 5 kişi işe başladı. Birkaç işi bıraktı gerçi ama sonuçta biz yol açtık. Dedik ki oturduğu yerde silah kabzasını yapacak. Zımparalayacak, işleyecek, boyayacak, kutulayacak.  Basit bir iş ama sürekli olan bir iş. Sigortalı, servisi var, yemeği var. Bir engelli için gayet rahat yapabileceği bir iş alanıydı. Bu tür alanlar var Yalova’da önemli olan koordinasyonu sağlamak meselesi. Bunda da en önemli etken STK’lar, İŞKUR, yerel yönetim…. Bizim aslında o noktaya geleyim. Şu an Yalova’dan beklentimiz şu, Türkiye’den beklentimizde o. Bir Federasyon Başkanı olarak ta onu söylemiş olayım. Bugüne kadar ki engelliyle ilgili… Şu bir gerçek Ak Parti engelliler ile ilgili devrim niteliğinde yasalar çıkardı.  İş konusunda, mesleki eğitim, özel eğitim, özel eğitim de çalıştınız, bilirsiniz, şöyle söyleyeyim. Mesela biz Dernek olarak özel eğitim hizmeti 1995’te verirken daha devlet bu şeye sahip çıkmıyordu. Sokakta, evinde, mahallesinde sıkışıp kalmıştı engelli. Özel eğitime gidemiyordu. Çünkü ayrı bir bütçe, yer yoktu, okul yoktu. 97’de Milli Piyango’yu Yalova’ya kazandırdık. Özel eğitim bir noktaya geldi. 2005’te Ak Parti şunu yaptı. Ki o kanun çalışmalarında bende vardım, aktif rol aldık. Sigortası olun, olmasın bütün engelliler özel eğitim hizmetine dahil edildi. Bu bir devrimdi. Ama şimdi mesleki eğitimde de var, istihdam da var, sağlık ta var. Bakım yasası geldi. Ama şimdi biz ne diyoruz. Evet şu ana kadar tamam, bundan sonraki politikalarınızı belirleyip, belirli bir düzeye geldik ama uzun zamandır rutindeyiz. Bir tık üzerine nasıl çıkabileceğimizin hesabını bizim yapmamız lazım. Merkezi hükümetin aldığı kadarları yerelde nasıl uygulayacağız, daha iyi bir noktaya nasıl getireceğiz? Bunu bizim oturup bir masada değerlendirip bir politika… Erişilebilirlik kanunu var. Yasası var, mevzuatı var. Biz Yalovalı olarak ne yapmamız lazım? Kaç tane toplu taşıma aracını nasıl değiştireceğiz. Hemen kısa vade, uzun vade politikalarımızı belirlememiz lazım. Erişilebilirlikte köprüleri, kaldırımları nasıl düzelteceğiz? Hepsinin politikasını belirleyip yol haritasını çizmemiz lazım. Parklar erişilebilir nasıl olacak, kamu binaları nasıl olacak? Evet, erişilebilirlik komisyonumuz var bu ilde, onlar denetimlerini yapıyorlar ama denetim başka bir şey, önden yapmak başka bir şey. Mesela tam emin değilim galiba Yalova’da hiç yok. Mesela bilgiye erişimde görme engelli işitme engelli hiçbir kamu kurumunun web sitesine erişemiyor. Niye? Çünkü onlara uygun format yok. Ben erişebiliyorum ama görme engelli erişemiyor. Onun da benim gibi o web sitesine girip kullanabilmesi lazım.

Şimdi belki o değişebilir, GBT çıktı ya. GBT tanımlayıp.

Artık bunu topluma duyurma… Bir de şöyle bir şey yapmaları lazım. Biz bilgiye erişimde onu çok önemsiyoruz. Kurumların web sitelerinin birbirine bağlantılı olması lazım. Çok farklılık gözetmemesi lazım. Görme engelli bir siteye girip başka format üzerinden, başka siteye girip başka format üzerinden hepsini hafızada tutması çok zor oluyor. Yani bir akışkanlığı paralel de götürmek lazım. Yalova olarak da bunu başarabiliriz diye düşünüyorum.

Tuğba ALTIN/Haberler

Editör: Rümeysa Şahin