İlk başladığımız günden bu yana büyük ilgi toplayan ve Yalova’daki muhtarlarımızla samimi görüşmeler gerçekleştirdiğimiz “Mahallenin Muhtarı” tüm hızı ile devam ediyor. Son olarak Altınova’ya bağlı Kaytazdere Beldesi’nin Mahalle Muhtarı Adil Sümer, Yalova Gazetesi Muhabiri Göktuğ Doğukan Yüksel ile görüşme gerçekleştirdi. Muhtar Sümer, sorularımızı cevaplandırdı.

“Seçimlere iki gün kala aday oldum”

Geyikdere Köyü Muhtarı Türker, “Köylümüze Baştan Ne Söz Verdiysek Harfiyen Yerine Getirdik” Geyikdere Köyü Muhtarı Türker, “Köylümüze Baştan Ne Söz Verdiysek Harfiyen Yerine Getirdik”

Kendisini tanıtan Muhtar Adil Sümer, “1956 Karamürsel doğumluyum. Yalova ilçemiz oldu. İstanbul ilimiz oldu. Şimdi gerçek Yalovalı olduk. Kaytazdere, Karamürsel’den koptu, Yalova’ya bağlandı. 1979 senesinde burada bir fabrika vardı. Oraya geldik, çalıştık. Fabrika kapatıldıktan sonra kendi ticari hayatımıza başladık. Örneğin Cuma günleri pazara çıkıyoruz. 2014 yılında bir muhtarımız vardı, rahmetli oldu. Onun yanında azaydım.  Seçimlere iki gün kala aday oldum. Cuma günü aday oldum. Pazar günü muhtar oldum. 3 tane rakibim vardı. 450 fark atmışım” ifadelerini kullandı.

“Dünya Kur’an okuma birincisi ile sahne aldım”

Muhtarlığının dışında yaptığı aktivitelerden bahseden Sümer, “Camii cemaati mensubu olarak sesimizin güzel olduğunu söylerler. 5 tane camii var bizde, elimizden geldiği kadar okurum.  Daha önce 5 yıl tasavvuf müziği çalıştım. Dünya Kur’an okuma birincisi Yaşar Şuhadar ile sahne aldım. Kaytadere Beldemizin Sanat Müziği Korusu vardı. Yalova’da Raif Dinçkök Merkezi’nde eserler okuduk. Yaş 67, beni hala çağırıyorlar ama benden bu kadar diyorum” dedi.

“Kiralık ev bulmak mümkün değil”

Mahallesi hakkında bilgi veren Sümer, “ Burada 81 ilden insan var. Bu tersane bölgelerine yakın olduğumuz için kiralık ev bulmak mümkün değil. Şu anda inşaatlar yapılıyor ama kiralık ev bulma şansı hiç yok. Altınova yüz ölçümü olarak bizden küçük, bütün tersaneler Altınova’da ama yetiştiremiyorlar. En az 50 bin kişini çalıştığını söylüyorlar. Onlar sağa sola dağılıyorlar. Bir evde 15 kişi de kaldığı oluyor. Bunları hep jandarma, polis ile çalışıyoruz. Aylık nüfustan gelen kayıtlara bakıyoruz. Eğer çoğunlukta insanlar kalıyorsa onları bildiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Sizin gibi bir beyefendi bir insanın muhtar çağırma tarzı bu mu?”

Unutamadığı muhtarlık anısından bahseden Sümer, “Adını vermeyeyim. Burada çok saygı duyulan bir abimiz var. Bundan önceki Vali Bey geldi, ziyarette bulundu. Baktım, öyle geziniyor. Benden önce kapmış. Elimden aldı valiyi. Adama dedim ki; Vali bey geldi. Bir hoş geldin bir de güle güle diyebildim. Hiç fırsat vermediniz dedim. Çeşme ile Camiinin ütünde kahvemiz var. Oraya çay içmeye gidiyorum. Bir de böyle rol yapmayı çok sever. Kalabalık ve yabancılar var. Çeşmenin yanındayım, bana böyle “Muhtar gel buraya…” O kadar çok canım sıkıldık ki, çok kötü niyetle gidiyorum. Adım attıkça yavaşlamaya başladım. Gittim, “Sizin gibi bir beyefendi, kültürlü bir insanın muhtar çağırma tarzı bu mu” dedim. Kıpkırmızı oldu. Cevap vermedi. Şimdi beni gördüğü yerde, “Muhtarım nasılsın, muhtarcım nasılsın…” diyor” ifadelerini kullandı.

Muhabir/Göktuğ Doğukan Yüksel

Kameraman/Göktuğ Doğukan Yüksel

Editör: Rümeysa Şahin