Müziğin insan ruhuna etkileri konusunda kimsenin aksini düşündüğünü sanmıyorum. Fakat etkilerinin olumlu olduğu kadar olumsuz etkileri oluğunu söyleyenler de vardır. Ben bu fikre pek katılmasam da bu yazıda değinmeden geçemeyeceğim .

Tolstoy, Kroyçer Sonatı adlı romanında , roman kahramanı karekterine, söyle söyletir.’’ Müziğin insan ruhunu yükselttiğini söylerler ; saçma ve yalandır. Etkisi var olmasına var ama örneğin benim için hiçte ruh yükseltici değil. Ruhumu kışkırtıyor, müzik beni ben olmaktan çıkarıyor. Bana aslımı unutturuyor. ‘’ Tolstoy ‘un bu kahramanının söylemine sanırım bizler de bir şeyler ekleyebiliriz. İnsanı baştan çıkaran müzik vardır , yatıştıran da müzik vardır. Kimi müzik acıları, özlemleri , susamışlıkları ayağa kaldırır. Kimi müzik de pek çok duyguyu yatıştırır. Burada, dinlenilen müzik türünün önemi ortaya çıkıyor.

Dünya müzikleri arasında insanın ruhunu dinlendiren, huzur veren müzikler, çoşturan, eğlendiren müzikler varken , bunların dışında insanın ruhunu menfi yönde etkileyen müzik türleri de vardır. Hatta yakın dönemlerde yaşadığımız coğrafyada bu tarz müziği dinlediklerinde kullandıkları uyuşturucu maddelerin tesiri ile bedenlerine çeşitli cisimlerle zarar veren insanları da gördük. Burada ki sorun müzikte değil, müziğin kullanılış şeklindedir. Yeryüzünde insanlığa en faydalı madde sudur. Su bile bilinçsiz kullanıldığı zaman insana zarar veren bir maddeye dönüşebilir. Tam tersi de bir örnek sunulabilir, insanoğluna en zararlı madde zehirdir, ama zehir doğru kullanıldığı zaman hayat kurtaran bir maddeye dönüşmektedir.

Dini törenlerimizi , yaslarımızı , yüreğimizi dağlayan büyük acılarımızı yaşarken musıki etkin biçimde hayatımızda vardır. Bayramlarımızda, düğünlerimizde , kutlamalarımızda bütün eğlencelerimizde de müzik olmassa olmazımızdır. Kısaca yaşamımızın bütününde müzik vardır.

Müziksiz bir yaşam düşünülemez…