GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Türkiye’ de zaman zaman Lozan Antlaşması hakkında konuşulur, olumlu olumsuz çeşitli yorumlar yapılır.

Bu yorumlardan biri de, Amerika’ nın Lozan Barış Antlaşması’ nı imzalamamış olması yönündedir.

Doğrudur.

ABD, 24 Temmuz 1923’ te ilgili devletlerin temsilcileri tarafından imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nı imzalamamıştır.

İmzalamasına da gerek yoktur, zira Amerika Birleşik Devletleri, Birinci Dünya Savaşı’ nda Osmanlı Devleti ile savaşmamış, bu nedenle Sevr Antlaşması’ na taraf olmamıştı.

ABD, 24 Temmuz 1923 tarihinde, Türkiye ile İtilâf Devletleri arasında Lozan’ da imzalanan barış antlaşmasında da taraf değildi, görüşmelere gözlemci olarak katılmıştı.

24 Temmuz 1923 tarihli Barış Antlaşması’ ndan sonra, 6 Ağustos 1923 tarihinde, Lozan’ da Türkiye ile ABD arasında bir “Dostluk ve Barış Antlaşması” imzalandı.

Amerikan Senatosu’ nun Ermeni lobisinin çabaları sonucu onaylamayı reddettiği antlaşma, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması değil, 6 Ağustos 1923 tarihli Türk- Amerikan Dostluk ve Barış Antlaşması’ dır.

Esas olarak bu ikili antlaşma da Lozan sisteminin bir parçası sayılır.

Nitekim bu antlaşma ile Türkiye'nin kapitülasyonları kaldırması ABD tarafından da kabul ediliyordu.

ABD, Birinci Dünya Savaşı öncesinde, Osmanlı topraklarında misyonerler aracılığıyla Ermeni milliyetçiliğine destek veren bir politika izlemişti.

Ancak iki devlet, Birinci Dünya Savaşı’ nda birbirine karşı savaş ilân etmedi.

Amerika da, savaştan sonra Sevr Antlaşması’ nda taraf olmadı.

Kurtuluş Savaşı’ ndan sonra ABD, Lozan barış görüşmelerine gözlemci olarak katıldı.

Zira Anadolu’ nun Ortadoğu petrol kaynaklarına yakınlığı ABD için çok önemliydi.

Ayrıca, ABD, bölgedeki Ermeni nüfusunun koruyuculuğunu üstlenmişti, gelişmelere kayıtsız kalamazdı.

Türk- Amerikan Dostluk ve Barış Antlaşması’ na göre:

Türkiye ile Amerika arasında diplomatik ilişkiler kurulacaktı. Amerika, tüm kapitülasyonların kaldırıldığını kabul ediyordu. Türk ve Amerikan vatandaşlarının karşılıklı yerleşme, oturma, çalışma haklarıyla şirketlerin durumları düzenleniyordu.

Taraflar birbirlerine “ en çok gözetilen ülke” statüsünü tanıyordu.

Vergiler, ithalat- ihracat ve Amerikan gemilerinin Boğazlar bölgesindeki durumları düzenleniyordu.

Türk kanunlarına uymak şartıyla Amerikalılar, Türkiye ile ticaretlerini sürdürebileceklerdi.

Türkiye’ deki Amerikan okulları, yardım kurumları, hastaneleri, misyonları Türk kanunları çerçevesinde çalışmalarını yürütebileceklerdi.

Yine Türk kanunlarına uymak koşuluyla, Amerikan vatandaşlarına Türkiye’ ye gelip yerleşme ve burada iş tutma hakları tanınmıştı.

Antlaşmanın imzalandığı duyulur duyulmaz Amerika’ da Ermeni lobisi ayaklandı.

Amerikan sistemine göre, bir antlaşmanın geçerli olması için Amerikan Kongresi’ nde de onaylanması gerekir. 1923 yılındaki bu antlaşma, çeşitli engellemelerle 1927 yılına kadar Senato’ ya gelemedi.

Sonunda Amerikan Senatosu, 18 Ocak 1927 günü, Lozan Antlaşması’ nı reddetti.

Oylama sonuçları şöyleydi:

Kullanılan oy: 84.

Kabul: 50.

Red:34.

Aslında çoğunluk antlaşmayı "Kabul" etmişti ama gerekli olan üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için, antlaşma reddedilmiş sayılıyordu.

Türk hükümeti, bu karara karşı şaşılacak bir ağırbaşlılık ve soğukkanlılık sergiledi.

Türk basınının Amerika’ ya tepkisi yumuşak oldu ve kısa sürdü.

Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki resmi ilişkiler, bir idari karar demek olan Modus Vivendi yoluyla 1927'de gerçekleştirilen karşılıklı büyükelçi alışverişinin sağlanmasından sonra başladı, günümüze değin sürdü ve halen zaman zaman kopma noktasına gelse de sürüyor.

***

GÜNCEL BİR NOT:

Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD), ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın 'Türkiye için en iyi millet sistemi Osmanlı millet sistemi' sözlerine tepki olarak ABD Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bıraktı. ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt Barrack'ın 'Persona non grata' ilan edilmesi çağrısında bulundu. (Cumhuriyet, 19.07.2025)

Aynen katılıyorum. ABD büyükelçisi ,Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bir sömürge, kendini de bir sömürge valisi sanmamalıdır.

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun!

Ne Mutlu Türk’ üm Diyene!