Bu hafta sizlere buzullar ülkesi olarak bilinen İsveç’i ele almak ve sizlerle bu ülkedeki değişimi incelemek istedim.
Son yıllarda dünyanın birçok yöresinde etkisini gösteren sıcaklar ve küresel ısınma;Grönland ve Antartika kıtasındaki buzul erimeleri gündemde.Erimelerden dolayı deniz suyu yükselmekte ve yerle-şim yerlerini tehdit ediyor.Özellikle İsveç’in Skane ve Stockholm Bölgesi en çok etkilenecek bölgeler arasında yer alıyor.
Bilim insanlarının araştırmalarına göre Kuzey Kutbundaki değişmeler ;bitki ve hayvan türlerinin farklılaşmasına,bodur ağaçların boyunun uzamasına ve soğuğa dayanıklı geyik,tavşan ve fare türlerinin neslinin azalmasına neden olmaya başlamış.Ozan tabakasının incelmesiyle beraber güneş ışınlarının fazla gelmesi neticesinde cilt kanseri,katarak gibi göz hastalıkları çoğalmış.
Doğayla barışık yaşamanın faydalarını anlatmaya başlasak yazmakla bitiremeyiz.Bize karşı her zaman cömert olan doğayı kendi emellerimiz uğruna harcayarak gelecek nesillerin geleceğini çalmış oluyoruz.
Düşünün ki İsveç 1860’lı yıllarda 3.5 -4 milyon insanın yaşadığı bir şehirmiş.Ülke buzlarla kaplı ve nüfusun %75’ i yeterli gıda üretimi yapılmadığı için açlık sınırının altında yaşıyordu.1868-1869 ‘lı yıllarda kışlar çok çetin geçince halk karnını doyuramayacak hale gelince 10 bin dolayında İsveçli yaşamını yitirmiş.Neticesinde İsveç’ten ABD’ye büyük bir göç dalgası başlamış 1920 li yıllara kadar 1.5 milyon İsveçli Amerika’ya yerleşmiş.
Buzullar ülkesi olan İsveç hızla toparlanarak 10.5 milyon nüfusla ekonomisi güçlü dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelmeye başlamıştır.Doğayla uyumlu yaşayarak refah düzeyini yükselten bir ülke haline geldi.
Masallardaki gibi ‘’Gökten üç elma düştü;biri anlatanın,biri okuyanların,biri de ülkemizin başına diyerek’’ yazımı burada noktalarken ;herkese sağlık ve huzur dolu günler dilerim…