Her gün sosyal medyada onlarca duygusal paylaşım görüyor, bazen bir emojiyle bazen kısa bir cümleyle tepkimizi gösteriyoruz. Ancak uzmanlara göre bu tepkiler, gerçek anlamda empati kurduğumuz anlamına gelmiyor. Uzmanlara göre bu durum “sanal empati” olarak tanımlanıyor.
Psikolojik Danışman ve Yazar Kübra Karahanoğlu, sanal empatinin dijital çağın en sessiz sorunlarından biri hâline geldiğini söyledi.
“Empati, bir tepki değil; bir durma hâlidir”
Karahanoğlu, sanal empatinin, çağın hız kültürünün duygular üzerindeki yansıması olduğunu belirtti:
“Empati bir tepki değil, bir durma hâlidir. Sosyal medya bize hızlıca hissederek, daha doğrusu hissettiğimizi sanarak geçmeyi öğretti. Bu da duygularla değil, tepkilerle yaşamamıza neden oldu. Artık birinin duygusunun yanında kalabilmek, onu hissedebilmek dijital dünyanın hızının çok gerisinde kaldı.”
Karahanoğlu, günümüz insanının duygulara değil, tepkilere odaklandığını vurguladı: “Bir paylaşımı görüp üzgün bir emoji bırakıyoruz ama içimizde ne kadar hissediyoruz, bu kısmı sorgulamıyoruz.”
Empati artık saniyelerle ölçülüyor
Karahanoğlu, Michigan Üniversitesi’nin 2023 yılında yaptığı bir araştırmayı da hatırlatarak, son 20 yılda genç yetişkinlerin empati düzeyinin yüzde 40 oranında azaldığını söyledi.
“Bu azalışın en önemli nedeni, sosyal medya üzerinden kurulan yüzeysel temas. Sanal dünya hissetme kapasitemizi daralttı. Birbirimizi anladığımızı sanıyoruz ama bugün birçoğumuz sanal empati yorgunuyuz. Bu durum, duygusal tükenmişliğin yeni biçimi.”
“Dinlemek artık önceliklerimiz arasında değil”
Karahanoğlu’na göre, hissetme kapasitemizin azalması empatiyi “otomatik” hâle getirdi:
“Artık insanlar birbirini uzun uzun dinlemeye sabır göstermiyor. Dinlemek, önceliklerimiz arasında alt sıralarda yer alıyor. Dinlemeden verdiğimiz tepkiler de genellikle ‘ifade bırak, üzül, geç’ şeklinde. Çünkü çoğumuz hissetmek yerine hissettiğimizi göstermeye öncelik veriyoruz.”
Karahanoğlu, bu hızlı duygusal geçişlerin bireylerde fark edilmeden duygusal tükenmişliğe yol açtığını belirtti.
“Gerçek empati, bir mesaj ya da aramayla başlar”
Sanal empati yorgunluğuna karşı çözümün “dijital yavaşlama” olduğunu söyleyen Karahanoğlu, çağrısını şöyle yapıyor:
“Hepimizin sosyal medya hesapları var ve hepimiz bir hız baskısı altındayız. Akıllı telefonlarımız her hafta ne kadar süre çevrimiçi olduğumuzu gösteriyor. Bu bile durup düşünmemiz için yeterli. Gerçek empati, bir emoji bırakmakla değil; bir mesaj atmak, bir arama yapmakla kendini gösterir.”
“Modern çağın hızı bize tıklamayı, kaydırmayı öğretti. Ekranda birbirimize yakın görünsek de, duygularımızın arasında kilometreler var.”




