Terör örgütü PKK silah bırakma kararı ile devam eden ve “Terörsüz Türkiye” adı verilen süreç işetilmeye devam ediyor. TBMM’de kurulan komisyonun ardından yeni boyut kazanan sürecin vatandaşlara nasıl anlatılacağı merak konusu olmuştu.
Bu kapsamda AK Parti’nin yoğun bir çalışma gerçekleştirdiği kulisler arasında konuşulmaya başlamışken AK Parti Yalova Milletvekili ve Teşkilat Başkanı Ahmet Büyükgümüş, NTV’de canlı yayınlanan bir programa katılarak sürece dair önemli bilgiler verdi.
Ankara’daki AK Parti Genel Merkezi’nde NTV’nin Cumhurbaşkanlığı Muhabiri Ahmet Örsoğlu bir araya gelen Büyükgümüş, dikkat çekici ifadelerde bulundu.
“Dünyanın en gelişmiş SİHA ve İHA teknolojisine sahibiz”
Sürecin nasıl ilerleyeceğine ilişkin soruya cevap veren Büyükgümüş, “Son 10 yıl içerisinde Türkiye, iki büyük kırılma ve iki büyük stratejik kazanım elde etti. Bunlardan en önemlisi, bizim iktidara gelmemizden çok daha önce, Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi mücadele içerisindeki önemli başlıklarından biri olan milli savunma sanayimizin kurulması ve geliştirilmesi oldu. AK Parti iktidara geldikten sonra da Cumhurbaşkanımız bu konuda çok stratejik adımlar attı. Bugün, %80’i geçen yerli üretim oranıyla ve en son İDEF fuarında çok kapsamlı bir şekilde gördüğümüz “çelik kubbemiz” ile beraber, yetkinliğimizi ve donanımımızı tüm dünyaya hissettirdiğimiz güçlü bir savunma sanayi altyapımız var. Neyi anlatmaya çalışıyorum? Biliyorsunuz, terörle mücadelede en çok kullandığımız araçlardan biri insansız hava araçlarıdır. Daha önce bu araçları başka ülkelerden almak zorundaydık. Ne hikmetse, tam bir operasyonun ortasında bu araçların karardığını, görüntülerinin merkeze ulaşmadığını, sık sık bozulduğunu ordumuz tecrübe ediyordu. Çok şükür bugün geldiğimiz noktada, sadece biz çok başarılı ve yetkin değiliz; dünyanın en gelişmiş SİHA ve İHA teknolojisine sahibiz. Terörle mücadelede de bu teknolojiyi çok etkin bir şekilde kullandık. Bu manada, terör örgütleri—sadece PKK değil—aynı anda çok sayıda terör örgütü ile, DEAŞ’ından PKK’sına kadar sahada büyük bir kararlılıkla ve nokta atışı bir uzmanlıkla çalışan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz var. Sahip olduğu donanım ve teknolojiyle… Birinci stratejik kazanım burasıdır” dedi.
“Tek mücadele ettiğimiz terör örgütü PKK değil”
15 Temmuz darbe girişimin hatırlatan Büyükgümüş, “Buraya dikkat çekmek istiyorum: Bir darbe girişimi oldu ve hemen bir hafta sonra düzenlediğimiz sınır ötesi harekatla dünyaya şunu söyledik: Artık Türkiye’deki terör tehdidini kaynağında yok edeceğiz. Bize bu manada Suriye’den bir terör tehdidi mi geliyor? Biz bunu kaynağında yok edeceğiz. Burada da Türkiye çok büyük bir stratejik kazanım elde etti. Bu iki büyük kazanım ve stratejik başarının ardından geldiğimiz noktada, terör örgütü bugün itibarıyla “Ben bu çalışmalarımı, terör faaliyetlerimi sürdüremez noktaya geldim ve silah bırakacağım” diyor. Şimdi istihbaratımız ve silahlı kuvvetlerimiz bu silah bırakma eylemlerini yakından takip ediyor. Bununla beraber, örgütün silah bırakmasıyla ilgili sadece istihbaratın ve Savunma Bakanlığı’nın değil, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında demokratik denetimi gerçekleştirecek; bu konunun yansımalarını konuşup tartışacak bir platformun olması da çok değerli ve önemliydi. Bu platform da çalışmalarına başladı” şeklinde konuştu. Terörler mücadelenin sona ermeyeceğini belirten Büyükgümüş, “Tek mücadele ettiğimiz terör örgütü PKK değil. Burada silah bırakacağını söyleyen, çalışmalarını artık sürdüremeyeceğini ifade eden bir terör örgütü var. Gereği de silahları bırakmaktır. Silahları bırakacaklar ya da bırakmak zorundalar. Eğer ilan ettikleri gibi bu çalışma devam etmezse, bizim terörle mücadelemiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve istihbaratımızın çalışmaları duran, aksayan ya da ara verilen bir disiplin içerisinde değil. Tam aksine devam eden, süreklilik arz eden ve sahada etkin bir şekilde sürdürülen çalışmalarla bu mesele gereğiyle ele alınmaya devam ediliyor” ifadelerini kullandı.
“Bu işi başından beri bir pazarlık veya müzakere süreci olarak görmüyoruz”
PKK’nın silah bırakacağını ilan ettiğini hatırlatan Büyükgümüş, “Az önce de ifade ettiğim gibi, istihbaratımız ve savunma yetkililerimiz bunu takip ediyor. Bu süreçle ilgili gelişmelerin siyasal ve toplumsal yansımalarını hem takip edip hem de tartışacak bir platform bu komisyon. Yani, komisyon bir şey yapacak, sonra terör örgütü bir şey yapacak şeklinde bir al-ver süreci olarak bakmıyoruz. Bu işi başından beri bir pazarlık veya müzakere süreci olarak görmüyoruz. Daha önce ifade ettiğim gibi, Türkiye iki büyük stratejik kazanım elde etti. Terör örgütü de bu kazanımlar çerçevesinde artık yoluna terör faaliyetleriyle devam edemeyeceği bir noktaya geldi ve silahlarını bırakacağını ilan etti. Şimdi burada, o sözlerinin gereğini yapmak onların açısından gerekli” dedi.
“Gece gündüz çalışan bir liderimiz var”
AK Parti’ye 14 Ağustos tarihinde kimlerin katılacağına dair soruyu cevaplayan Büyükgümüş, “Şimdi programın sürprizi olarak bunun bence burada kalması gerekiyor. Sizler de inşallah o gün programı yakından takip edersiniz. Burada önemli olan, partimizin dinamizminin ve heyecanının sürekli devam etmesi; geçirdiğimiz onca mücadelenin ardından 24. yaşımızı kutlayacak olmamızdır. Dün, tanıtım medya başkanımız Faruk Bey de ifade ettiler ki; 25 yıla uzanan partimizin kampanya sürecini birlikte yürüteceğiz. Benim siyasi analizim olarak öngördüğüm, partimizin bu süreçte çok daha yeni isimlerle bir araya gelip güçleneceği bir dönem yaşayacağımızdır” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahada olduğuna dikkat çeken Büyükgümüş, “Gerçekten devlet adamı olarak sahip olduğu onca sorumluluğa ve göreve rağmen, belediye başkanlığından başbakanlığa, oradan cumhurbaşkanlığına kadar hiçbir görevinde sahada bilfiil siyaset yapmayı bırakmamış bir isimdir. Bir ilçedeki programdan bir stat programına, gençlerle olan bir programdan ana kademe görevindeki arkadaşlarımıza kadar, tüm toplum kesimleriyle, teşkilatlarımızla, sivil toplum kuruluşlarıyla her zaman iç içe; milletimize doğrudan gönlüne ve zihnine hitap edecek şekilde söylemeye çalışan, gayret eden, gece gündüz çalışan bir liderimiz var. O yüzden “Erdoğan sahaya inecek mi?” diye sorarsak, bu çok büyük bir haksızlık olur. Cumhurbaşkanımızın çalışma tarzı, sahada, sahanın içerisinden sürekli bilgi toplayıp siyaset geliştirmek üzerine kurulu” diyerek sözlerine son verdi.