26.Ağustos 2012 tarihinde İstanbul Pendik’e gitmek için İdo iskelesine saat 08.00 sıralarında yürüye yürüye etrafı seyrederek gittiğim sırada başlıyor.
Tam olarak!
Şehir içi minibüslerinin kalktığı garajın girişine gelmiştim ki!
Yerde boylu boyunca yatan kocaman bir şey dikkatimi çekti.
Yanına gidip baktığımda gözlerime inanamadım;
Şaşırmamak elde değil:
Yolun ortasında!!!
Garajın girişinde bir at ölüsü.
İşin ilginç yanı!!!
Eline cep telefonunu alan yerde yatan ölü hayvanın ya fotoğrafını çekiyor ya da videoya alıyordu.
Tabii bu arada cep telefonum ile bir iki poz resimde ben çektim.
Hani bir yazı yazdığım zaman elimde belge olsun diye.
Hatta bazı kişiler birbirlerine bu hayvan acaba neden ölmüş diye soruyorlar!
Arada bir yazık yazık diye mırıldanıyorlar.
İçlerinden biri yanıma yanaşıp "Agbi bu hayvan neden ölmüş?" diye bana sorunca?
Bende; "Neden ölecek, herhalde mutluluktan!" dedim.
Bu arada bende ister istemez mırıldanmaya başladım!
Yahu tamam bu hayvan öldü de!
Neden hala Belediye yetkilileri gelip bu hayvanı buradan, yani insanların gözü önünden almadılar.
Tam şehrin orta yerinde kocaman bir hayvan ölüsü;
Tam şehrin orta yerinde kocaman bir hayvan ölüsü;
Olacak iş değil!
Şaşırmamak elde değil.
Yoksa kimse Belediye yetkililerine haber vermedi mi?
Diye düşünerek yeniden yürümeye başladım.
Diye düşünerek yeniden yürümeye başladım.
Çünkü görüntü çok kötüydü!
Yalova’ya yakışmıyordu.
İlimize tatil için gelen yerli ve yabancı turistlerin görmemesi gereken çok çirkin bir manzaraydı.
Polis Merkezinin önünden geçerken, içlerinden tanıdığım arkadaşlarım ile selamlaştım.
Tam bu hayvan ne zamandır burada diye soracaktım ki!
Niyetimi anlayan bir Polis Memuru kardeşim;
Eline cep telefonunu aldı!
Ağbi bak saat 07.03’te Belediyeye ait 153 no lu telefonu arayarak durumu anlattım bu hayvan ölüsünün bir an evvel kaldırılması gerektiğini hem çirkin bir görüntü arz ettiğini hem de trafiği aksattığını söyledim.
Fakat telefonun uçundaki kişi bu iş temizlik işlerinin işi değil fen işlerinin işi diye acayip bir cevap vererek;
Hayvanın ölüsü (leşi) mesai başlayınca kaldırılır dedi.
Bizde bunun üzerine ölü hayvana araçlar çarpmasın;
Herhangi bir trafik kazasına sebebiyet vermesin diye;
Trafik hunileri ile gerekli işaretlemeleri yaptık;
Bizim elimizden ancak bu kadarı geliyor diye mahcup bir sesle olayı anlattı.
Bende kendi kendime 26 Ağustos, Pazar günüydü acaba telefonun uçundaki ses mesai saatinden bahsederken ne demek istiyor;
Yoksa bu hayvan Pazartesi'ye kadar burada mı kalacak diye düşündüm.
Fakat saat 08.15’te deniz otobüsüne binmem gerektiğinden olayı daha çok inceleme fırsatı bulamadım.
Bakın sayın yetkililer böyle bir durumda mesai mefhumu gözetilmez.
Hemen bir ekip oluşturulur.
İster temizlik işlerinden!
İsterse fen işlerinden!
Bize ne yahu,
Ekip nereden oluşturulursa oluşturulsun
Bizi ilgilendirmez.
Bizi ilgilendiren?
Bu hayvan ölüsünün daha çok insan görmeden kaldırılmasıdır.
Bari böyle ufak tefek işleri becerin;
Bakın mahalli seçimlerin öne alınma ihtimali oldukça yüksek.
Eh yine de siz bilirsiniz.
Sevgili okurlarım benim bu hafta yazacaklarım bu kadar. Haftaya buluşuncaya kadar her şey gönlünüzce olsun. Kazasız mutlu bir hafta dileği ile hoşça kalın.