Sevgili okurlarım dili iyi kullanmak lazım. Bir gün sevgili rahmet peygamberimiz, sahabeyi kiramdan Muaz B. Cebel’e, “Sana dinini kemale erdiren ve onu tamamlayan şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi?” diye buyurdu.
Sonrada mübarek dilini eliyle tutup, “İşte şuna sahip çık” dedi.
Bunun üzerine Muaz, “Ya Resulallah! Biz söylediğimiz sözler sebebiyle de hesaba çekilecek miyiz?” diye sorunca, Allah resulü hepimizi yakından ilgilendiren şu cevabı verdi, “İnsanları cehenneme sürükleyen, dilleriyle kazandıkları değil midir?” (Kaynak: Tırmizi, İman, 8,).
Sevgili okurlarım dil, Cenab-ı Hakkın insana verdiği büyük bir nimet aynı zamanda da ağır bir imtihandır.
Dil, aklın aynası, kalbin tercümanıdır. Gönlümüzde olanlar onunla açığa çıkar. Duygu ve düşüncelerimiz onunla vücut bulur.
Kendisi küçük olsa da yaptığı iyilikler ve kötülükler çok büyüktür.
Öyle ki dilden dökülen sözler, insanın cennetine de cehennemine de vesile olabilir.
Sevgili okurlarım yazıma başlarken yüce Mevlam Kaf suresi ayet 18’de mealen biz kullarına şöyle buyurmaktadır, “İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın.”
Onun için her zaman ağzımızdan çıkanı bilmeliyiz melaik yazıyor. Amin.