Yalova Platformu ve SAMDER tarafından Bursa 3. İdare Mahkemesinde Güneyköy ‘de işletilmesi planlanan Kalker-Kalsit Ocağı ve Kırma - Eleme – Yıkama Tesisi kapasite Artışı Projesi için verilen ÇED Olumlu Kararının iptali için açılan davada red kararı çıktı.
Yalova Platformu ve SAMDER Güneyköy'de Bahadır Madencilik tarafından işletilecek olan Kalker-Kalsit Ocağı ve Kırma - Eleme – Yıkama Tesisi kapasite Artışı Projesi kapsamında 192 bin ağacın kesileceği gerekçesi ile ÇED Raporunun iptalini isteyerek Bursa 3. İdare Mahkemesine başvurmuştu. Mahkeme heyeti yaptığı çalışmalar neticesinde kararını vererek kapasite artışının durdurulması ve ÇED olumlu raporunun iptali talebini reddetti. 
Mahkeme kararı neticesinde ortak bir açıklama yapan Yalova Platformu ve SAMDER mahkeme kararını temyize taşıyacaklarını duyurdu. Mahkemenin 192 bin ağacın kesilmesini görmezden geldiğini dile getiren Yalova Platformu ve SAMDER üyeleri açıklamalarında şu sözlere yer verdiler, "BMT Bahadır Madencilik ‘in Yalova, Güneyköy ‘de işletilmesi planlanan Kalker-Kalsit Ocağı ve Kırma - Eleme – Yıkama Tesisi kapasite Artışı Projesi için verilen ÇED Olumlu Kararının iptali için  Yalova Platformu ve SAMDER tarafından açılan davada Bursa 3. İdare Mahkemesi'nce  davanın REDDİNE karar verildi. Ormanlık alanda gerçekleşecek faaliyet için 192.444 orman ağacının kesileceği ÇED Raporunda açıkça yazmasına, dava dilekçemizde önemle vurgulanmasına rağmen,  Mahkeme, faaliyetin ormanlık alanda gerçekleştirilecek olması nedeniyle bilirkişi heyetinde orman mühendisi bulunması talebimizi reddetmiştir.  Yapılan keşfin ardından orman mühendisi bulunmayan bilirkişi heyetince hazırlanan raporda ise faaliyetin ormanlık alanda gerçekleştirilecek olmasına ilişkin hiç bir değerlendirme yapılmamıştır.  Ormanlık alanların aynı zamanda su üretim merkezleri olduğu, açık ocak işletmeciliğinin su üretimine ve doğal su sızma/akma yollarının bozulması üzerine etkileri ele alınıp değerlendirilmemiştir. Güneyköy çevresinde bulunan taş ocaklarının toplam etkisi irdelenmemiştir.  Bölge insanı köy yerleşim alanının dibindeki taş ocaklarının yaptığı patlatmalardan, çıkardığı tozdan, görüntü kirliliğinden, kamyon trafiğinden şikayetçi iken taşocaklarından 13 kilometre uzakta ve 500 metre aşağıda bulunan Yalova merkezdeki meteoroloji istasyonundan alınan verilerle, yaşanan gerçeklikle bağdaşmayan, ÇED raporunda ayrı raporun eklerinde ayrı değerler olan çelişkili ve tutarsız toz hesapları mahkemece kabul görmüştür. Taşocaklarında yapılacak patlatmalarda 23 cm büyüklüğündeki taş parçalarının 600 metre uzaklara savrulacağı bilirkişi raporunda da kabul edilmiş olmasına rağmen ve bu mesafe içerisinde birçok binanın, tarım ve hayvancılık işletmelerinin bulunduğu ve buralarda birçok insanın yaşadığı ve taşocakları faaliyetlerinin bu insanlara hayati tehdit oluşturacağı gerçeği mahkemece önemli görülmemiştir. Dava konusu taş ocağı faaliyetinin tarım alanlarına, flora ve faunaya zarar vereceği bilirkişi raporunda belirtilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiştir. Planlanan taş ocağı köy yerleşim alanının yakınında kısmen tarım alanlarının içinde kalmaktadır.  BMT şirketi dava dosyasına planlanan taş ocağının tarım alanlarında kalan parselleri için tarım dışı kullanım kararları alındığını bildirmiş böylelikle Tarım Bakanlığının kamu spotlarında TARIM alanlarının farklı amaçla kullanımına izin vermeyeceğiz demesinin boş laftan ibaret olduğu bu ülkede ormanları Orman Bakanlığına rağmen  tarım alanlarını da Tarım Bakanlığına rağmen korumak zorunda olduğumuz gerçeği bir kez daha karşımıza çıkmıştır.  Şirket, dava konusu faaliyetinin madencilik master planı içinde kaldığını savunmuş ise de kendilerinin mahkemeye sundukları tarım dışı kullanım kararı için altlık oluşturan değerlendirme raporunda tarım dışı kullanım kararı istenen parsellerin madencilik master planı sınırları dışında kaldığı belirtilmiştir.
ÇED raporunda şirket yer altı suyu kullanmayacağı suyu piyasadan temin edeceği taahhüdünde bulunulmasına rağmen keşif sırasında şirket yetkilisi Muğlim Bağater tarafından 50'm.de sondaj yaptıkları ve bu yeraltı suyunun kullanılacağı beyan edilmiş bu husus bilirkişi raporunda da belirtilmiş ancak bu uygulamanın ÇED'e aykırılık oluşturacağı yer altı suyu ile ilgili değerlendirme içermeyen ÇED raporunun yetersiz olacağı görmezden gelinmiştir. Yalova Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, dava konusu proje için olumsuz kurum görüşü vermiştir.  Söz konusu kurum görüşünde “ Bahsi geçen alan ve çevresinde ilimizin turizm yönünden markalaşmasına dönük Yeşil-Mavi Turizm Seyir Yolu geçmekte olup, bu yol üzerinde dağ yürüyüşü, foto safari, dağcılık, yamaç paraşütü, dağ bisikleti, kuş gözetleme alanları ve doğa kamp alanları bulunmaktadır.  Güneyköy orman florasının zenginliği, endemik bitki türleri ve göçmen kuşların güzergahı üzerinde bulunması dolayısıyla bu işletmenin genişletilmesi doğal çevreyi ve yaşam alanlarını olumsuz etkileyecektir.  Ülkemizin en yoğun kara ulaşım yolu üzerinde bulunan adı geçen şirkete ait taş ocağının genişletilmesi, görsel ve çevresel kirlilik yaratacağı için otantik bir Türk köyü olarak nitelendirilen bu köyümüze telafisi imkansız olumsuzluklara sebebiyet verecektir ” denmiştir.  Belirtilen çekinceler ÇED Raporunda giderilmemiş olup giderilmesi de mümkün değildir. Yalova Orman ve Su İşleri Müdürlüğü'nün yaptığı çalışmalarda da Yalova'da eko köy kriterlerine en uygun köyün Güneyköy olduğu belirlenmiştir. Taş Ocakları ile 'eko köy' ün yan yana olamayacağı açıktır. Hukuka aykırı bu Mahkeme  kararını  temyiz edeceğiz. Ormanlık alanda, yerleşim alanlarının, tarım alanlarının  dibindeki  taş ocaklarına karşı mücadelemiz sürecektir"
Muhabir: TE Bilişim