Bu hafta sizlere önyargı konusunu ele almak istedim.Olumsuz bir ifade içerse de uygulamada farklı olabilyor.Neden mi diye sorarsanız;insanı olumlu anlamda geliştiren ve doğru kararlar vermesini sağlayan tecrübeleri önyargılardan ayırmak gerekiyor.

   Önyargılar,kişilere,gruplara,yönelik insan z,hni,nde oluşan ,sınırlı verilere dayanarak olumlu yada olumsuz düşünceler gelir.Kendi aramızda konuşurken falanca ırktan veya memleketten adam çıkmaz diye olumsuz bir önyargı geliştirmiş oluruz.

   Olumlu önyargılar ne kadar toplımda dayanışmayı sağlasa da bazen insanların hayrına olmayabilir. Hitler tarihte büyük bir hayran kitlesi yaratmasına rağmen ;yaptığı eylemlerle halkını büyük bir açmaza sürükledi.Napolyan da aynı akıbeti yaşatmıştır.

  Tarihte önyargılar birçok savaşın belirleyicisi olmuştur.Geçmişte yaşamış padişah ve krallar kendilerine yönelik olarak sunulan olumsuz önyargılardan hareket ederek savaşlar yaptılar.

  Boşuna söylememişler bir önyargıyı yıkmnak bir atomu parçalamaktan daha zordur diye.Yaşadığımız çevrede bazı kökenli insanlara şüpheyle bakar;yaptığı iyiliklere faklı anlamlar yüklemeye çalışırız.

   İnsanlar samimi oldukları neye önem verirse sevdikleri kişilere onu yakıştırırlar.İlgilenmedikleri konuları başkalarına yüklemezler.Böylece olumlu önyargılar doğru veya yaygınlaşmaya başlar.

  Olumlu önyargılar tarihte acı sonuçlar beraberinde getirse de bazen işe yarar.A gazetesini okuyan bir kişiye zihnimizde bir yer açarız.Onun üzerine kişlilğini inşa eder kafamızda bir ayırrız.Bizim düşüncemize uygunsa gazete okuyan kişiye de aynı olumlu önyargılar yükleriz.

   Olaylara önyargıyla değil ;mantık süzgecinde bakarak yaklaşmanın daha iyi sonuçlar vereceğini düşünerek bu haftaki yazımı daha iyi sonuçlar vereceğini düşünerek bu haftaki yazımı burada noktalamak istiyorum.

  Önümüzdeki hafta yeni gündemlerde buluşmak dileğiyle esen kalın…