1999 Marmara Depremi’nin merkez üssü olan Yalova’da, aradan geçen 25 yıla rağmen kentsel dönüşüm konusunda kayda değer bir adım atılmadığı eleştirileri yeniden gündemde. Anahtar Parti Yalova İl Başkanı Hüseyin Özdemir, yaptığı sert açıklamada hem merkezi hükümeti hem de yerel yönetimleri hedef aldı. Özdemir, “Bu şehir hâlâ ölümle burun buruna yaşıyor. Bu, doğa değil; siyasi bir tercihin, yönetsel bir ihmalin sonucudur” dedi.
“Merkezi İktidar Sınıfta Kaldı”
Açıklamasında iktidarın deprem gerçeği karşısında yıllardır yeterli adımı atmadığını vurgulayan Özdemir, “Kentsel dönüşüm halk için değil, rant için planlanıyor. TOKİ gibi kurumlar gerçek ihtiyaç sahipleri yerine yandaşlara hizmet ediyor. Yalova’da kaç bina riskli, kaç yapı çürük bilen yok. Şeffaf bir envanter bile ortada yok” diye konuştu.
“Belediyelerin Sessizliği Suç Ortaklığıdır”
Yerel yönetimlerin de eleştirildiği açıklamada, son 25 yılda hiçbir belediyenin halkla birlikte gerçek bir dönüşüm planı yapmadığına dikkat çekildi. Özdemir, “Belediyeler ya süreci yok saydı ya da koltuklarını korumayı tercih etti. Acil tahliye planları bile hazır değil” ifadelerini kullandı.
Anahtar Parti’nin halkla birlikte, yerinden etmeden bir dönüşüm modeli önerdiğini belirten Özdemir, dönüşümün halkın katılımıyla, mahalle toplantıları ve yerel referandumlarla gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu.
“Denetimsizlik Bitecek, Kamuoyu Bilgilendirilecek”
Partisinin çözüm önerilerini de paylaşan Özdemir, belediyelerde bağımsız denetim kurulları kurulacağını ve tüm adımların kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. Özellikle düşük gelirli ailelerin yerinden edilme korkusunun son bulacağını dile getiren Özdemir, sosyal konut projelerinin hızla devreye sokulacağını söyledi.
“Bu Bir Yaşam Hakkı Meselesidir”
“Bu mesele sadece bir inşaat meselesi değil; yaşam hakkı meselesidir” diyen Özdemir, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Eğer merkezi iktidar da, yerel yönetimler de bu şehri ölüme terk ediyorsa; biz Anahtar Parti olarak buna seyirci kalmayacağız. Bu düzeni değiştireceğiz. Yalova’nın sokakları yıkılmadan önce, bu zihniyet yıkılmalıdır.”