‘Çakallar istedi diye kurtlar ölmez’
‘Çakallar istedi diye aslanlar Ölmez’ diyerek. Her neyse biz bu sözü ilk Lucescu’un ağzından duyduk. Galatasaray SK Teknik Direktörü idi. Sonra Beşiktaş’ta görev yaptı. Şampiyonluklar kazandı, başarılara imza attı.
Ama sonunda adamı kovduk, Türkiye’den. Geçtiğimiz günlerde takımı Shakhtar Donetsk ile Beşiktaş arasındaki hazırlık maçını seyrettik. 4-1 kazandılar. O kulübedeydi. Başında örme bir şapka, sırtında aynı palto yada pardesü. Aynı mütevazilik, aynı başarılı Lucescu.
Futbolumuzu yönetenlerin kriterlerinin ne olduğunu bir kez daha düşündük.
…..
CHP’ninde iki aday adayı var. Daha doğrusu ikiye düştü. Genel Merkez adayı ben belirleyeceğim deyince Ertan Şener ile Ahmet Yavuz kırgınlık ve dargınlıkların zararını peşin önleme adına çekildiklerini açıkladılar.
Vefa Salman ve Mehmet Gürel aday adayı olarak kaldı. Mehmet Gürel ve açık destek veren merkez ilçe başkanı Burçin Tangürek adayın üyeler tarafından belirlenmesi için sandık istediler. Bazı kişilerce de basında lanse edildiler, Ispartalılar, kahramanlar, demokrasinin hızlı savunucuları olarak. İyi güzelde; kimsenin işi bizi ilgilendirmez, genel merkez ‘ben seçeceğim’ dediğinde aklınız nerde idi. Ertan Şener ve Ahmet Yavuz genel merkezin emrinden sonra çekildiler. Bu saatten sonra ben sandık koyacam diyen genel merkeze Ertan Şener ve Ahmet Yavuz nasıl güvenecek? Ertan Şener ve Ahmet Yavuz ‘sandık olacak’ denseydi çekilir miydi? Şimdi ‘sandık’ konulsa onlara haksızlık yapılmayacak mı?
Parti içinde yaşanmış birçok olumsuz gelişmeyi duydukta onlar bizi ilgilendirmez. Bizi yani kamuoyunu ilgilendiren; kriterlerin neler olacağıdır. Ama aday adayları arasında öne çıkanı belirlemeye yönelik yapılan anket çalışmasında aday adaylarının birinin anket firmasına önde çıkma talebiyle ciddi bir para teklif ettiği konuşuluyor. Anket firmasının bu adayın ismini genel merkeze verdiği de konuşuluyor.
Halkçılık, adalet, sosyal demokrasi, çağdaşlık eşitlik temalarını kendilerine düstur edinmiş bir genel merkez böyle bir olaydan sonra neyin peşinde çok merak ettim. Kendi partisinin içinde kendi fikir arkadaşının hakkını para ile çalmaya çalışan kişi beni ilgilendirmez. Ama bu partinin adayı olarak benim karşıma çıkıp Yalova Belediye Başkanı adayı olduğunu söylerse oy vermem. Kendi arkadaşının hakkını çalmaya kalkan adam, o koltuğa oturduğunda neyin nasıl çalınacağını düşünmez mi? ben nasıl güvenipte oy vereceğim, o genel merkez bunu düşünmez mi?
Dedim ya kriterler nedir diye?
…..
Başladık devam edelim.
Birkaç afta önce ailemizde amcamızı kaybettik. Gece 02:00 sıralarında İstanbul’da oğluna haber verdik. Hemen yola çıkıyorum, dedi.
Evi Anadolu yakasında. Oğluyla beraber otobüse binip gelecekler, ama gel gör Yalova deyince gecenin o vakti firmalar almıyor. Sebebi olarak Yalova’da durmadıklarını ceza yazıldığını söylüyorlar. Terminal var diyorlar, ‘biz oraya girmiyoruz’ deniliyor. Durumu anlatıyorlar ve 3. Araçta Yalova’ya geliyorlar. Sözün özü bina yapmak, yer satmak halk için hizmet anlamı taşımaz, önemli olan yapılan işin halka hizmet olarak yansımasıdır.
Halk doğru işi, doğru hizmeti o zaman yaşamında hisseder.
…..
Hafta sonu AKP’de de ‘temayül’ yoklaması vardı. Yani üyelerin eğilimi hangi aday adayına doğrudur, onu oyladılar. Ve oy zarfları Ankara’ya gitti.
Anket çalışması, temayül yoklaması ve genel merkez iradesi birleştirilip aday belirlenecek.
Gayet demokratik(!) bir biçimde yani’
Peki üyeler kime oy verdi.
Haberi olan var mı?
Eh! Kriter meselesi işte’
Yine karşımızda.
…..
‘Yeni yüz
Yine biz’
İlimizin baskı sektöründe kapasitesi belli. Üç büyük ilin ortasında bazı sektörlerdeki avantaj, bizde dezavantaj. Yani yatırım bizim sektörde pek cazip değil.
Ancak bu yenilenmenin gerekmediği anlamı taşımıyor elbet.
Sizlere de sempatik geleceğini düşündüğümüz yeni boyut, yeni yüzümüzle yine karşınızdayız.
Umarız beğenirsiniz.