Bu hafta sizlere beyin göçü ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak ülkemizde yaşanan bu sorunu ele almak istedim.Malum son zamanlarda çok konuşulan bir konu.

   Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar,yaşam maliyetleri nedeniyle gençlerimiz maalesef geleceğinden ümitsiz.Bu yüzden yüksek puanla nitelikli okullarda okuyan öğrenciler ;eğitim ve kariyer lerini dışarda aramaya başladılar.

    Yapılan bir araştırmaya göre ,Notre Dame de Sion Fransız Lisesi ve Robert Kolejinden mezun olan öğrencilerin %62 ‘si üniversite için yurt dışına gittiği belirlendi.Eğitim Vakfı Amerikan Koleji mezunları nın %50 ‘den fazlası ,Galatasaray Lisesinden 121 öğrencinin 78’i,Avusturya Lisesi 75 öğrenciden biri yalnızca eğitimi için ülkemizde kalmaya karar vermiş.Rakamları  ve örnekleri çoğaltmak mimkün.

  İnsan evladını kolay mı yetiştiriyor.Ne zahmetler ve emek veriyorsunuz.Okusun ülkesine ve kendisi ne faydalı olsun diye.Bir bakıyorsunuz bulunduğu şehirde ve ülkesinde yaşamak istemiyor.Gönlünüz buna razı olmuyor.Onların istikbali ve mutluluğu için bazı şeyleri görmüyorsunuz.Olaya duygusal açı-dan bakmak istemiyorsunuz.

  Neden gençlerimiz kendilerini ülkelerinde güvende hissetmiyorlar.Farklı memleketlerin sağladığı imkanlar nelerdir diye sormadan edemiyoruz.Gençler en çok adaleti sorguluyorlar.Liyakatın olmaması üzüyor.Hazreti Ömer’in dediği gibi işi hakkına vermezsen zülüm oluyor.Bunu yaşayan ve hisseden ço-cuklarımız sorgulamaya başlıyor.İşte her şey o an değişmeye başlıyor.Sorgulayan evlatlarımız farklı çö züm yoluna başvuruyorlar.

  Bozulan ekonomik dengeler, artan yaşam maliyetleri insanları umutsuzluğa itiyor.Düşünsenize nüfu sun %20 si milli gelirin %50 sini harcarken ;geriye kalan %80 ancak ve ancak yarısını tüketebiliyor.Bu durumda alt gelir ile üst gelir arasındaki fark bu hesaplaya göre 8.6 kata ulaşıyor.

 Bunu yanında araştırma ve geliştirmeye ayrılan kaynaklar milli gelire oranla baktığınızda oldukça dü-şük seviyelerde.40 yılı aşkın bitmeyen bir terör de insanları oldukça üzüyor.Örnekleri çoğaltmak müm kün.

  Bu durumda hepimizin bir sorumluluğu var.Gençlerimiz üniversite için başka şehirlere gittiklerinde barınma ve beslenme sorunları hemen karşılarına çıkıyor.Hayata atılan gençlerimiz daha ilk adımda isyan etmeye başlıyorlar.Onları umutlu ve mutlu edemiyoruz gibi geliyor.

  Gençlerimiz bizim geleceğimizin teminatı olduğu gerçeğini akıldan çıkarmamalıyız.Bu konuda başta devletimize,belediyelere,sivil  toplum kuruluşlarına ,sanayicilere ve bizlere büyük görev düşmektedir. Hepimiz bu toplumun canları olarak onlara sahip çıkalım diyerek yazımı burada noktalarken sağlıklı ve huzurlu günler sizlerin olsun…