İstanbul doğumlu ve ailesi Elmalık köyü nüfusuna kayıtlı Boz, muhtarlığa başlamadan önce yaptığı aile mesleği kasaplıktan ve şu an işletmekte olduğu bakkal dükkânından, görevinde yapmakta bulunduğu bürokratik durumlara, Yalova Belediyesi’nin Elmalık Köyü’ne yaptığı hizmetlere ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı mütevelli heyetinde yaptığı görevine dair birçok açıklamaya, Yalova Gazetesi için değindi.

Öncelikli olarak bize kendinizi tanıtır mısınız?

1975 yılında İstanbul’da doğdum. İstanbul’un Küçükyalı semtinde, Zeynep Kamil Hastanesi’nde dünyaya gelmişim. Hem annem hem de babam Elmalık köyü nüfusuna kayıtlı. İşlerim dolayısıyla İstanbul ve Bilecik ilinde yaşadım. Daha önce bir dönem 2004-2009 yılları arasında Bilecik ili Yenipazar ilçesi Yenimahalle muhtarlığı görevini yürüttüm. 2009 yılı sonunda, hem annemin hem babamın köyü olan Elmalık Köyü’ne taşındım. Önümüzdeki ilk seçim olan 2014 yılı seçiminde de Elmalık köyünde muhtarı seçildim. O günden beri hala burada görevime devam etmekteyim.

Muhtarlıktan önceki mesleğiniz nedir?

Baba mesleğimiz bizim kasaplık, Elmalık köyü ve Yalova çevresinde herkes tanır. Bütün sülalemiz kasaptır. Ben de bir müddet kasaplık yaptım. Şu anda muhtarlık hariç Elmalık köyü meydanında Meydan Market isminde bakkal dükkânını işletiyorum. Asıl gelirimiz orası yani, ekmek paramızı kazandığımız yer.

Kaç çocuğunuz var?

3 çocuğum var. İki erkek, bir kız 3 çocuğum var, öğrenciler. Kızım daha küçük, 1. sınıfa gidiyor. Oğullarım da liseye gidiyorlar.

Çınarın altında yetişen Elmalıklı siyasilerde muhtar olmak zor mu? Süreci bize anlatır mısınız?

Bu soru devamlı geliyor önümüze. Elmalık köyünün havasından mı suyundan mı ne, buranın suyundan içenler mutlaka bir yere geliyorlar. Köyümüzden çok değerli siyasetçiler çıktı. Bürokratlar, doktorlar… Köyümüzün eğitim seviyesi yüksek. Yani, öğretmen olsun, doktor olsun, siyasi olsun çok insanlar yetiştirmiş, ülkemize kazandırmış bir köy gerçekten. Siyasilerimizin köyde fazla olması, köyümüzü az daha ön plana çıkarıyor. Öne taşıyor, özellikle son iki Cumhurbaşkanlığı seçiminde köyümüzden bir cumhurbaşkanı adayı çıkmış olması köyümüzün vizyonunu da arttırdı. Gelen giden ziyaretçiler, Muharrem beyle tanışmak isteyenler, partililer bayağı bir hareketlilik getirdi. Bu da tabi bize ekstra çalışma şeyi veriyor çünkü köyümüze insanlar gelip gidiyor. Köyümüzün temiz olması, eksikliklerinin olmaması için, gelen gidenleri köyümüzü güzel göstermek ve karşılamak adına biz de elimizden geleni yapıyoruz. Bir tık daha zorlanıyoruz yani.

Köyünüzün vatandaş portföyü nasıl?

Köyümüz, TÜİK sonuçlarına göre, Yalova’nın en büyük ikinci köyü. Kozmopolit bir yapıya sahip ve Mübadele zamanında göçmen yani muhacir dediğimiz bizlerin dedeleri gelmiş yerleşmiş. Ondan sonra diğer yerel göçlerle birlikte Giresun, Rize, Trabzon, Bayburt gibi Türkiye’nin dört bir yanından gelen aileler, kalabalık ailelerle çok renkli bir çiçek haline gelmiş yani motiflerimiz çok. O da hem ayrı bir güzellik katıyor köyümüze, hem de farklı kültürleri taşıyor. Hepsiyle bir arada çok güzel yaşıyoruz. Güzel bir beraberlik içindeyiz.

Köyünüzün % kaçını tanıyorsunuz?

Güzel bir soru. Köyümüzdeki adı üstünde köy olmasına rağmen %100’ünü tanımamız gerekirken, %100’ünü tanımıyoruz. Çünkü son yıllarda değişen sistem yüzünden, köyümüze bir kişi taşındığı zaman ya da köyümüzden bir kişi gittiği zaman muhtarlıklardan bir evrak alıyordu ya da bir evrak getiriyordu. Biz bu şekilde köyümüze gelip gidenlerin hepsini tanıyabilirdik ama son yıllarda bu işlemlerin sistem üzerinden yapıldığı için biz köyümüze gelip gidenlerin bazılarından haberimiz bile olmuyor. Dediğim gibi, köyümüz Yalova’nın en büyük ikinci köyü ve kiralık evler var. Kiralık evlere geliyorlar. Küçük tarlalar ya da evler oluyor, onlara gelip yerleşiyorlar. Sınırlı zamanda gelip gidiyorlar ve ondan köyümüzdeki insanların %100’ünü tanıyamayabiliyoruz yani ama %100’ünü tanıyoruz ve devamlı istişare halindeyiz.

Burada kiralar kaçla kaç arasında değişiyor?

Kiraların fahiş artması sebebiyle zaten bu tip köylere büyük bir rağbet oluştu. Yalova’da 5-6 bin liraya ev tutamayacak durumda olanlar köylere gelerek 2 bin lira civarında bulduğu köylere gelerek yerleşiyorlar. Onun için, neredeyse boz ev kalmadı diyebiliriz. Eski olan evler bile tamir edilip bir şekilde kiraya verildi. Şu anda köyümüzde ev kiraları 2000-2500 lira civarında. Tüzel kişilere ait de birkaç tane lojmanımız var. Bu fahiş artımları uygulamadık. Şu anda 500-600 lira civarında kiralarda muhtarlığa ait binalarda kiracılarımız mevcut.

Köyünüzde kentsel dönüşümlü riskli binalarınız var mı?

Kentsel dönüşüm riskli binalar mutlaka vardır ama bizim şu anda kentsel dönüşüm mutlaka buraya gelsin şeklinde bir şey yok bence.

Bölgenizde okullar yeterli mi?

Bölgemizde okullar yeterli. Çevre köylerde olmamasına rağmen köyümüzde Elmalık Salim Delen İlköğretim Okulu adında, hem ilköğretim hem de ortaöğretim düzeyinde okulumuz mevcut. Öğrencilerin ihtiyacını karşılıyor. Bazı velilerimiz Yalova’da okutmayı tercih ediyorlar. Yalova’daki okullara gönderiyorlar. Onun haricinde zaten Elmalık Yolu üzerindeki en yakın liselere gidiyor çocuklarımız. Ulaşımımız var onun için bir sıkıntımız yok.

Burası biraz iç kısımda ve merkeze uzak, ulaşım hattı yeterli mi sizce?

Yeterli çünkü çoğu yerde olmadığı gibi 8-10 dakikada çalışan Yalova içine giden pembe minibüs hattı var. Onun için ulaşımda hiçbir aksilik yok. Zaten 1.5-2 saat arayla bir belediye otobüsü çalışıyor. Hem hastane bölgesine gidiyor hem de merkeze gidiyor. Ulaşımın yeterli olduğunu düşünüyorum.

Bölgenin güvenlik durumu ne durumda?

Merkeze yakınlığı itibariyle jandarma ekipleri zaten düzenli olarak devriyeler atıyorlar. Köyümüzde muhtarlığımızın İl Özel İdaresi desteğiyle kurmuş olduğu hem yukarı kısımda hem de aşağı kısımda güvenlik kamera sistemlerimiz mevcut. Onlardan biz de herhangi bir olayda tespit ve teşhis sürecinde olumsuz olan her türlü olayda çözülmesine yardımcı oluyoruz. Çok fazla da bir olay yaşanmıyor.

Yabani hayvanlar iniyor mu hiç köyünüze?

Yabani hayvan inişi bugüne kadar pek olmamıştır. 1-2 defa köy çevresinde domuz görülmüştür. Tehlikeli bir hayvan köy içine inme olayı bugüne kadar olmadı.

Peki mevcut mu ormanlarınızda?

Mevcut olduğunu duyuyoruz ama görmedik.

Bölgenin eksikleri neler?

Çiftlikköy Kabaklı Köyü Muhtarı Çetin Kaya, “Hayallerimi, %90 Oranında Gerçekleştirdim” Çiftlikköy Kabaklı Köyü Muhtarı Çetin Kaya, “Hayallerimi, %90 Oranında Gerçekleştirdim”

Köyümüz artık dediğim gibi büyük bir köy. Sağlık açısından merkezdeki en yakın sağlık ocağına bağlıyız. Burada haftada 1 gün bir doktor gelip ilaçları yazıyor ve muayeneleri yapıyor ama artık bunun pek yeterli olduğunu düşünmüyorum. Artık nüfusu büyük olan köylerde bir sağlık ocağı olabileceğini ya da en azından yakın birkaç köyün birleştirilerek merkez olan köyde böyle bir uygulama yapılıp faydalı olacağını düşünüyorum. Ondan sonra, köyümüze altyapı geldi. Köyümüzün yolu uzun yıllar sonra sıcak asfalt oldu fakat bundan sonra yapılan çalışmalar köyümüze doğalgaz, fiber optik kablo altyapıları geldiği için yolumuzda bir takım bozulmalar var. Ama yolumuzun tekrar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun haricinde köylerdeki en büyük problem, su. Su kaynakları, halka temiz su sağlanması biz bunu elimizden geldiğince yapıyoruz ama dediğim gibi köyümüz çok büyük. Dağınık bir yapıya sahip. Çok uzun kilometrelerce su hatları var. Dağlardan depolara gelen kilometrelerce su hatları var. Bunların tüm tamir, bakım ve onarımları köy muhtarlığı tarafından yapılıyor. Köy muhtarlığının araçları sınırlı. Ekipmanları sınırlı, iş gücü sınırlı. Eleman çalıştırabilecek maddi gücü yok muhtarlıkların, yevmiye usulüyle işçiler tutuyoruz ve artık yeterli olmuyor. Böyle büyük köylerin alt yapılarını, su ve bununla ilgili onarımlarını falan İl Özel İdare’lerince kurulabilecek ekipler veya belediyeye bağlanarak çözümlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun haricinde çok önemli bir eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum.

Mahalledeki ihtiyaç ve talepleri nasıl karşılıyorsunuz?

Köyümüzdeki alt yapı ihtiyaçları, gelen talepler doğrultusunda veya bizim değerlendirmelerimiz doğrultusunda tespit ediliyor. Bizim bunları yapmakla ilgili beraber çalıştığımız kurum İl Özel İdaresi. Biz, İl Özel İdaresi’ne bu konuyla ilgili dilekçe suretiyle başvurup taleplerimizi iletiyoruz. Bu, her yıl bu köylerle ilgili gelen ödenekler nispetinde köylere bir pay ayrılarak projelendiriyor. Su, kanalizasyon ya da çocuk parkı gibi aklınıza ne geliyorsa… Köylerdeki ihtiyaçlar artık o kadar azaldı ki, artık özel şeyler talep etmeye başladı vatandaşlar mesela 2 tane çocuk parkı yaptırdık köyümüze. Vatandaşların spor aletlerinden tutun da bir sürü şeyler… Bunlarla ilgili talepler bu şekilde karşılanıyor. Sosyal olaylarda da köyümüzdeki ihtiyaç sahiplerine, Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na yönlendirerek veya onları buraya davet ederek Aile ve Sosyal Politikalar da destek alarak bu şekilde her türlü destekte bulunuyoruz. Sakat, özürlü, engelli kişilere de Aile ve Sosyal Politikalar üzerinden, yardıma muhtaç kişilere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma üzerinden yardımda bulunuyoruz. Ben kendim de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı mütevelli heyetinde görevliyim. Her yıl buraya bir mahalle ve bir köy muhtarı seçilir. 4 yıldır bu göreve ben seçilip oradayım ve en iyi şekilde köyümdeki ihtiyaç sahiplerini faydalandırıyorum.

Mahalle muhtarlığı ve köy muhtarlığı arasındaki fark ne?

İkisi arasında ilk önce yapısal bir fark var. Köy muhtarlıkları tamamen tüzel kişiliktir. Kendi başına bütçesi olan, kendi başına çalışmalar yapan bir nevi mini belediye diyebiliriz. Ama mahalle muhtarlıklarında bu vasıf yok. Mesela, köy muhtarlıkları bir araç aldıkları zaman biz siyah plaka kullanıyoruz. Fakat mahallelerde bu yok. Mahalle muhtarları da daha çok sosyal vakıflar tarzında diyelim. Kurumlar arasında bir iletken, talebi alır. Gördüğü eksiği bildirir. Oraya yönlendirir. Ama biz direkt müdahale edebiliyoruz. Bütçemiz varsa bütçemizden yapabiliyoruz. Köy muhtarlığı biraz daha kamu diyebiliriz yani.

Tuğba ALTIN/Haber

Editör: Rümeysa Şahin