Türkiye’nin ekonomik nabzı çoğu zaman büyük şirketlerle, devasa yatırımlarla ve makro tablolarla ölçülür. Oysa bu ülkenin gerçek omurgasını oluşturan küçük esnaf, mahalle bakkalından berbere, tamirciden lokantacıya kadar her gün hayatımızın içindedir. İşte bu nedenle 1 Ocak 2026’da başlayıp 31 Mart 2026’ya kadar sürecek olan esnaf odaları seçimleri, sonrasında da Mayıs sonuna kadar tamamlanacak Odalar Birliği seçimleri aslında yalnızca bir temsilci seçimi değil, küçük işletmelerinde geleceğinin oylanacağı bir seçimdir.

Son yıllarda artan maliyetler, kira ve ürün tedarik fiyatlarındaki yükseliş, krediye erişimde yaşanan sıkıntılar esnafı zorlamaya devam ediyor. Esnafın beklentisi artık gerçekten sesini duyuracak, sorunları yalnızca raporlara değil çözüme taşıyacak bir yönetim.

Bu seçimler, tam da böyle bir döneme denk geldiği için “sıradan bir temsil seçimi” olmaktan çıkmış durumda. 2026’da seçilecek oda başkanları ve yönetimleri, alışılmış kalıpların dışına çıkmak zorundalar çünkü günümüzün esnaf profili değişti.

Yeni profile göre;

Dijital pazarlama bilmek artık lüks değil, zorunluluk.

POS komisyonları, vergi yükleri ve SGK maliyetleri esnafın en temel mücadele alanları.

Mahalle kültürü zayıflasa da hizmetin gücü halen en belirleyici unsur.

Genç esnafın beklentileri, önceki kuşaklardan çok daha farklı.

Dolayısıyla bu seçimler, “kimin kaç oy alacağı” değil, kimin ne vizyon ortaya koyduğu üzerinden şekillenecek.

Esnaf odaları yıllarca bürokratik yapısıyla eleştirilmiştir. “Kredi çıkarma, belge düzenleme ve prosedürlerden ibaret” görülen odaların artık kendini yenilemesi kaçınılmaz hale gelmiştir. 2026 seçimlerinde esnafın beklentisi şu yönde;

Daha fazla destek ve danışmanlık,

Bürokrasi yerine çözüm üretme,

Üyeyle temasın artması,

Projelere dayalı çalışma,

Odanın kaynaklarının şeffaf yönetimi,

Kısacası artık kimse tabelası var ama etkisi olmayan bir oda istemiyor.

Saha konuşmaları, kahvehane sohbetleri, çarşıdaki nabız bir süredir aynı mesajı veriyor. Genç ve vizyoner adayların sahaya inmesi, bazı odalarda yıllardır süren tekdüze yönetimlerin sorgulanması, esnafın değişim talebinin yükseldiğini gösteriyor. Elbette her oda, her sektör kendi dinamiğine göre sonuç verecek. Ancak genel atmosfer, 2026’nın esnaf seçimlerinin sıradan bir süreç olmayacağına işaret ediyor.

Esnaf odaları seçimleri, yalnızca bir meslek grubunun değil, aslında ülkenin ekonomik dokusunun geleceğini ilgilendiriyor. Ocak’ta başlayan ve Mart’ta tamamlanacak bu süreçte herkesin sandığa gidip kendi temsilcisini belirlemesi büyük önem taşıyor.

Son satırları elbette sözde siyaset mühendislerini ayırdım. Her seçim döneminde ortaya çıkan perde arkasında yönetimleri dizayn etmeye çalışan siyasi figürleri yine sahnede göreceğiz. A partisinin adayı B partisinin adayı diyerek oda seçimlerine yine siyaset bulaştırılmaya çalışılacak. Bazı kendini parti üstü gören şahıslarda kendilerince saf tutacaklar. Esnaflarımızın yapması gereken kendi geleceklerini siyasete kurban etmeyerek, tarafsızca adayları değerlendirip geleceklerine karar vermektir.