TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yalova Temsilciliği’nde seçimli olağan genel kurul heyecanı yaşandı. 23 Kasım Pazar günü saat 10.00 itibariyle Raif Dinçkök Kültür Merkezi Yalova Belediye Meclisi Salonu’nda toplanan mimarlar, 20. Döneme başkanlık edecek isim için oylarını kullandı.
Başkanlığını Cevdet Taner’in yaptığı 19. Dönemde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Mimar Safa Uygun, tek aday olarak girdiği seçimin ardından 20. Döneme liderlik etme hakkını kazandı.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yalova Temsilciliği’nin düzenlediği 20. Dönem Seçimli Genel Kurul, mevcut başkan Mimar Cevdet Taner’in açılışıyla başladı. Kongreyi yönetmesi için Divan Başkanlığı’na Mimar Erol Tatar’ın ismi önerildi. Ardından 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Mimar Tatar, kongreye katılanlara gündemi okuduktan sonra söz alan Başkan Taner, 19. Dönem boyunca yapılan çalışmaları anlattı ve gelir-gider durumu hakkında bilgi verdi.
19. Dönem Yönetimi’nin ibra edilmesinin ardından, gündemdeki dilek ve temenniler bölümüne geçildi. Eski başkanlar Savaş Dinçer ile Erol Tatar’ın konuşmalarının ardından, 20. Döneme aday olan Safa Uygun ve mevcut Başkan Cevdet Taner, kongreye hitap etti.
Eski Başkan Savaş Dinçer yaptığı konuşmada Yalova’nın geçmişten günümüze kadar olan sorunlarını dile getirdi. Dinçer, yeni dönemde görev alacak isimlere ilin gündemine getirilmesini talep ettiği konuları teker teker açıkladı.
“Yalova Mimarlar Odası’na ölü toprağı serpilmiş”
Kongreye katılımın az olduğunu ve bunun kendisinde büyük bir hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Dinçer, “Bence bu dönemde üretilecek projelerin kent yararı gözetilerek, tasarım kriterlerine bağlı şekilde ele alınması gerekiyor. Bunun yanı sıra günümüzdeki çevre sorunlarıyla ilgili Mimarlar Odası’nın gerçekten sözünün geçtiği, damga vurabileceği bir çalışma düzeni istiyorum, hayal ediyorum. Kültürel ve mesleki konularda diğer sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmaların ve bilgi paylaşımının yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda çok şey söylemek istiyorum ancak esas amacımdan sapmamak adına Yalova’nın sorunlarıyla ilgili bazı maddeleri önünüze getirerek bundan sonraki çalışmalara ön ayak olmak istiyorum. Birinci sorun trafik ve park sorunu ile toplu taşıma önerileridir. Gelecek olan yönetimdeki arkadaşların bu konudaki çözümleri neler olacak? İnşallah Danışma Kurulu toplantıları yapılır ve burada bu meseleleri rahatça tartışabiliriz. Yalova Mimarlar Odası, başkanın da anlattığı gibi maalesef uzun süredir ölü toprağı serpilmiş gibi duruyor. Halk önünde görünürlüğümüz çok az. Bu nedenle trafik, park sorunu ve toplu taşımaya dair önerileriniz nelerdir? Şu anda çok güncel olan su sorunu ile ilgili, ilgili birimlerle mutlaka girişimde bulunmak gerektiğini düşünüyorum. Kentsel dönüşüm konusu devam ediyor; ancak ne kadar sağlıklı ilerliyor? Bu konuda daha iyi önerileriniz olabilir. Kentsel dönüşüm çok mühim bir konu ve gerçekçi çözümlerle ele alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Yalova’nın Sorunlarını Teker Teker Hatırlattı!
Yalova’nın yıllardır çözülemeyen bir diğer büyük sorununun ise sanayi–tarım–turizm dengesi olduğuna dikkat çeken Dinçer, “Yalova’nın hangi alanda konumlanacağına bir türlü karar verilemedi. Oysa bu konuda en fazla görev düşen sivil toplum kuruluşlarından biri Mimarlar Odası’dır. Buna rağmen ne yazık ki bu alanda yeterince varlık gösteremedik. Yalova’nın butik bir kent olması gerekirken sanayi ağırlığı giderek hissedilmeye başlandı. Bu konuda odaya çok büyük görevler düştüğüne inanıyorum” dedi. Etibank tesisleri, Organize Sanayi Bölgesi, Millet Bahçesi ve Donanma Tesisleri’nin son durumlarına ilişkin sorular yönelten Dinçer, “Bir diğer konu, Çınarcık’taki üniversite yapıları. Açık söyleyeyim, ben kendi adıma oraya gitmek istemiyorum çünkü yapılan yapıları görmek bile iç acıtıyor. Bu, Mimarlar Odası’nın acilen ele alması gereken konulardan biri. Burada politika yok arkadaşlar; burası mimarlıkla ilgili bir platformdur. Termal Çamlık Otel meselesi var. Çok güzel bir bina, yeşillikler içinde çürüyor. Yetkililerle yakın temas kurularak Yalova’ya kazandırılması gerekiyor” şeklinde konuştu. Altınova OSB ile ilgili duyduğu dedikodular olduğunun ve bunun açıklanması gerektiğini belirten Dinçer, “Arboretum alanındaki son durum nedir? Boş kaldıkça yeni yapılar yapılmaya başlandı. Burası Yalova için çok değerli bir alan ancak atıl vaziyette duruyor. Halka kazandırılacak bir planlama yapılması gerekiyor. Çiftlikköy’deki Kara Kilise konusu da önemli. Oranın restorasyonu ve çevresindeki yapıların düzenlenmesi gerekiyor. Hem Türkiye hem Avrupa için turizm potansiyeli taşıyan bir yer” ifadelerini kullandı. Dile getirdiği konulara ait yapılan çalışmaların basın yoluyla gündeme getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Dinçer, bu sayede Mimarlar Odası’nın sadece para veya proje odaklı bir kurum olmadığının ortaya çıkacağını ve kentin geleceği için çalışıldığının görüleceğini aktardı.
Dinçer’in konuşmasının sonlanmasının ardından, geçmiş yıllarda odanın başkanlığını yapan isimlerden biri olan Mimar Erol Tatar söz aldı. Tatar, Yalova’nın yüz yüze kaldığı sorunlara fotoğraf çekti.
“Sarı öküzü tersanelere müsaade ederek verdik”
Kendi başkanlığı döneminin oldukça çalkantılı geçtiğini belirten Tatar, “Çünkü benim dönemimde, Yalova’da ilk defa tersaneler kurulmaya başladı. Bunu sosyal medyada da yazıyorum; bazen köşe yazısı olarak da yazıyorum. Biz “sarı öküzü” tersanelere müsaade ederek verdik. Neden diyeceksiniz? Bunun sonucunda Yalova, İstanbul’da istenmeyen kirli sanayinin taşınmasıyla karşı karşıya kaldı. Bunlardan biri, Aksa’da kurulan termik santraldir. Ben, o dönemde oda başkanı olarak buna şiddetle karşı çıktım; hem tersanelere hem de kurulmak istenen termik santrale. Çünkü termik santral nerede yapılırsa yapılsın, çevre kirliliği yaratacağı belliydi. Nitekim zaman zaman oradan geçerseniz, kokuyu fark edersiniz. Şehrin bu kadar yakınında bir fabrikanın olması, planlama açısından son derece yanlış bir durumdur” şeklinde konuştu. Fabrikanın taşınması gerektiğini yıllardır söylediğini hatırlatan Tatar, “Ama ne hikmetse, taşınmayı bırakın, arazi tahsisleri bu fabrikanın büyümesine olanak sağlıyor. Hatta şimdi 125 dönüm verildi. Yanındaki 120 dönümlük parsel de fabrikanın gelişmesi için verilmek isteniyor. Fabrika büyüdükçe, Yalova’yı bırakın, bana göre en büyük tehlike, İstanbul, Dilovası, İzmit ve Anadolu Yakası’na doğru çıkacak rüzgar ve sızıntılar sonucu çevreyi kirletecek olmasıdır. Yakın zamanda, fabrikanın kardeş kuruluşu AKİM’de yaşanan gaz sızıntısını hepimiz duyduk” dedi.
“Bu sorunun geleceği aylar öncesinden belliydi!”
Yalova’da yaşanan su sorunu hakkında konuşan Tatar, “Ben çok iyi hatırlıyorum; baraj yapıldığı zaman, üniversitede yeni okumaya başlamıştım. O dönem sunumlarda Yalova’nın 2000–2030 ve 2050’li yıllara kadar suya sahip olacağı söyleniyordu. Fakat geldiğimiz noktada artık su yetmemektedir. Bunun en büyük nedenlerinden biri, sanayiye su verilmesidir. Sanayinin suyu bu barajdan sağlanıyor. Buna ek olarak Yalova’nın nüfusu, bir zamanlar 30–50 bin civarındayken, bugün 300 bine yaklaşmıştır. Böyle olunca suyun yetmesi mümkün değildir. Önce yeni bir baraj yapılacağı söylendi; vekiller, iktidar partisi yetkilileri müjdeli haberler verdiler. Ama bugün ne böyle bir baraj var, ne bir çalışma. Şu anda barajda kalan su 10 gün kadar yetecek durumda. Daha önceki planlarda, Ortaburun Barajı’ndan su aktarımı ve kuyular açılması öngörülmüştü. Fakat hiçbiri icraata gelmedi. Şimdi, valiliğin nezdinde bir toplantı düzenliyoruz. Bu sorunun geleceği aylar öncesinden belliydi. Türkiye ve Yalova kurak bir dönemden geçiyor; ciddi bir susuzluk sorunu yaşanacağı öngörülüyordu. Çözüm ne olmalı? Üstte yapılacak baraj bir an önce faaliyete geçmeli. Alttaki barajın sanayiye verilecek suyu kontrol edilmeli. Sanayiye su vermek zorundayız; sonuçta bu sanayilerin kurulmasına izin verildi” ifadelerini kullandı.
“Yalova’nın doğusunu kaybettik. Hiç olmazsa batısına sahip çıkalım”
Yalova’ya sahip çıkmanın ildeki bütün mimarların boynunun borcu olduğunu söyleyen Tatar, “Kentte yaşıyoruz; sorumluluklarımız var. Aksi takdirde burası yaşanmaz bir yer hâline gelir. İstanbul’da gördüğünüz gibi tuzla çevresinde yaşanan koku sorunları gibi olur. Yalova’nın doğusunu kaybettik. Hiç olmazsa batısına sahip çıkalım. Batısı çok güzel; Çınarcık, Armutlu, Termal… Termal atıl vaziyette. Çiftlikköy’deki Etibank tesisleri atıl vaziyette. Sosyal medyada zaman zaman yazıyorum. Termal, çocukluğumda gördüğüm güzellikteydi; bakımlıydı. Bugün ise ağaçlar kuruyor, kaplıcalar köhneleşmiş. Gerçekten küçük bir kentiz; coğrafyamızın yaklaşık 70 km’si denize cephelidir. Türkiye’de hiçbir il bunu sağlayamaz. İlimizin %50’ye yakını orman alanıdır. Yalova butik bir kent olarak kalmalı. İstanbul, Bursa, İzmit’ten bunalan insanlar nefes alabilecekleri bir kent olarak yaşamaya devam etmeli. Ne yazık ki buna engel olunmaya çalışılıyor; ama biz var gücümüzle çalışacağız ve engel olacağız. Yeni seçilecek arkadaşlara büyükleriniz olarak destek olacağız. Nerede gerekiyorsa yanınızda varız; geliriz, konuşuruz, söyleriz. Daha çok faaliyetler, toplantılar, sempozyumlar düzenleyelim; bu konulara dikkat çekelim” diyerek sözlerini tamamladı.
“Hiçbir ticari iştiraki dışlamıyoruz ama matematik iyi yapılmalı”
Geçmiş dönemde başkanlık yapan iki ismin ardından söz alan ve yeni döneme başkanlık etmek için aday olan Mimar Safa Uygun, “Burada bulunan herkese hoş geldiniz diyorum. Tabii, bu konuların üzerinden geçtik. Baraj konumuz var; malum, büyük firmanın su kullanımı konusu da gündemde. OSB mevzusu da var. Özellikle baraj konusuna değinmek isterim. Aslında DSİ’nin bununla ilgili bir çalışması var; hatta odada da inceledik. Sanırım raporumuzda küçük bir eksiklik olmuş. Bu konuyla ilgili başka bir inceleme de yaptık. DSİ’nin bir plan projesi mevcut ve umuyorum ki yakın zamanda hayata geçirilir. Üstteki suyu tutup daha fazla rezervuar oluşturma çalışması şu anda planlanıyor” şeklindeki konuştu. Tatar’ın Yalova’nın doğu ve batı bölgelerine ilişkin yaptığı değerlendirmeleri hatırlatan Uygun, “Yalova’nın batısına da göz dikilmemiş değil. Hatırlarsanız, bir OSB’nin yönetim kurulu üyesi veya bir planlama müdürü gelmişti; biz de 'Armutlu değerli bir turizm limanımız' dedik. O kişi, 'Orada liman mı var?' diye sordu. Dedim: 'Hayır, liman yok orada. Hiç niyetlenmeyin.' Oraya yönelik bir lojistik plan veya proje yok; konuyu kapattık. Tabi ki hiçbir ticari iştiraki dışlamıyoruz. Çevre düzeni planına göre Yalova’nın bir projeksiyonu, bir nüfus projeksiyonu mevcut. Bu matematiğin iyi yapılması gerekiyor. Şu anda bu süreçte, yani uzlaşıyla sonlanmasını istediğimiz noktada geride miyiz? Evet, gerideyiz. Biz, bu adım taşlarını, değerli sınırlarımızı ve değerlerimizi, yeni yönetim olarak belirleyeceğiz ve basında da bunu duyurmak isteriz. Bu konuların sadece laf olsun diye kalmasını istemiyoruz” dedi.
“Görevler değişse de sorumluluğumuz, bağlılığımız ve oda kültürümüz aynı kararlılıkla sürmeli”
Uygun’un konuşmasını tamamlamasının ardından söz alan ve Yalova’daki mimarlığın niteliğini artırmak, meslektaşlarının haklarını savunmak, genç mimarları desteklemek ve mesleki dayanışmayı güçlendirmek adına pek çok adım attık attıklarına dikkat çeken Mimar Cevdet Taner, “. Bazen zorlandık, bazen tartıştık; çoğu zaman ise aynı hedef doğrultusunda yürüdük. Bugün görevi devredecek olmanın huzurunu ve burukluğunu yaşıyorum. Bu dönem için başkanlığa aday değilim. Ancak odamızın geleceği için yeni yönetimde yer alarak, başkan adayı arkadaşımı tüm tecrübem ve samimiyetimle desteklemeye devam edeceğim. Çünkü inanıyorum ki Mimarlar Odası, kişilerin ötesinde bir dayanışma kurumudur. Görevler değişse de sorumluluğumuz, bağlılığımız ve oda kültürümüz aynı kararlılıkla sürmelidir. Görevler değişir ama hedefimiz hep aynıdır: mesleğimizi yüceltmek, kentimize değer katmak ve dayanışmayı daha da büyütmek. Başkanlık yaptığım bu iki dönem boyunca birlikte çalıştığım tüm yönetim kurulu üyelerine, bizlere destek veren arkadaşlarıma, bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan tüm meslektaşlarıma ve her adımda iyi niyetini hissettiren dostlara yürekten teşekkür ediyorum. Bana duyduğunuz güven için minnettarım. Yeni dönemin odamıza, kentimize ve mesleğimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Dilek ve temenniler bölümünde yapılan konuşmalarının tamamlanmasının ardından gündemdeki son maddesi olan seçimlere geçildi. Tek aday olarak öne çıkan Mimar Safa Uygun ve beraberindeki Yönetim Kurulu Üyeleri, kongreye gelen üyelerin oylarının ardından 20. döneme başlama hakkını kazandı.
Başkan Uygun’un Yönetim Kurulu Listesi:
Asil Üyeler;
Safa Uygun
Tuba Demirci Akptekin
Cevdet Taner
Enez Turan
Enes Baytaktar
Yedek Üyeler;
Elif Ceren Yıldırım
Cihad Tanrıkulu
Pelin Özden
İlayda Nur Çağlayan
İrem Karabacak
