“Daha önce birçok kez uyardım ve uyarmaktan da asla vazgeçmeyeceğim” diyen Güleç, “1999 depreminden ders almayanlar umarım bu son yaşadığımız acıdan gerekli dersi almıştır. Çünkü depremin değil binaların öldürdüğünü bir kez daha acılarla tecrübe ettik” dedi. Halit Güleç konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “1999 sonrasında Yalova’da bu acıyı yaşayan bireyler olarak her zaman ‘unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız’ dedik. Çünkü biz deprem bölgesinde yaşıyoruz. Çünkü gelecek nesilleri bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Çünkü gelecek nesillere geçmişte neler yaşadığımızı iyi anlatmalıyız. Çünkü unutursak, eskiye dönersek yine aynı acıları yaşarız. Bu nedenle daima uyardım bir kez daha uyarmak istiyorum.

Siyaseti Bir Kenara Bırakın Artık

Daha önce birçok kez kaleme aldım. Görev yaptığımız dönemde kentsel dönüşümü başlatmak için yaptıklarımızı. Attığımız adımları, planlamalarımızı. Nasıl siyaseten engellendiğimizi de anlattım. Siyaset uğruna kaybedilecek bir cana dahi tahammülümüz yok. Rant uğruna, çıkar uğruna, siyaset uğruna artık yitirecek tek bir canımız dahi yok. Siyaseti artık bir kenara bırakın.

3 Yıl Geçti Ne Bekliyorsunuz?

Birileri 3 yıldır kentsel dönüşüm tamam demekten başka hiçbir şey yapmıyor. O tamam bu tamam. Ortada olan hiçbir şey yok. ‘Bağlarbaşı Mahallesinde kentsel dönüşüm başladı’ dediniz. Sadece boşaltılan binaları yıktınız. Başka ne yaptınız? Anlaşan ancak barınma sorununu çözemeyenler için ne yaptınız? Konteynerler ne oldu? Bağlarbaşı Mahallesinde son durum ne? İhale ne oldu? Siz teslim etmeden dönüşüm nasıl başlayacak? Başladı demekle olmuyor. ‘Dağ fare doğuracak’ dedim üzülerek söylediğimin gerçeğe dönüştüğünü görüyorum. Şu an evini boşaltan da anlaşma yaptığı halde barınma sorunu çözülemeyen de anlaşamayan da mağdur durumda. Mahalleyi komple mağdur etmiş durumdasınız. Biran evvel bu sorunu çözüp insanları güvenli konutlara kavuşturmak zorundasınız.

1995 Yılına Geri Döndüler

‘Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız’ derken kast ettiğimiz sadece deprem ve depremde kaybettiklerimiz değil. Binaların insanlara nasıl mezar olduğunu da kast ettik. Yalova’nın zemini yüksek katlı binalara uygun değil. Bu sebeple 1999 öncesi yapılan binaların kentsel dönüşümü için ada bazlı bir planlama gerçekleştirmiştik. Lakin ne yaptılar inşaat hastalığına tutularak 1995 yılı imar planına geri dönerek yüksek katlı bina yapımına yeniden onay verdiler. Adına da kentsel dönüşüm dediler. Bunun adı dönüşüm değil yıkım. Yıkıma çanak tutuyorsunuz. Uyarıyorum, ticaret olarak bakılan her iş yıkımla sonuçlanır.

Yeni Binalar Yerle Bir Oldu

1999’da da son yaşanılan depremde de gördük. Yeni binalar yerle bir oldu. Yani 6 katlı bir binayı yıkıp yerine 6 katlı bina yapmak insanların hayatını kurtarmayacak. Bu yapımın adı ticaret, dönüşüm değil. Alın artık şu almanız gereken dersleri. Biran evvel dönün yapmış olduğunuz yanlıştan geri.

Daha Belediye Binasını Dönüştüremediniz

6 ayda geri döneceğiz diyerek boşaltılan belediye binası 36 aydır olduğu gibi duruyor. Binanın akıbetiyle ilgili her ay hatta her hafta yeni bir karar alınıyor. 3 yılda bir belediye binasına ne yapacaklarını karar veremeyenlerin Yalova’da kentsel dönüşüm yapmasını bekliyoruz buda ayrı bir çelişki olsa da biz 1 insanımızın dahi bırakın depremde hayatını kaybetmesini, burunun dahi kanamasını istemiyoruz. Biz bu acıyı biliyoruz demekle, bu acıyı gerçekten bilen halkımızın tüm imkanlarını seferber etmesiyle toplanan yardım kolilerinin üzerine etiket yapıştırıp reklam yapmakla bu işler olmuyor. Eğer bu acıyı gerçekten yaşadıysanız kentsel dönüşüme rant olarak, siyaset olarak bakmayın.”

Editör: Uğur TEZCAN