Sarı kivinin pazarda yeni bir değer kazandıracağına inanan üreticiler, tarımın bu topraklarda asla bitmeyeceğini vurguluyor.
“Tarım bu topraklarda bitmeyecek”
Yalova Altınova’da sarı kivi hasadı başladı. 20 yılı aşkın süredir kivi üretimi yapan Aydoğan Fidancılık İşletme sahibi Fikret Aydoğan, sarı kivinin bölge için yeni bir değer olduğunu vurguladı. Aydoğan, “Yeşil kivide yaptığımız hataları sarı kivide yapmamak için çalışıyoruz. Bu topraklarda tarım bitmeyecek” dedi.
“Hasat gecikti ama moralimiz yüksek”
Aydoğan, bu yıl iklim şartları nedeniyle hasadın 3-5 gün geciktiğini belirtti. Ovada yaşanan soğuk zararının üretimi olumsuz etkilediğini söyleyen üretici, “Bu yıl %30-40 kaybımız oldu. Çiftçinin başka geliri yok, bir yılın emeği bu hasada bağlı. Ama moralimizi kaybetmeden üretime devam ediyoruz.” diye konuştu.
70 yıllık tarım geleneği, 30 yıllık kivi serüveni
Altınova Ovası’nın pamuk ve şeker pancarıyla başlayan tarımsal geçmişinin kiraz, vişne, ardından nektarin ve kiviyi de kapsadığını hatırlatan Aydoğan, “Bizim ailemizin 20-21 yıllık kivi serüveni var. Bu işte çok emeği geçen büyüklerimiz oldu. Tarım İl Müdürlüğü, araştırma enstitüsü ve köyümüzün önderleri sayesinde topraklarımızı elimizde tutabildik” ifadelerini kullandı.
“Neden sarı kivi?”
Sarı kivinin son yıllarda pazarda öne çıkan bir ürün olduğunu söyleyen Aydoğan, süreci şu sözlerle anlattı:
“Yeşil kiviyi insanlara tam tanıtamadık. Sarı kivi ise daha kolay anlatılıyor. Asidi düşük, aroması farklı ve özellikle çocuklar için tüysüz olmasıyla tercih ediliyor. Altınova Belediye Başkanımız birkaç yıl önce bizden sarı kivi istedi. Sonrasında Cumhurbaşkanımızın da sarı kiviyi sevdiğini öğrenince üretime yöneldik. Tarımda ürettiğiniz ürünün pazarda rafını bulması çok önemli.”
“Yalova kivisi dünyada rakip olabilir”
Dünya kivi piyasasında Yeni Zelanda’nın önde olduğunu, ancak Yalova kivisinin güneşli gün sayısı sayesinde daha tatlı olduğunu dile getiren Aydoğan, “Biz 1 liraya satmaya çalışırken onlar aynı ürünü 5 liraya satıyor. O yüzden ürünümüze analiz raporları, kalite belgeleri ekleyip markalaşmamız gerekiyor” dedi.
“Festival sadece tanıtım değil, sahiplenmek demektir”
Kivi Festivali’nin önemine de değinen Aydoğan, “Festival sadece ürünün tanıtımı değildir, o bölgeye sahip çıkmaktır. Yalova Kivi Festivali aslında tarımın festivalidir. Gastronomiyle, el sanatlarıyla zenginleşebilir. Bu etkinlikler amatör ruhla da olsa devam etmelidir” şeklinde konuştu.
“Tarım bu ovada bitmeyecek”
Altınova’da tarımın alternatifsiz olduğunu belirten Aydoğan, şunları kaydetti:
“İnsanımız çok çalışkan, çok rekabetçi. Arazilerimiz küçülse de çevresel baskılar olsa da tarım burada bitmeyecek. Çınarcık turizme yöneldi ama Altınova’nın başka seçeneği yok. Bu topraklarda insanlar tarımdan başka iş yapamaz.”
“Üretici dersine çalışmalı”
Aydoğan, üretimde yapılan hatalara da dikkat çekti:
“Budamayı yapan, toplamayı da yapmalı. Yoksa üretim ucu açık olur. Biz bundan sonra ürünümüzü kendimiz paketlemeyi, işlemeyi düşünüyoruz. Türkiye’de sarı kivi şu an sadece Yalova’da var. Eğer bu ürünü pazarlayamazsak artık hiçbir şeyi pazarlayamayız.”
“Çocuklarımız gelecekte bilimi uygulayacak”
Tarımda teknolojinin önemine değinen üretici, “Sulama hattını bile yanlış kurduğumuzda ürün zarar görüyor. Şimdi Tarım İl Müdürlüğü sensör koyacak, ne kadar su kullandığımızı ölçecek. Bizden sonraki jenerasyon bu işi bilimle yapacak” dedi.
“Yalova kivisi tadıyla öne çıkıyor”
Yalova kivisinin dünyada rakipleriyle karşılaştırılması gerektiğini vurgulayan Aydoğan, “Yeni Zelanda’nın standartları yüksek ama her gün yağmur alan yerde tat aramak zor. Yalova kivisi güneşten dolayı daha tatlı. Bunu dünyaya anlatmalıyız” diyerek sözlerini tamamladı.