Geleceğimiz çocuklarımız için kazandıracağımız en iyi özellik muhakkak ki iyi bir eğitim ve  üstün bir ahlaktır. 
Konuya birde çevre açısından bakalım.  Yaşanabilir bir çevre bize atalarımızdan bırakılan en kıymetli emanettir.  Bu emanete miras gözüyle bakıp hovardaca harcayan durumuna düştüğümüz anda çocuklarımızın hakkından yemiş oluyoruz.
Çocuklarımızın kullanacağı suları tüketirsek, çocuklar için üretim yapılacak toprakları yok edersek şöyle bir soru sormak geliyor içimden; 
BU ÇOCUKLAR NE YAPSIN?
Yapacakları çok fazla bir şey kalmıyor. Dünya hızla geri dönülemez noktaya taşınırken bizde seyrediyoruz gibi geliyor bana.
Torunlarımızı, çocuklarımızı zor günler bekliyor.
Nefes alacak temiz bir atmosfer giderek yok oluyor. İklim değişiklikleri kendini daha çok hissettirir oldu.
Felaket tellalı gibi yazıyorum sanki. 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarken yukarıdaki düşünceler beynimi tırmalayıp durdu.
Rahmetli Hayrettin Karaca ile sık sık gelecekle ilgili kaygılarımı paylaştığımda bana;
“Çok fazla karamsar olma. Ancak bugünkü şartlarda sermaye her zaman kazanır gibi görünüyor. Biz çevreciler mücadeleye devam etmek zorundayız. Çevreye duyarlı iyi bir nesil geliyor. Çocuklarımızı çevre duyarlılığı konusunda çok iyi eğitmeliyiz. Dolayısıyla ailelere de mesaj vermiş oluyoruz” diyordu.
Bayram sevincini yaşarken yurdumuzun çevre konusundaki en iyi aktivistinin Toprak Dede’nin sözleri bana ayrı bir moral kaynağı oldu.
Bir yandan koruyabildiğimiz kadar çevremizi korurken bir yandan da çocuklarımızı çevre konusunda sürekli eğitmeli ve onlara çevreyle ilgili asla vazgeçemeyecekleri iyi davranışlar kazandırmalıyız. 
Çevre konusunda iyi eğitim almış bir neslin yönetim kademesine geldiklerinde çevreyle ilgili emin olun çok güzel davranışlar ve çalışmalar sergileyecekleri muhakkaktır.
Bizlere emanet edilen Yalovamızı  çocuklarımıza mümkün olduğunca yaşanabilir, sürdürülebilir bir kent olarak bırakmak için elimizden gelenden fazlasını yapmalıyız.
Siyasilerin ve yöneticilerimizin  daha hassas davranmalarını çocuklarımız adına istiyorum. 
Yakın gelecekte bu kentte yaşayacak olanlar çocuklarımızdır unutmayalım.
Çok değerli bir milli bayramımızı geride bıraktık. Çocuklarımızın Anıtkabir’i ziyaretleri umut verici görüntüler olarak hafızalarımızda yerini aldı. 
Geçmiş te olsa  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve  Çocuk Bayramını  içtenlikle kutluyorum.
Önümüzde yine çok değerli bir dini bayramımız var. Tutulan oruçların, edilen duaların, yapılan iyiliklerin yerini bulmasını diliyorum. 
Ramazan Bayramınızı da gönülden kutluyorum.
Çocuklar gençler büyükleri ziyaret edip ellerini öpmeyi ihmal etmeyin. Haydi büyükler  sizlerde şekerleri, tatlıları ve harçlıkları hazırlayın. Aramızda olmayan büyüklerin kabirlerini de ziyaret etmeyi unutmayalım.
İyi günler önümüzde.
Hoşçakalın.