İnternete Yalova’da sel olayları ile ilgili olarak geçmişe doğru şöyle bir göz atalım.
28 Eylül 2006
Yalova Meteoroloji Müdürlüğü, Sağanak Yağış ve Sel Konusunda Vatandaşları uyardı.
13 Aralık 2009
Yalova’da sel baskını.
24 Haziran 2010
Yalova sel suları altında kaldı. Yalova'da gece saatlerinde etkili olan sağanak yağış, kentte su baskınlarına neden oldu.
28 Ekim 2010 Perşembe.
Yalova sel ile boğuşuyor.
10 Temmuz 2012
TOKİ Yalova Hacı Mehmetli Konutlarını sel bastı.
Aynı haberler gazete manşetlerinde de kendine yer bulmuş durumda.
Bu ne demektir.
Yalova’ da meydana gelecek sağanak yağmur şehirde önemli sel baskınına neden olup ciddi anlamda hasara sebebiyet verecektir.
Şimdi bazı kişiler diyecek ki!
Felaket tellallığını bırak.
Nereden biliyorsun veya nereden çıkartıyorsun böyle saçma sapan şeyleri!
Niye burada yaşayan insanları tedirgin ediyorsun gibi felsefi laflar söyleyeceklerdir.
Beyler artık uyanın!
Bu günlerde bütün dünyada ve ülkemizde seller can ve mal kaybına yol açmaktadır.
Görünen köy kılavuz istemez.
Yeni imara açılan yerlere şöyle bir bakın.
Fakat bakarken sadece bakmak için değil! Aynı zamanda gerçekleri görmek içinde bakın!
Kafanızı deve kuşu misali toprağa gömerek gerçeklerden kaçamazsınız.
Önce Yalova Hacı Mehmet Ovası olarak adlandırılan bölgeyi ele alalım.
Bu bölgeyi baştan aşağıya bir gezin.
Bilhassa yağmur yağdıktan sonra!
Bakın bakalım yağmur sularının akması için bir tane mazgal var mı, yağmur suları cadde ve sokaklar da nasıl akıyor.
Buraları iskâna açtınız fakat alt yapı diye bir şey yok.
Burayı geçelim Elmalık yoluna ve bu yolun sağında ki solunda ki yerleşim birimlerine bakın en ufak bir yağmurda sular yine cadde ve sokaklarda.
Yalova 17 Ağustos 1999 tarihinde Deprem felaketini yaşamış bir şehir olarak yine bir doğal felaket olan sel ile mal ve can kaybına uğramak istemiyor.
O zaman hemen acil olarak gerekli tedbirler alınmalı?
Kentler büyüdükçe sellerin olma sıklığının arttığı görülüyor ki! Bu da aslında bu kentlerin altyapılarının, ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilememesi, yeterli drenaj sisteminin kullanılmamasından kaynaklanıyor.
O halde drenaj sistemlerinin hemen yapılması eskilerinin acilen elden geçirilmesi gereklidir.
Sel baskınları ve taşkınlardan korunmak için her şeyden önce, doğal Bitki örtüsünün, özellikle de ormanların korunması gerekir.
Çünkü ağaçlar, yağmurun hızını keser ve yağmur sularının toprağa sızmasını sağlar. Böylece Sular toprağın yüzünde birikmez ve sel oluşumuna yol açmaz. Ayrıca Ağaç, gövdeleri, suyun yamaçtan aşağıya hızla akmasını önler.
Suyun hızını kesmek için yamaçların teraslandırılması, akarsu yataklarına setler yapılması ve göletler oluşturulması sel baskınlarının yol açacağı zararları büyük ölçüde azaltır.
Sel baskınlarından korunmanın bir yolu da akarsu kenarlarına yerleşmenin önlenmesidir.
O zaman Yalova ilinde akarsu kenarlarına bir koruma bandı oluşturularak yapılaşmaların önüne geçilmesi gerekmektedir.
 Mimarlar ve Mühendisler Odasının da bu konuda görüşü alınarak bir komisyon kurulmalı ve bu komisyon önceliğini, olasılıkla yoğun yağış sonrası risk altında bulunan bölgelerde çalışmalara başlamalıdır.
İş işten geçtikten sonra ahlayıp, vahlanmanın kimseye faydası yoktur!
İş işten geçtikten sonra suçlu aramanın veya birilerini sırf vicdanımız rahatlasın diye suçlamanın hiç anlamı yoktur!
Ben Yalova ilinde yaşayan ve bu ili gerçekten seven bir kişi olarak yetkililere sesleniyorum.
Herhalde gözden kaçan bu ayrıntıyı böyle bir felaket yaşanmadan, kimsenin malına ve canına zarar gelmeden ele alıp incelenmesi gerekmektedir.
Sevgili okurlarım bu haftalık da bu kadar. Haftaya buluşuncaya kadar hepinize sağlık, esenlik, mutluluk dolu; kazasız bir hafta temenni ederim.