Yalova Gazetesi’nin özel serilerinden biri olan “Kısa Kısa Siyaset” programı Yalova’daki en önemli siyasi figürleri ağırlıyor. Mahalli Genel Seçimller sürecinde farklı siyasal partilerden isimleri ağırladığımız serimizde son haftalarda Yalova’daki seçim bölgelerinden aday olan isimleri konuk alıyoruz. Programımızın son konuğu, Gelecek Partisi’nin Kurucu İl Başkanlığı görevini üstlenmiş ve partisi tarafından Yalova Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen Kürşat Emre Çandır oldu. Çandır, kendisi ve seçim sürecine dair merak edilenleri açık yüreklilikle cevaplandırdı.
“Deprem eczane sahibi olmamı geciktirdi”
Konuşmasına kendini tanıtarak başlayan Çandır, “20 Nisan 1978 tarihinde Sivas’ın Tavşanlı köyünde dünyaya geldim. Anne ve babası öğretmen olan bir ailenin en büyük çocuğuyum. 1980 yılında Yalova’ya anne ve babamın tayinlerinin çıkması sebebiyle taşındık. İlkokulu Saffetçam’da, ortaokulu ve liseyi yatılı olarak Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, Üniversiteyi de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde tamamladım ve eczacı unvanını kazandım. Ben 99 yılında mezun olduğumda büyük Marmara Depremi’ni yaşadık. Her Eczacılık Fakültesi mezunu genel olarak gelecekte bir eczane sahibi olmak niyetindedir. Ancak bu deprem süreci bizim fikirlerimizi biraz daha ötelememize sebep oldu. 2005 yılına kadar İstanbul’da ve Yalova’da farklı noktalarda eczacılık faaliyetleri yürüttüm. 2005 yılında da kendi eczanemizi açmayı başardık ve hala aynı noktada eczacılık faaliyetlerini sürdürüyorum. Bu süre zarfında sadece eczacılık değil birçok faaliyetin altına imza attık. Aslan Sürücü Kursu’nda yaklaşık 8 yıl ilk yardım derslerine girdim. Yalova Üniversitesi YÜSEM ofislerinde eğitimcilik yaptık. Türkiye’mizin en önemli tasavvuf müzik topluluğu olan “Hasat Vakti” sufi müzik topluluğuyla birlikte 2010 yılından beri profesyonel bir müzik kariyerimiz var” dedi.
“Siyasi Ahlak Yasası ve Rant Yasası bizim vizyonumuz”
Siyasete girişinden bahseden Çandır, “Ülkemizin içinde bulunduğu bazı meseleler var. Türkiye tabi ki çok büyük bir ülke. Geçmişi yüzlerce yıllık mazisi olan bir ülke. Ancak bazı şeylerin doğru gitmediğini düşündüğünüz zaman artık bir noktada o yanlış yürüyen çarkın düzelebilmesi için bu işin içine dahil olma ihtiyacını duyuyorsunuz. Bir hadis-i şerif var; Peygamber efendimiz söylüyor; “Bir yanlışlık gördüğünüz zaman elinizle düzeltin, elinizle düzeltemiyorsanız dilinizle düzeltin, dilinizle düzeltemiyorsanız kalp ile buğz edin…” Yani bu işin yanlış olduğunu kalbinizden geçirin… Biz bu şehirde ve bu ülkede görülen yanlışlıkları bir yer de kalbimizle buğz ettik. Sonra dilimizle söyledik ama artık dille söylemenin yetmediği noktada elinizle düzeltme ihtiyacı duyuyorsunuz. Ben de dedim ki artık eylem vakti… İşte o yüzden bir siyasi partinin içerisinde görev alma ihtiyacını duydum. Bu da bizim Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’den ayrılma sürecine denk geliyor. Zira ben Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye için çok güzel adımlar attığı düşüncesindeydim. Siyasi Ahlak Yasası, Rant Yasası… Bunlar gerçekten Türkiye’nin önünü açacaktı. Siyasi Ahlak Yasası bize şunu öğütlüyordu; Bir siyasetçi bir yere adaysa mal varlığını açıklasın… Görev süresi tamamlandıktan sonra da mal varlığınızı tekrar açıklayın. Biz de bir görelim bakalım bu malınız mülkünüz ne olmuş? Kamuoyu da bunun muhasebesini yapsın” ifadelerini kullandı. Gazetemiz aracılığıyla mal varlığını açıklayan Çandır, “Gelecek Partisi Kürşat Emre Çandır’ın Adnan Menderes Mahallesi Kumlu Sokakta 3+1 dairesi var. Kürşat Emre Çandır’ın 2019 model Peugeot 2008 bir aracı var. İş yerim kiralıktır. Eşim Esra Çandır’ın üzerine kayıtlı Altınova Fevziye köyünde 7 dönüm bir bahçemiz var. Bu bahçede de aşağı yukarı 200 tane yeni ekmiş olduğumuz meyve ağacı var. Bunun dışında benim herhangi bir taşınmazım yok. Ben buradan Yalova’yı yönetmeye talip olan tüm Belediye Başkan Adaylarına açık ve net teklifte bulunuyorum; Buyurun mal varlıklarınızı açıklayın ve Yalova halkı bilsin. Ben tüm ferah ve rahatlığımla, tüm gönül enginliğimle rahatlıkla bunu açıklıyorum. Çünkü ben kendimden o kadar eminim kii o 5 yılın sonunda Yalova halkının bir tek kurşunu dahi kendi haneme, kendi zimmetime geçirmeyeceğim ve geçirmeyeceğim. İşte ben bunun için Ahmet Davutoğlu’nun partisine girdim. Ahmet hocamız ne demişti; Rant Yasası getirelim… Şimdi iktidar partisinin Yalova’da 13 milyon para harcadığını duyuyoruz. Bunu seçim zamanı harcadınız… Bu parayı nereden çıkaracaksınız? “Şurada bir tarla var ve imar yok. Bir bakmışsınız seçimden 6 ay sonra 4 kat imar gelmiş…” İşte bunların önüne geçebilmek içindi Rant Yasası… Ama bunu Genel Başkanımız masaya koyduğu zaman ne denildi? “Bu yasa geçerse ilçe başkanı bulamayız” dediler. İşte bende kendime dedim ki sen siyasete gireceksen, elinle bu kabahatleri ve hataları düzeltmek istiyorsan senin yanın Ahmet hocanın yanı olmalı. O sebeple buradayım ve siyaset yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“14 Mayıs seçimlerinden sonra siyaseti bırakacaktım”
Siyasetin bir rızık ve kazanç kapısı olmaması gerektiğini söyleyen Çandır, “Burada bir şey imal etmiyorsunuz ki satasanız. Burada fikir üreteceksiniz ve insanlara faydalı olmaya çalışacaksınız. Eğer faydalı olamıyorsanız da bu görevi yapmayacaksınız” dedi. Diğer partilerde görev alıp Belediye Başkan Adayı olması halinde şansının ne olacağı konusuna cevap veren Çandır, “Her siyasi partinin bir tabanı vardır. Biz şimdiye kadar kendi logomuz ve partimizle herhangi bir seçime giremedik. Önceki seçimde 6 siyasi partinin birlikte oluşturmuş olduğu 6’lı masa denen bir konsept vardı. Biz kendi partimizin gücünü ve enerjisini sınayamadık. Bırakalım bu seçimde bu sınamayı yapalım. Belki de Gelecek Partisi Türkiye’de çok farklı iz bırakacak bir oy olabilir. Neden olmasın? Emin olun 81 ilimizde de benim kadar bu konuya hassas yaklaşan yöneticiler var” ifadelerini kullandı. Daha önce aldığı siyaseti bırakma kararından neden geri döndüğü hakkında bilgi veren Çandır, “Siyaseti bırakmayı ben bir önceki seçimden önce düşünüyordum. 14 Mayıs seçimlerinden önce siyaseti bırakma kararı almıştım, çünkü bu bir yorgunluktur. Biz Gelecek Partisi’ni kurarken ortada hiçbir şey yoktu. Ne masa vardı ne de sandalye vardı. Ne tabela vardı ne de yönetim vardı. Hiç olamayan bir şeyi inşa ettik. Bugün ben AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi veya İYİ Parti de siyaset yapmaya kalksam kurulu bir sisteme gelecektim. Dönen bir çark var ve Ankara’dan gelen bir bütçe var. Biz adete tırnaklarımızı kazıyarak buraya geldik. Bu iş hiçte kolay olmadı. Kendimizi ve partimizi anlatalım diye uğraştık. Gelecek Postası Gazetesi’ni çıkarmak için onlarca program yaptık. Yalova’da bugüne kadar yapılmayan birçok şeyi yaptık. Benim aslımda kafamdaki şuydu; Biz 14 Mayıs seçimlerini tamamen Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimlerini kazanması üzerine planlamıştık. Yani Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanır, ülkede her şey rayına girer, düzen ve disiplin oluşur. Bu müsrif, bu adam kayırmacı ve liyakatin öncelenmediği yapı ortadan kalkar. Bizim ideallerimizin hakim olduğu bir sistem ve bir ortak mutabakat metni ortaya konursa o zaman zaten “Emre’ye” ihtiyaç kalmaz. Biz seçimi kazandıktan sonra benim bugüne kadar ki gayretim yeterli olacağı için çekilmeyi düşünüyordum ama seçimim kaybedince durum değişti. Seçimi kaybetmiş bir partinin il başkanı olarak ben o gün ceketimi alıp çıkmış olsaydım, belki bana birçok kişi, “Emre seçimi kaybetti, aradığını bulamadı, çekti ve gitti” diyecekti. İşte mücadele bizim için ondan sonra başladı. Seçimi kaybetmiş olmamız bizim bir yerde partimize sahip çıkma, fikir ve ideallerimize sahip çıkma ödevini de omuzlarımıza yükledi. Bu sebeple ben bu karardan geri adım attım” şeklinde konuştu.
"Gelecek Postası bizim ilk göz ağrımız”
Çıkardıkları Gelecek Postası hakkında konuşan Çandır, “Bizim ilk göz ağrımız. Yalova’daki siyasi partiler Gelecek Postasını örnek alabilirler. Gelecek Postası bugüne kadar Yalova’da yapmış olduğumuz faaliyetlerden bahsediyor. Gelecek Postası diyor ki; 101 yeni üye için 101 fidan… Tabi bizim üye sayımız 600’ün üzerine çıktı. Ama 1 yıl içerisinde yaptığımız her bir üye için bir fidan dikmişiz. Gönül ister ki Yalova’daki bütün siyasi partiler kendi üyeleri için bir fidan diksin. Armutlu Kent Ormanı’nda bizim 600 fidanımız var. Can Dostlarımız İlgi Bekliyor… Biz can dostlarımız için ne yaptık? Bir Sanat müziği konseri tertip ettik. Konserimiz ücretsizdi ama konsere gelen vatandaşlara dedik ki gelirken birer kilo kuru mama getirin. O gün o konserde aşağı yukarı 300 kilo kuru mama toplandı ve bu mamaları kendi ellerimizle can dostlarımıza teslim ettik. Gelecek Partisi’nden Kantincilere Anlamlı Destek… Pandemi sürecinde en büyük sorun yaşayan kesimlerden biri kantincilerimizdi. Biz pandemi sürecinde okulların kapatılmasıyla birlikte kantincilerimizin ellerinde kalan tüm ürünleri satın aldık. Bir başka haberde ne diyor? Gelecek Partisi’nde Mahalle Bakkallarına Destek… Cumartesi günleri sadece bakkallarımızdan alışveriş yapmışız. Bu projemiz hala da devam ediyor. Yalova için turizm raporu açıklamışız. Bu raporda ne diyor? Bu bir yerde manifestoydu ve başkaldırıydı. Çünkü Yalova’da turizm adına yapılmış en son çalıştay 2001 yılında düzenlenmişti. İlk defa 2001 yılından sonra Yalova’da bir turizm raporu açıklandı. Yalova’da turizmin önünü açacak 5 ana unsur; Ulaşım, Erişim, Estetik Planlamalar, Tanıtım ile Organizasyon ve Demografik Yapı… Bunlarla ilgili sorunlar tespit edildi ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunan bir rapordu. Yalova için bir çıkış noktasıydı ve bir nevi uyanma vesilesiydi diye söylüyorum. Çünkü şimdi farklı STK’lar ve Valilik, turizm için çalıştaylar düzenliyorlar. Bunların sürekli gündemde kalması lazım. Biz turizm ile anılan bir şehir olmak istiyorsak bazı adımların atılması gerekiyor” dedi. Turizm ile ilgili projelerini açıklayan Çandır, “Yeni bir Mini Amfi Tiyatro, Yaşayan Kent, Amatör Korolar Festivali… Bakın biz bunu çok önemiyoruz. Türkiye’de bu en son Mardin’de düzenlendi. Aşağı yukarı 20 gün süren bir etkinlikten bahsediyoruz. Misal Bodrum’dan Yalova’ya bir amatör koro gelsin. Biz bunları 3-4 gün boyunca ağırlayalım. Yalova’nın turistik yerlerini gezsin, Suduşen’e gitsin, Çınarcık’a gitsin ve denize girsin. Altınova’da Hersek Lagünü’nü görsün. Termal’de ve Yürüyen Köşk’te koca bir gün geçirsin. Samanlı Dağları’nda Tracking yapsın ve finalde Barış Manço’da konserini versin. Bu festival için Yalova’ya gelen dostlarımız şehirlerine döndükleri zaman adeta bizim fahri hemşerimiz gibi Yalova’mızı anlatsın” ifadelerini kullandı.
“Benim idol kentim Monako”
İstanbul Şişli’de düzenlenen “EMITT” fuarında Yalova Belediyesi ile Yalova İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün ayrı stantlar açtığını söyleyerek eleştirilerde bulunan Çandır, “Ben EMITT fuarına gittiğim zaman bu sahneyi gördüm, başımızdan kaynar sular döküldü. O fuarda aynı anda 2 ayrı stant açan tek şehir Yalova’ydı. Yalova tek ortak çatı altında toplanamamış... İl Kültür Turizm Müdürlüğü stant açıyor, teması Yürüyen Köşk ve köşkün çınarı yok. Ondan sonra “Yalova’da turizm neden ilerleyemiyor ve istediğimiz seviyeye gelemiyor” deniyor” dedi. Yalova için düşündüğü kentin Monako olduğunu vurgulayan Çandır, “Bunu defalara söyledim. 35 binlik nüfuslu 8 milyar dolarlık gayri safi milli hasılası olan bir kent. Bunu sadece tarım ve turizm ile yapmış. Monako’nun II. Louis Stadyumu var. Şehrin nüfusu 35 bin, tam hatırlamıyorum ama stadın kapasitesi 25 bin civarı. Adamlar stadı yaparken biz buraya devasa bir stat yaptık ama burada kaç kişi maç izlemeye gelir diye düşünmemişler. Niye? Çünkü adamlar turizm odaklı düşünüyorlar. Turizm adına Yalova’da ne adım atılıyor bilmiyorum. İstanbul Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi’ne dikilen elektrik direkleri haricinde ben turistik bir şey gördüğümü zannetmiyorum. Ha bir takım dernek faaliyetleri, Yalova’nın dışından gelen ithal sanatçılara verilen 100 binlerce liralık ödemeler… Sizin turizmden anladığınız buysa eğer sizi tebrik ediyorum” diyerek tepki gösterdi. Yaklaşık 2,5 yıl önce bir saha çalışması gerçekleştirdiklerini hatırlatan Çandır, “500 vatandaşımıza dedik ki siz Belediye Başkanı olursanız ne yapardınız. Birinci sırada Halk Ekmek çıktı, ikinci sırada İstanbul’a Deniz Otobüsü çıktı. Trafik ve otopark sorunu daha sonra geldi. Tamam dedik, vatandaş Halk Ekmek istiyor… Cevdet Aydın Parkı’nda bir imza kampanyası düzenledik. Binlerce imzayı topladık ve Mustafa Tutuk Başkana götürdük. Hatta bu imza kampanyasına zamanın AK Parti İl Başkanı Muğlim Bağatar da imza atmıştı. Şu anda Yalova Belediye Meclis Üyesi olan Sayın Selihan Dicle Şimşek hanımefendi de imza atmıştı. Hatta Mustafa Tutuk Başkanı’nda imzası var. Bir buçuk yılın üzerinde zaman geçti, Haziran ayında 2 yıl olacak. Hala Halk Ekmek ile ilgili bir adım atılmadı. Bir ikinci hususta Yalova Deniz Otobüsleri İşletmesi… Türkiye’de bunun birçok örneği var. İşte Bursa’daki BUDO firması. Gelecek Postası’nda YADO için gerekli adımlar atılmalı demişiz. Yine bu konudaki binlerce imzayı Yalova’yı yönetenlere teslim ettik. Bu noktada da ne yazık ki herhangi bir adım atılmadı” şeklinde konuştu.
“Seçilirsem sanat yaşamıma ara vereceğim”
Kendisinin Yalova’yı Yalovalıların yönetmesi gerektiğini düşündüğünü vurgulayan Çandır, “Bizim 14 projemiz içerisindeki ilk projemiz “Benim Projem” projesidir. Bu proje der ki; Biz Yalova Belediye Başkanlığı’na seçilirsek il 45 gün içerisinde Yalova Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bir çalışma başlatacak. Vatandaşımıza soracak; Siz Yalova’yı yönetirseniz, Yalova için ne yaparsınız? Vatandaşlarımızın taleplerini toplayacağız ve bir komisyonda bunu değerlendireceğiz. Bu komisyon uygulanabilir olan projeleri bir çatı altında toplayacak ve en kısa zamanda faaliyete geçirecek. İşte bunun bir örneği de Halk Ekmek ve YADO’dur. Topladığımız imzaları gönderdik ve yapılmadı. Buradan Yalova halkına sesleniyorum. Biz sizin emanetinize sahip çıktık ve sizin emanetinizi Yalova’yı yönetenlere teslim ettik. Ancak onlar sizin emanetinize kulaklarını kapattılar ve sümenaltı ettiler. Eğer bu yerel seçimlerde sizin emanetinize sahip çıkan bizlere oy verirseniz, biz sizin emanetinizin hakkı olan taleplerinizi yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı.. Seçilmesi halinde sanat yaşamının ne olacağına ilişkin soruya cevap veren Çandır, “Sanat ve siyaset birlikte yürümesi çok kolay işler değil. Yalova Belediye Başkanı seçilirsem, ailem hariç hayatımdaki bütün unsurları bir kenara koymam gerekiyor. Sadece müzik değil, işleyen bir tezgahımız var. Belki bir başka isme devretmemiz gerekecek. Belki sanatın içerisinde aktif alarak yer alamayacağım ama Yalova’nın bir sanat şehri olduğu düşüncesi ve fikrini bütün dimağlara kazıyacağız. Bunun sözünü bir sanatçı dostunuz ve bir sanatçı hemşeriniz olarak veriyorum. Belki konserlerde bir iki şarkı neden olmasın. Ama profesyonel müzik kariyerimize bir es vermek ve pause tuşuna basarak ara vermek durumunda kalabiliriz.” dedi.
Muhabir-Kameraman-Haber/Duygu Saral-Göktuğ Doğukan Yüksel
