Yunanlılar 6 Ocak 1921 de Bursa’dan Eskişehir’e doğru ilerlemeye başlamış ve Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey’in komutasındaki Türk kuvvetleriyle İnönü’de karşı karşıya gelmişti. 9 – 10 Ocak günlerinde Gündüzbey – İnönü hattında çetin savaşlar olmuş ve 11 Ocakta Yunanlılar yenilgiyi kabul ederek geri çekilmişti. Bu tarihe 1. İnönü Zaferi olarak geçti.
Kısa sürede toparlanan ve takviyeler alan Yunanlılar Türk Ordusunu kesin yenilgiye uğratmak amacıyla 23 Mart 1921 de iki koldan harekete geçti. Birisi Uşak’tan Afyon’a, diğeri de Bursa’dan İnönü’ye doğru ilerledi. Oyalama görevi yapan Türk öncü birlikleriyle savaşan Yunan kuvvetlerinin Bursa kolu, 26 Martta İnönü mevzilerine geldi.
Yunanlılar insan ve malzeme sayısı olarak yine üstündü. Türklerin 34.175 er ve subayına karşılık Yunanlılar 41.550 er ve subaya sahipti. 30.108 tüfeğe, 41.150 tüfekle Yunanlılar öndeydi. 55 hafif ve 235 ağır makinalı tüfek bizde, 3134 hafif ve 750 ağır makinalı tüfek Yunanlılarda vardı. 104 topa karşı 220 top.
27 Martta İkinci İnönü Savaşı başladı. İlk gün Yunanlıların eline geçen mevziler ertesi gün Türk piyadesinin süngü hücumuyla geri alındı. Çok kanlı geçen çarpışmalar 5 gün sürdü.
Son üç gün cephe ile Ankara’nın irtibatı kesilmişti. Dedikodular, eleştiriler çoğalmış, hava gittikçe gerginleşiyordu. 1 Nisan günü Kazım Özalp Genelkurmay binasına geldi. Onu Harekat Şubesi Müdürü Yarbay Salih Omurtak karşıladı. Alt kattaki büyük salon tahtalarla küçük odalara bölünmüştü. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Genel Kurmay Karargahı bu kadardı.
İkisi de konuşmak istemiyorlardı. Bir zaman sonra telgraf odasındaki astsubayın haykırışı duyuldu:
“Cephe arıyor”
İsmet Paşa taktik gereği karargahını İnönü’den kuzeydoğudaki Çukurhisar köyüne taşımış, irtibat o yüzden kesilmişti.
Maniple tıkırdamaya başlamış, herkes nefesini tutmuştu. Cephe telgrafçısı keyifle İsmet Paşanın telgrafını geçiyordu.
“Saat 18.30 Metristepe’den gördüğüm vaziyet; Gündüzbey kuzeyinde, sabahtan beri direnen ve artçı olması muhtemel bulunan bir düşman birliği, sağ kanat grubunun taarruzuyla düzensiz olarak geri çekiliyor. Yakından takip ediliyor. Bozüyük yanıyor. Düşman, binlerce ölüsüyle dolu savaş alanını, silahlarımıza terk etmiştir. Batı Cephesi Komutanı İsmet”
Mustafa Kemal’in İnönü’yü kutlayan cevabi telgrafı şöyle bitiyordu;
“ Siz yalnız düşmanı değil, milletin makus tarihini de yendiniz.” Bu savaş sonunda İtilaf Devletlerinin Yunan ordusuna duyduğu güven sarsıldı. İtalyanlar Antalya’dan çekilmeye başladı.
Bozüyük’te benim doğduğum evin çatısının ahşap saçaklarında, telgrafta belirtilen yangının izleri ev yıkılıncaya kadar duruyordu.
Cumhuriyet tarihimizin Nisan ayındaki hayırlı günleri yalnız 1 Nisan İkinci İnönü Zaferi değildir. 3 Nisan 1930 da kadınlarımıza yerel seçimlerde seçme seçilme hakkı tanındı. 10 Nisan 1928 de hukuksal düzenlemelerin dinsel gerekçelere dayandırılması kaldırıldı. 15 Nisan 1931 de Türk Tarih Kurumu kuruldu. 17 Nisan 1940 da Köy Enstitüleri açıldı. 23 Nisan 1920 de TBMM açıldı. 16 Nisan 2017 nin de bu hayırlara katılması dileği ile.