Yalova'nın eski Belediye Başkanlarından Yakup Bilgin Koçal, belediye başkanlığı sonrası kaleme aldığı sekizinci kitabı Kapitalizmin Kıyısında Bir Şehrin Hikayesi ile yine dikkatleri üzerine çekti. Kitap, yalnızca Yalova'nın değil, Türkiye'deki tüm şehirlerin geleceğine ışık tutmayı hedefleyen bir manifesto niteliği taşıyor.
Koçal, kitabında kapitalizmin tarihsel gelişimini ve Türkiye gibi ülkelerin bu sistem karşısındaki konumunu kapsamlı bir bakış açısıyla değerlendiriyor. Ona göre Türk milletinin asıl rakibi belirli bir devlet değil, sistem olarak kapitalizmin ta kendisi. Bu nedenle, şehirlerin geleceği de bu sistemle yüzleşme cesaretini göstermekten geçiyor.
Kitapta yer verilen temel tezlerden biri de, 1694 yılında başlayan sermaye-ulus-devlet birlikteliğinin bugün sona erdiği yönünde. Koçal’a göre bu sürecin sonunda, kapitalizmin içinde bulunduğu beşinci aşama, sistemin sürdürülebilirliğini kaybetmeye başladığı bir döneme işaret ediyor. Ancak bu kriz ortamı, şehirler ve ülkeler için aynı zamanda bir fırsat kapısı da olabilir.
Koçal şu uyarıyı yapıyor: “Küreselleşme, gereğini yapmak kaydıyla kapitalizmin aşılmasına imkân tanıyor. Şehirler bu imkânı kullanarak kendi yol haritalarını oluşturabilir. Aksi durumda dünyanın çöplüğüne mahkûmiyet kaçınılmaz olur.”
Yalova örneğinden yola çıkarak yazılan kitap, yerel yönetim anlayışına teorik ve pratik katkılar sunmayı hedefliyor. Koçal, Kapitalizmin Kıyısında Bir Şehrin Hikayesi ile yalnızca bir dönemi anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğe dair bir uyarı fişeği de yakıyor.