Yalova'da, 27 Mayıs 2012'de bir kavgaya müdahale ederken biber gazı kullanarak 31 yaşındaki Çayan Birben'in ölümüne neden olduğu ileri sürülen 4 polis memurunun yargılanmasına devam edildi.
Yalova Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan haklarında dava açılan tutuksuz yargılanan Tekin Ceyhan, Ercüment Küçükakça ve Serhat Ayhan Yeni katılmazken İbrahim Baltacı ise duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme heyeti başkanı Metin Uğur, standart biber gazı spreylerinin içeriklerinin ne olduğu, insan sağlığına zararlı olup olmadığı, öldürücü etkiye sahip olup olmadıkları ve kişide önceden var olan rahatsızlıklara bağlı olarak ölüme neden olup olmayacağı hususlarında Adli Tıp Kurumu 5. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca hazırlanan raporun geldiğini dile getirdi.
Raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildiği bildirildi:
“Capsaicin'in ‘oleoresin capsicum’ adı verilen bir tür biber ekstresi olduğu, irritan etkisi nedeniyle kargaşa kontrol ajanı olarak emniyet güçleri tarafından sprey olarak kullanıldığı, spreyin üzerine sıkıldıkları kişilerde deri ve mukozalarında tahrişe, gözde tahriş, yanma ve yaşarmaya, laringospazma, baş ağrısına ve kusmaya neden olabileceği, bu bulguların astım, kardiyovasküler sistem hastalığı gibi durumlarda özellikle kapalı ve yakın mesafelerden maruz kalındığı durumlarda daha belirgin olabileceği, sorulduğu üzere kişinin kendisinde mevcut olan hastalığın mahiyet ve derecesine göre hayati tehlikeye neden olabileceği oy birliği ile mütalâa olunur.”
Çayan Birben’in baygınlık geçirdiği internet kafenin hard diskine ulaşılması için yazılan yazının cevabında ise bulunamadığına dair yanıt geldiği de bildirildi.
Sanık polislerin avukatı Ali Çelik, Adli Tıp Kurumu raporlarında biber gazının yakın, yoğun ve kapalı alanda sıkılması halinde bu etkiyi göstereceği belirtildiğini kaydederek, “Olayımızda ise açık alanda, parkta sıkılmıştır. Müvekkil mahkemeye de örnek numune olarak teslim edilen spreyin onda birini bile kullanmamıştır. İçindeki oranda binde 2-3 oranındadır. Müvekkilim ile ölen şahıs arasında herhangi bir husumet, olay öncesi herhangi bir ilişki bulunmamaktadır. Polis Vazife ve Selayet Kanununun verdiği özel bir yetki ile anons edilen olaya gitmiştir. Olay sırasında müvekkil olay yerine gittiğinde aniden şiddetli şekilde gelişen kavga ortamında ve taraflardan birinin elinde silahtan sayılan çelikc bulunduğu halde olaya müdahale etmek durumunda kalmıştır. Yaptığı şey de 16. Maddede belirtildiği üzere kendisine görevi gereği verilmiş yetkisi dahilinde gaz sıkmıştır” dedi.
Sanık İbrahim Baltacı ise vefat eden kişiye karşı herhangi bir gaz kullanımının söz konusu olmadığını belirterek, “Vefat edenin bulunduğu yer ile olay yeri arasında 40-50 metre mesafe vardır. Yoğun gaza maraz kalması mümkün değildir. Parktan çıktığında da arkadaşları tarafından görülmüştür. Yüzüne gaz sıkılan birisi park içerisinden çıkamaz” dedi.
Birben'in ailesinin avukatlarından Sabri Kuşkonmaz ise raporda kapalı, yoğun ve yakın mesafe olursa etkinin daha fazla olacağının belirtildiğini dile getirerek, “Bu nedenle savunmanın buna ilişkin beyanlarına katılmıyoruz. Vefat eden olay yerinde kavgayı ayırmak maksadıyla olayın içinde bulunmuştur. Uzak mesafede olduğu doğru değildir. Bu husus telsiz konuşmalarında da geçmiştir. Hem 5. İhtisas Kurulu, hem de Yalova ATK hayati tehlike saptamasında bulunmuştur. Polisin olay sırasında kullanmış olduğu silahın kanuna nizama uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Yakın mesafeden biber gazı kullanımı Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin sayısız kararlarında mahkum edilmiştir. Olay sırasında üçüncü bir kişinin cop çıkarmasından hareket edilerek müvekkile böyle bir eylemde bulunulması kanuni değildir. Bu raporlardan sonra öldürmenin polislerin eliyle kasten olduğu hususu açıkça ortaya çıkmıştır. Rapor doğrultusunda karar verilmesini talep ediyoruz. Sanıkların da tutuklanmasına karar verilmesini talep ediyoruz” ifadesini kullandı.
Kuşkonmaz, sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, tevsii tahkikat talebini yargılamaya katkı sağlayacak nitelik taşımadığı, dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporlarında yargılamanın sonuçlandırılmasına yetecek bilgi ve görüş bildirildiği değerlendirildiğinden, bu husustaki talebin reddine oybirliğiyle karar verdi. Tutuklama taleplerini reddeden Heyet, dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Mahkeme sonrasında gazetecilere açıklama yapan Birben ailesinin avukatı Sabri Kuşkonmaz, “Adli Tıp 5. İhtiras Kurulu, yoğun ve yakın mesafeden yapılan biber gazının hayati tehlikeye neden olabileceği, özellikle astım ve benzeri rahatsızlığı olabilen kişilerde hayati tehlikeye neden olabileceği yani ölümcül olabileceğine ilişkin rapor geldi. Bu raporun teyidi anlamında Sayın Mahkeme, Yalova Adli Tıp Kurumu’na da bir yazı gönderdi. Yalova Adli Tıp Kurumu da yine ölümün biber gazından olabileceğine ilişkin açık net ve hukuki deyimle kesin kanıt niteliğinde rapor verdi. Bu durumda Çayan Birben’in biber gazıyla öldürülmesinin kesin ve kanıtlanmış olduğu bir aşamaya geldik. Bu aşamada dosya mütalaa için iddia makamına verildi. Savcının mütalaasından sonra, her ne kadar öldürülen Çayan Birben’in ne de başka birisini geri gelmeyeceğinden eminiz ama bunun, bundan sonraki cinayetlerin önüne geçmesi, bundan sonraki polis cinayetlerinin olmaması açısından caydırıcı bir sonuçla sonuçlanmasını ümit ediyoruz” diye konuştu.
Ailenin diğer avukatı ise “İnternet kafedeki, bütün bu tür olaylarda rastlandığı gibi genel olarak kaybolması, kayıt cihazının kaybolması veya değiştirilmesi sorunu burada da yaşandı” dedi.
Birben’in kardeşi Özge Birben Yazıcı ise şunları kaydetti:
“Bugün sanki biraz umutlandık. En azından bizim için bazı şeyler yapılacağına inanmaya başladık. Adalet’in isminin kadın olarak kalmayacağına kanaat getireceğiz bundan sonra. Cidden adalet istiyoruz biz. Eğer ismi adalet ise biz bunu istiyoruz. Ağabeyim için bunu istiyoruz çünkü biz onu artık evde görmüyoruz, eve gelmiyor. Bugün hep sormak istedim ağabeyim neden öldü. Biz bu adaleti istiyoruz, bence Çayan bunu hak ediyor.”
Muhabir: TE Bilişim