Geçen haftanın gündemi Yalova’da ilginç bir çelişkiyi yaşattı bizlere. Ülke genelinde Gezi Parkı olayları bir çevre direnişi olarak başlayıp birçok birikimin tepkisi olarak büyürken Yalova’dan dünyaya çevre dersi vermekle övünç duyduğumuz Yürüyen Köşk’ün bir kez daha yürümesine tanıklık ettik yıllar sonra..

Ve Yürüyen Köşkümüz Yalova Üniversitesi’nin logosundan da yürüdü gitti…

Üstelik 5 Haziran Çevre Günü’nde yapılan bir açıklamayla. Ülke Gezi Parkı olaylarıyla çalkalanıyor, Yalova’daki direnişçiler (!) Yalova’nın yerel dinamiklerini unutarak Yalova’nın yerel gazetelerini yakarak direnişlerini pekiştirirken (!) sapla samanı bile birbirinden ayıramadılar.

Yalova Üniversitesi Rektörlüğü, ne anlatımı, ne renkleriyle Yalova’dan bir esinti taşımayan logoyu tanıtırken Atatürk’ün dünyaya çevre dersi verdiği Yürüyen Köşk’ün silinmesinden bir rahatsızlık duymamış olsa gerek. Oysa Yalova Üniversitesi’nin merkez kampüsü de, rektörlük binaları da Atatürk’ün kendi parası ile aldığı özel mülkü üzerine yapılmaktaydı.

Gezi Parkı direnişlerinin uzantısı olan ve Yalova’da geniş katılımın olmasından gurur duyduğum yürüyüşün dahi bir çevre sembolü olan Yürüyen Köşk’te son bulması anlam taşırken, Yalova Üniversitesi’nin logosundan Yürüyen Köşk’ü çıkarmasına nasıl bir anlam yüklememiz gerekiyor, dersiniz?

…………

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belediyelerden gelen talepler doğrultusunda değerlendirilerek askıya çıkarılan Yalova ili 1/25.000’lik Çevre Düzeni Planı itirazları için geçen hafta son günleri yaşadık.
Tema’nın bakanlık nezdinde yaptığı itiraz kamu menfaati içerirken, Yalova ormanlarını taş ocağı ruhsatlarına karşı korumaya çalışan eski Valimiz Doç. Dr. Yusuf Erbay’ın bakanlığa karşı dava açmasının anlamı bugün daha bir anlam kazanmıştır.

Buna karşılık Taşköprü Belediye Başkanı Şaban Ertan’ın Aksa’nın Kömürlü Termik Santrali’nin 1/25.000’lik plana işlenmesi için yaptığı itiraz ise çok ilginçti. Bir çok davanın odağında kalmış kömürlü termik santralin adeta yerini pekiştirme derdine düşen bir belediye başkanı.

Çevre gününü içinde barındıran haftada, bir belediye başkanı çevrecilerin tepkisini çeken bir işletmeyi adeta korumaya alıyordu.

Dedim ya Çevre Haftası diyeceğimiz bir haftada ülke bir çok direniş ve tepkiye sahne olurken, Atatürk’ün kenti Yalova’da Yürüyen Köşk’ü logomuzdan kaldırıp farklı mesaj mı verdik anlayamadım.

Eğer niyet gerçekten buysa ben üniversite gençliğimize kendi kapısının önüne bakmasını tavsiye edeceğim.
Değilse, sayın rektörümüzün açıklamasını bekleyeceğim.