Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde yaptığı çağrı ile başlayan ve geçtiğimiz aylar boyunca “Terörsüz Türkiye” adı altında yürütülen süreç, terör örgütü PKK’nın gerçekleştirdiği kongre sonrası silah bırakma kararını almasıyla nihayete erdi. PKK’nın aldığı karar sonrası siyasi gündem bir kez daha değişirken, terör örgütünün sonuç bildirgesinde Lozan Barış Anlaşması’na ve 1924 anayasasına yönelik kullandığı ifadeler tartışma yarattı.
Yürütülen sürece geçtiğimiz aylardan itibaren tepkili olan ve PKK’nın sonuç bildirgesinde kullandığı ifadelere karşı çıkan İYİ Parti, Genel Başkanları Müsavat Dervişoğlu’nun önderliğinde eleştirel bir pozisyonda yer aldı. Parti’nin aldığı bu pozisyon ülkemizin 81 ilinde örgütlenen İYİ Partililerce sahiplenilirken İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir de son yaşananlara karşı tepki gösteriyor.
Bu kapsamda Başkan Kendir ile İYİ Parti İl Binası’nda bir araya geldik ve süreç hakkındaki fikirlerini öğrendik. Başkan Kendir, partisinin verdiği tepkinin nedenleri açıklarken 14 Mayıs Çarşamba günü Ankara’daki Lozan Parkı’nda gerçekleştirecekleri Grup Toplantısı’na dikkat çekti.
“PKK, olmayan savaşın aktörü haline getirilmek isteniyor”
Konuşmasına, “Bugün gelinen noktada; Beştepe ve Balgat, küresel güçler ve yerli ortaklarıyla birlikte, dört gözle bekledikleri PKK Bölücü Terör Örgütü’nün "sonuç bildirgesi"ne nihayet dün itibarıyla kavuşmuşlardır” ifadesini kullanarak ironik bir giriş yapan Başkan Kendir, “Bugün açıklanan sonuç bildirgesiyle PKK’nın tüm televizyon kanallarında silah bıraktığı söyleniyor. Ancak bilinçli her vatandaş, o bildirgeyi okuduğunda zihninde çok ciddi soru işaretleri oluşmaktadır. Bizler; kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, emniyet güçlerimizin ve bölgedeki korucularımızın mücadelesiyle bitme noktasına gelen bu yapının, maalesef iktidar ve yerli ortaklarının ömür boyu iktidarda kalma, başkanlık hesapları uğruna; küresel ortaklarının da talimatlarıyla, PKK terör örgütü gibi olmayan bir savaşın, olmayan bir barışın aktörü haline getirildiğini görüyoruz. Kardeşliğe 40 yıl boyunca kurşun sıkan bir yapının bugün “kardeşlik”ten bahsetmesi oldukça manidardır. Bu bildiride bir "soykırım"dan söz edilmektedir. Cumhuriyetin kabul edilmediği ima edilmektedir. Lozan Antlaşması öncesi koşulların geçerli olduğu ifade edilmektedir. Bunlar, 102 yıl önce emperyalist güçlerin bizlere dayatmak istediği şeylerdir. Biz, bu toprakların; ecdadımızın kanlarıyla sulandığı bir Kurtuluş Savaşı sonucu düşman işgalinden kurtarıldığına tanıklık ettik. Ve orada, anayasal tanımlamalarda da Türk’ün ve Kürt’ün kardeş olduğu açıkça beyan edilmiştir.” şeklinde konuştu.
“Hassasiyeti olan tüm vatandaşlarımızı Lozan Parkı’na bekliyoruz”
İktidar ve ortakları tarafından “Terörsüz Türkiye” başlığıyla başlatılan bu sürecin, “demokratik siyaset” ambalajı içinde sunulmakta olduğunu iddia ederek eleştirilerine devam eden Başkan Kendir “Türk milleti ve vatanı açısından bir beka sorununa, bir kalkışmaya dönüştürülmektedir. Bu durum, ne bizim ne de herhangi bir Türk vatandaşının kabul edebileceği bir durum değildir. Türk milleti hiçbir zaman soykırım yapmamıştır, yapmaz. Türk milleti; Yedi Düvel’e karşı savaşarak Lozan’da elde ettiği hakları, bağımsızlığını, egemenliğini; aciz bir terör örgütünün temsilcilerinin iki sayfalık bir kâğıt parçasında beyan ettikleri ifadelerle mahkûm edemez, ettiremez. Bu terör örgütünün ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bütün Türkiye biliyor. 40 yıldır, 50 yıldır bu ülkenin kanı akıyor. Onların ne söyleyeceği zaten tahmin edilebilir. Ancak, asıl mantığımıza uymayan şey, bu söylemlerin iktidar tarafından kabul edilebilir hale getirilmesidir. Bu nedenle bizler bu sürece karşı çıkıyoruz. Bu ülkede hiç kimsenin barışa karşı olduğunu düşünmüyoruz. Aksine, bu ülkenin tüm problemlerinin birlikte çözülebileceğine inanıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı, bu birlikteliğin sağlanması için ana çatıdır. Bu nedenle de yarın, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek Meclis Grup Toplantımızı, Sayın Genel Başkanımızın konuşmasıyla Ankara Lozan Parkı’nda saat 14.00’te yapacağız. Bu hassasiyetleri paylaşan tüm vatandaşlarımızı, Sayın Genel Başkanımızı dinlemek üzere Lozan Parkı’na davet ediyoruz” dedi.
“Bir kişinin ömür boyu iktidar planlarına karşı durmalıyız”
Konuşmasının son kısmında ise ana muhalefet olan Cumhuriyet Partisi’ne seslenen ve mücadelelerinde yalnız bırakılmamaları gerektiğine dikkat çeken Başkan Kendir, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıktığında yanındaki kişi sayısı sadece 19’du. Bir avuç insandı. Biz bugün Meclis Grubunda 29 kişiyiz. Öte yandan şunu da söylemek isterim ki; Cumhuriyet Halk Partisi, 1923'teki kuruluşu itibarıyla bu ülkenin kurucu partisidir, Atatürk’ün partisidir. Bu reflekslerle hareket edeceklerine inancımız tamdır. Böyle hareket etmelerini de bekliyoruz. Bizler bu mücadeleyi birlikte vermeliyiz. Bir kişinin ömür boyu iktidar planlarına karşı durmalıyız. Eğer birleşemezsek, bütünleşemezsek bunu başaramayız. Bu hükümetin süresi dolmuştur. Yapılan hatalar ortadadır. Bu nedenle hep birlikte karşı durmalıyız. Genel Başkanımızın yarın yapacağı konuşmayı dikkatle dinlemenizi rica ediyorum. Bu duruşa sahip çıkmalı, birbirimize omuz vermeliyiz. Çünkü bu memleket hepimizindir. Tekrar, Türkiye'nin kuruluş ayarlarına dönmemiz mümkündür. Bu da ancak birlikte hareket ederek sağlanabilir” ifadelerini kullandı ve “Ne mutlu Türk’üm diyene!” diyerek sözlerine son verdi.