1982 Yılında bir röportajda TV ile ilgili sorulan soruya , Grucho Marx şöyle cevap verir ‘’ Televizyonu eğitim açısından çok faydalı buluyorum .Televizyon açılır açılmaz hemen yandaki odaya geçip kitap okumaya başlıyorum. ‘’

Televizyon günlük yaşantımızın büyük bir kısmına ipotek koymuş durumda. İnsanların Televizyon başında geçirdiği sürenin büyüklüğü karşısında, toplum bilimciler insanları nasıl yönlendirecekleri üzerinde müthiş çalışmalar içindedir. Bu yönlendirme çalışmaları açıktan olduğu gibi gizli yöntemlerle bilinç altından da sürdürülmektedir. Toplumsal olarak yaşadığımız pek çok olayda bir mana veremediğimiz neticelerin çıkmasının temel kaynağı bu yayınlardır. Günümüzde en büyük güç medyadır ve bu gücü elinde tutmak için büyük savaşlar verilmektedir.

Oysa televizyon yayınları vasıtası ile spor, bilim, kültür ve sanat çalışmalarımız daha geniş kesimlere ulaşıp bu alanlarda dünya çapında başarılar kazanılabilir. Televizyonlarda yapılan bazı yarışmalar vasıtasıyla pek çok yetenekli genç eğitim imkanı bulup kendini geliştirebiliyor.

MÜZİSYEN DOKTORLAR Nedenini hiç düşündünüz mü ? bilim insanlarının büyük çoğunluğu bilhassa müzikle neden yakından ilgilidir. Dahası dinlemekle yetinmezler bir enstrüman çalarlar, beste yaparlar, güfte yazarlar.Boş zamanlarında orkestralarda çalışanları bile vardır. Matematikle uğraşan bilim adamlarının müzikle olan ilgisini az çok anlayabiliyorum. Musıki matematiksel bir yapıya ve biçime sahiptir. Fizikçilerin de neden musıki ile yakından ilgilendikleri de tahmin edilebilir. Müzik, sonunda uyum,dalga boyu analizi, frekans dağılımı gibi konular içermektedir. Sizin anlayacağınız bilimsel beyinleri büyüleyen , çeken özellikleri var müziğin . Sadece estetik açıdan var olan değeri sebebiyle sevilmemektedir müzik, mesela tıp bilimi ile uğraşan bilim insanlarının büyük çoğunluğu da musıki ile yakından ilgilidir. Musıkinin, insanın ruhsal yapısı üzerindeki etkilerini en iyi bilen kişiler tıp doktorlarıdır. Bunu bilen kişi nasıl kayıtsız durabilir musıkiye. Bununla ilgili ‘’ Tıbbiyeden müzisyen çıkar, arada bir de doktor ‘’ diye güzel bir deyişimiz bile vardır.

Musıki ile ilgilenenler sevmeyi iyi bilirler…. Kolay bir şey sanmayın, herkes sevmeyi bilemez . Hayal kuramayan, şiir, müzik sevmeyen insanlar kolay kolay sevemezler ancak olsa olsa hoşlanırlar. Müziği , şiiri ,sanatı seven insanlar mutlu insanlardır onlar gönüllerinde cenneti yaşarlar , gördükleri bütün güzelliklerin cennetin güzellikleri olduğunun bilincindedirler.

‘’ LÜTFEN KAPIYI AÇAR MISINIZ ‘’

Güzel bir genç kadın, konsere geç gelince, iç kapıların kapalı olduğunu fark eder ve hemen yer gösteren görevliye ricada bulunur.

-Lütfen kapıyı açar mısınız içeri girmek istiyorum . Görevli ‘’ Özür dilerim bayan, ama ilk bölüm bitene kadar kapıyı açamam ‘’ -Ama ben kimseyi rahatsız etmem sesiz bir şekilde en arka tarafta ayakta durup dinlerim. Görevli ‘’ Özür dilerim bayan açamam ‘’ -Ama yeni senfoniyi çalıyorlar ve ben de bu senfoniyi dinlemeyi çok istiyorum . Görevli ‘’ İşte zaten bunun için açamam bayan ‘’ deyip içini çeker … ‘’ Eğer kapıyı şimdi bir açarsam dinleyenlerin yarısı dışarı akın edecek .‘’