Sevgili okurlarım bugünkü yazımda Yüce Allah’ın biz kullarına (Al-i İmran’da ayet 64)’te mealen “De ki: Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah’a ibadet edelim. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilah edinmesin. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: Şahit olun, biz Müslümanlarız. Yine Ebu Ümame (r.a.) anlatıyor: Mekke’nin Fethi günü Sevgili Rahmet peygamberimizin bineğinin arkasındaydım. Çok güzel ve hoş şeyler söyledi. Bunlardan biri de şuydu: “Kitab ehli olan iki topluluktan her kim Müslüman olursa ona mükafatı iki kat verilir. Bizimle aynı haklara ve görevlere sahip olur. Müşriklerden de her kim Müslüman olursa ona da karşılığı (tam olarak) verilir. Ve onlar da bizimle aynı hak ve görevlere sahip olurlar” (Kaynak İbn Hanbel, v, 259) Allah’ım! Her işimin koruyucusu olan dinim ile beni ıslah eyle. (Kaynak Müslim, Dua, 71) Sevgili okurlarım. Ehli kitabın yemeklerini ve kestiği hayvanların etini yemek caiz midir? (Yahudi ve Hristiyan’ın) usulüne uygun olarak kestiği hayvanın eti ve pişirdiği yemek yenilir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Bugün size temiz ve hoş şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir. (Kaynak: Maide Suresi, ayet 5). Bitti on iki ayın sultanı biz senden memnun kaldık sen de bizden memnun ol tabiî ki oruç tutanlar için hasta olupta tutamayanlara hiç kimse konuşamaz. Kendini bir şey zannederek tutmayanlara Allah yardım etsin. İnşallah seneye tutarlar. Hayırlı bayramlar. Amin.