GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Teknoloji günün sorunlarına büyük ölçüde cevap verebiliyor.

Örneğin, havadaki nemi suya dönüştürerek bitkileri sulayan akıllı saksı olduğunu hiç duydunuz mu?

Ya da bitkinin ihtiyaçlarını yüz ifadesiyle anlatan saksı olduğunu biliyor musunuz?

Doğrusu ben ilk duyduğumda çok şaşırdım.

Marka adı vermemeye çalışarak konuyu biraz açmak istiyorum.

Akıllı bir saksı var; havadaki nemi çekip su olarak haznesinde biriktiriyor ve bu suyla bitkileri otomatik olarak suluyor.

Yeniden doldurulacak bir su haznesi ya da doldurma işlemi için kurulan hatırlatıcı bildirimlere ihtiyaç bırakmıyor. Sadece bitkilerinizi ona dikiyorsunuz ve gelişmelerini izliyorsunuz.

Bu saksı, nem alma cihazlarına benzer şekilde çalışıyor.

Bitkilerin ihtiyaç duydukları suyu basitçe atmosferden çekerek sağlıyor. Çalışma şekli nem alma cihazlarına benziyor.

Bir nem alma cihazı, su damlacıklarını kendileri üzerinde yoğunlaşmaya zorlayan soğuk plakalar kullanarak havadaki nemi çeker.

Damlacıklar daha sonra bir rezervuar tankına damlar ve bu tank dolduğunda kullanıcı tarafından boşaltılır.

Bu sözünü ettiğim saksının tasarlanmasındaki yaklaşım da aynı…

Tek farkı, elde ettiği saf suyu bitkilere vermesi…

Bu ilginç buluşların temelinde çevresel ve sosyal tasarım anlayışı yatıyor.

Yıllar önce Porto Riko, Irma ve Maria kasırgaları tarafından yerle bir edilince, elektrik şebekesi çökmüş, içilecek temiz su bulunamaz olmuştu.

Bu durum, bazı kuruluşları bu sorunu çözebilecek yeni ve şebekeden bağımsız alternatif su kaynaklarını aramaya teşvik etti.

Aylarca süren araştırmalardan sonra ekip, havadan az miktarda su çekebilen bir yoğuşma sistemi kullanarak ilk versiyonu geliştirdi.

Elbette, toplum için daha büyük ölçekli bir çözüm oluşturmak, ekstra finansman ve daha fazla Ar-Ge gerektiriyor.

Bu nedenle ekip, şimdilik yoğuşma sistemini kendi kendini sulayan bir akıllı saksıda kullanmaya karar verdi.

Bu sistemde, bitkilerin aşırı suya maruz kalmaması için iki günde bir otomatik açılıyor. Hatta gerekirse kaç günde bir açılacağını kullanıcı değiştirebiliyor.

Böylece yeterli su toplamak için de zaman kazanıyor.

Seyahatteyken gözü kapalı çiçeklerinizi bırakabileceğiniz bir saksı olarak kurgulanmış.

*

Aklıma takılıyor, acaba Yalova’ da yer altı ve yerüstü sularının yetememesi durumunda, başka çare düşünüldü mü?

Örneğin, Yunan mühendisler, dünyanın ilk rüzgâr enerjisiyle çalışan, tuzdan arındırma tesisini inşa ettiklerini açıkladılar. Tesis, acil durumlarda, afet bölgelerine içilebilir su sağlamayı amaçlıyor.

Nazari de olsa, Yalova’da böyle bir alternatif çalışma yapıldı mı?

Size plânlı- programlı bir çalışmayla ilgili bilgi vereyim. Adaların su sorunu çok önemlidir. Kıbrıs Adası’nın da su sorunu vardır. KKTC’de hâlâ su sorununun nasıl çözüleceği tartışılırken, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde su sorunu çözümlenmiş bile... Genel bir bilgi vermek gerekirse, (orada bulunan bir tanıdığımdan aldığım bilgiye göre) Limassol' da 1997 'den beri günde 40,000 m3 ve Larnaka' da 2001'den beri günde yaklaşık 52,000 m3 su üreten tesisler bulunuyor. Ayrıca Vasilikos Elektrik Santrali bünyesinde bir 60,000 m3'lük tesisin kurulumu bitti ve tesis faaliyete geçti. Bunların dışında ayrıca büyüklü küçüklü başka tesisler ile günde 300 000 metre küplük kapasiteye ulaşılmış durumda... Bu üretim Kıbrıs Rum Kesimi' nin evsel su ihtiyacının yaklaşık 2/3 ünü karşılıyor. Bunun dışında var olan atık arıtma santralleri ile kullanılmış evsel atık su geri dönüştürülerek tarıma ve sanayiye veriliyor. Kısacası, Kıbrıs Rum Kesimi uzun vadeli plân ve programlarla kendini ve geleceğini sağlama almış durumda, işi hiç şansa bırakmamış.

Güney Kıbrıs’ ın güney batısındaki dağ silsilesi Trodos Dağları’ ndaki su kaynaklarının son derece ekonomik kullanıldığını da unutmayalım.

Bir de yine Güney Kıbrıs’ ta, ormanlık bölgelerde, orman korucularının ağaçların ve orman örtüsünün nemini korumak için kullandıkları artezyen kuyuları var. Bir de hidrantlar… Yani yangın muslukları…

*

Görüldüğü gibi teknoloji, hayatı giderek kolaylaştırıyor. Önemli olan nerede ne yapıldığını bilerek yapılan işe özenle odaklanmak.

Yağışlar varken, yani kuraklık başlamadan önlemlerin alınması, yağışın belirli bir miktar azaldığı andan itibaren de gerekli uyarıların yapılması gerekiyordu. Bunun gerekli şekilde yapıldığını söylemek mümkün değil. Yalova’ da hâlâ projelerden ve yatırımdan söz ediliyor. Bu dönemin artık geride bırakılmış olması gerekiyor. Yalova’ da bir yeraltı barajı yapılacaktı ne oldu? Kuraklık artık ciddi bir risk olarak kapımızda… Umarım alınacak önlemler sayesinde kuraklık ve takiben su kıtlığı, istihdam azalması, göç, ekosistemlerde dengesizlik, alt yapılarda zarar, sağlıksız bir yaşam ve düşük hayat standardı getirmez.

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!