Deprem kuşağında yer alan ve ülke ekonomisinde büyük bir pay sahibi olan Marmara Bölgesi’nin kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi için çağrılar yapılıyor. Bu kapsamda yaklaşık 20 Milyonluk nüfusu ile ön plana çıkan İstanbul’un olası büyük depremden en hasarla çıkabilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Yarısı Bizden” adı altında bir kampanya hayata geçti. Uygulanan bu projeye göre depremde zarar görmesi muhtemelen konutların sahiplerine 875 bin Türk Lirası hibe verilecek, kalan 875 bin Türk Lirası ise kredi olarak sağlanarak toplamda 1 milyon 750 bin Türk Lirası tutarında destek sunulacak.
Pilot il olarak İstanbul’da uygulamaya konan bu projeden Yalova’nın da yararlanabilmesi için sesler yükselmeye başladı. Bu konuda öncü olan Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel gündemde yer edinen söylemleri sonrası harekete geçti ve geçtiğimiz hafta itibariyle imza kampanyası başlatıldı. Yalova’daki birçok farklı kurumunda destek verdiği bu imza kampanyası ile “Yarısı Bizden” projesinin ilimizde de uygulanması için devlete çağrıda bulunuluyor ve gündem oluşturuluyor.
Geçtiğimiz hafta itibariyle Yalova’nın çeşitli yerlerine kurulan stantlara giden Yalova halkı ise imza vererek kentsel dönüşümün hızlandırılması için katkıda bulunuyor. Yaşanan bu gelişmelerin ışığında ise vatandaşlar, “Yarısı Bizden” projesi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyor.
Yalova Gazetesi olarak Cumhuriyet Halk Partisi Yalova Belediye Meclis Üyesi Avukat Tarık Burak Evin ile görüşme gerçekleştirdik. Avukat Evin, projenin İstanbul’da nasıl uygulandığını ilişkin bilgiler verdi ve merak edilen soruları cevaplandırdı.
“Kentsel dönüşüm vatandaşlara bırakılmadan devlet eliyle yapılmalı”
Avukat olarak mesleğini sürdürmesine rağmen, ilk üniversite eğitimini siyasal bilimler alanında tamamlayan Evin, bitirme tezini “depremler” üzerine yazdığını belirterek sözlerine başladı. Evin, “Depremlerle ilgili tezimi yazarken şöyle bir şey fark ettim. O zamana kadar bilmiyordum, ama yazılı tarih boyunca Yalova bölgesinin yaklaşık her 30-40 yılda bir, İstanbul bölgesinin ise her 100-150 yılda bir rutin olarak depreme maruz kaldığını öğrendim. İstanbul’daki tarihçilerin dönem dönem surları aşan dalgalardan bahsettiğini gördüm. Yalova’daki Çınarcık Çukuru bölgesinde enerji birikmesinin 30-40 yılda bir kırıldığını, İstanbul’un ise 100-150 yılda bir benzer fayların kırılmasıyla sarsıldığını öğrendim. İlk orada, bu işin ciddiyetini kavradım. Bu yüzden depremin Türkiye’nin en önemli, birinci öncelikli sorunu olduğunu düşünüyorum. Malatya’daki son depremde de gördüğümüz gibi, yapılan yapılar maalesef depreme hazırlıklı değil. Çok ciddi can kayıpları yaşandı. Yalova’da da benzer ciddi can kayıpları oldu” dedi. Yeni yapılan yapıların özellikle deprem yönetmeliğine uygun inşa edilen konutların sorun yaratmayabileceğini belirten Evin, “Deprem yönetmeliğinde ciddi ve olumlu düzenlemeler yapıldı; eski yapılara kıyasla çok daha sağlam binalar inşa ediliyor. Ben de hukuk alanımdan dolayı yeni yapılan yapıların deprem yönetmeliğine uygunluğunu çok iyi biliyorum. Kentsel dönüşümün önemi burada ortaya çıkıyor. Eski yapılarla yeni yapılar arasındaki teknik güç farkı oldukça büyük. Eski yapılar ciddi risk taşıyor ve can güvenliği açısından büyük tehlike arz ediyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm, Türkiye’nin olmazsa olmaz birinci sorunudur. Acilen, hatta bir nevi OHAL gibi ilan edilerek tüm illerde kapsamlı bir kentsel dönüşüm sürecinin özel bir yasa ile tamamlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu iş vatandaşlara bırakılmadan devlet eliyle yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Süreç müteahhitler üzerinden yürütülecek”
“Yarısı Bizden” projesinin Türkiye’de İstanbul üzerinden ilk defa uygulandığına dikkat çeken Evin, “Dediğim gibi, devlet eliyle yapılması gerektiği görüşüyle, bu işi hızlandırmak için başlatıldı. Pilot bölge olarak en riskli ve en yoğun nüfuslu yer İstanbul seçildi. İstanbul’da yaklaşık 20 milyon insan yaşıyor. Binaların %50-60’a yakını kentsel dönüşüme muhtaç durumda, yani milyonun üzerinde yapı var. Bunlar büyük can kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle “Yarısı Bizden” kampanyasıyla sürecin hızlandırılması hedefleniyor. Şu an sadece İstanbul’da uygulanıyor, diğer 80 ilde henüz başlamadı. Yalova’da da şu anda uygulanan bir sistem değil; fakat sizin de dediğiniz gibi imza kampanyası başlatıldı, Yalova’nın dahil olması için çalışmalar sürüyor. Projenin temelinde 1 Nisan 2023 tarihi milat olarak alınmış. Bu tarihten önce yapılmış yapılar veya ruhsatlar kapsam dışı. 1 Nisan 2023’ten sonra ruhsat alındıysa ve inşaata başlanmadıysa, kampanyadan faydalanmak mümkün. Süreç müteahhitler üzerinden yürütülüyor. Vatandaşlar tek başlarına bu işi yapmıyor; para müteahhitin hesabına aktarılıyor. Süreç hak ediş usulüyle ilerliyor. Öncelikle, binanın maliklerinin %50+1 çoğunluğu anlaşmalı; ardından lisanslı bürolardan riskli yapı raporu alınıyor. Eğer bina riskli yapı değilse, kampanyadan faydalanılamıyor. Riskli yapı tespiti sonrası kentsel dönüşüm süreci başlıyor. Müteahhit süreci yönetiyor, sözleşmeler imzalanıyor, kat irtifak projeleri hazırlanıyor, kredi başvuruları yapılıyor” şeklinde konuştu.
“İkinci alınan 875 Bin Lira, 10 yıl vade ile ödenecek”
Devletin, kentsel dönüşümü yapacak olan müteahhite daire başına 1 Milyon 750 Bin Türk lirası tutarda destek sağladığını söyleyen Evin, “Bunun 875.000 TL’si hibe, 875.000 TL’si ise geri ödemeli kredi olarak veriliyor. Bu para doğrudan müteahhitin hesabına aktarılıyor; vatandaşın cebinden herhangi bir para çıkmıyor. Ödemeler hak ediş usulüne göre yapılıyor: Proje başladığında %30, taşıyıcı kolonlar tamamlandığında %30, sıva işleri bitince %30, iskan alındığında ise kalan %10 ödeniyor. Bu sistem, müteahhitin işi hızlı ve kaliteli yapmasını teşvik ediyor. Çünkü ödemeler işin ilerlemesine bağlı olarak yapılıyor. Vatandaşlar ise ilk 875.000 TL’yi geri ödemiyor. İkinci 875.000 TL’lik krediyi ise 2 yıl sonra, 10 yıl vade ile geri ödemeye başlıyorlar. İlk 2 yıl için faiz işletilmiyor. Ayrıca, isteyen vatandaşlara 18 ay boyunca aylık 8.000 TL kira desteği veya bir defaya mahsus 125.000 TL taşınma desteği veriliyor. İki destek aynı anda kullanılamıyor; vatandaş tercih yapıyor. Şu an kampanya sadece İstanbul’da uygulanıyor ancak Yalova Belediyesi de kampanyaya dahil olmak için çalışmalar yapıyor” dedi.
“Proje iş yerlerini de kapsıyor”
Kampanya’nın devlet tarafından Yalova’da uygulanması kararı verilmesi durumda ortaya çıkacak şartlar hakkında yorumda bulunan Evin, “Bir avukat olarak benim öngörüm, “Yarısı Bizden” kampanyasının İstanbul dışındaki illerde de aynı şartlarla uygulanacağı yönünde. Çünkü bu proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyor ve her ilde farklı uygulama yapılması mevzuata aykırı olur. Uygulama aynen İstanbul’daki gibi olursa, 875.000 TL hibe, 875.000 TL geri ödemeli kredi, 2 yıl ödemesiz dönem, kira veya taşınma desteği, müteahhitlere hak ediş usulü ödeme şeklinde devam edecektir. Bu kampanya sadece konutları değil, iş yerlerini de kapsıyor. İş merkezleri için ise destek miktarı yarı yarıya; 437.500 TL hibe ve 437.500 TL geri ödemeli kredi veriliyor. İş yerleri için de aynı ödeme koşulları geçerli. Ancak tapu niteliğinin iş yeri olması gerekiyor. Sonuç olarak, “Yarısı Bizden” kentsel dönüşüm kampanyası, deprem riski yüksek bölgelerde vatandaşların ve müteahhitlerin işini kolaylaştıran, devlet destekli kapsamlı bir projedir” diyerek sözlerine son verdi.