Uluslararası Kadın ve Toplumsal Gelişim Derneği (KATFA-DER), 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü dolayısıyla göç olgusunu gündeme taşıdı. Dernek Başkanı Nurten Anıl, günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, göçün insani, sosyal ve ekonomik boyutlarına dikkat çekti.
Anıl, 18 Aralık’ın, 2001 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ile aynı yıl Paris’te gerçekleştirilen UNESCO Yürütme Kurulu kararları doğrultusunda Uluslararası Göçmenler Günü olarak ilan edildiğini hatırlattı.
Göçmen kavramına da değinen Anıl, göçmenin bir ülkeden başka bir ülkeye yerleşmek amacıyla göç eden kişi olduğunu belirterek, “Hukuki açıdan göç, en az iki ülkeyi ilgilendirir. Bırakılan ülke için dışa göç, yerleşilen ülke için ise iç göç anlamına gelir” dedi.
Dünyada milyonlarca insanın savaşlar, yoksulluk, iklim krizi, baskı ve eşitsizlikler nedeniyle doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kaldığını vurgulayan Anıl, göçün çoğu zaman bir tercih değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi. Göç sürecinde yaşanan travmaların, kayıpların ve belirsizliklerin tüm insanlığın ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin coğrafi konumu ve kültürel yapısı nedeniyle milyonlarca göçmene kapılarını açtığını belirten Anıl, göçmenlerin yaşadıkları ülkenin kültürel ve demografik yapısına uyum sağlamasının önemine dikkat çekti. Kalıcı çözümler, insani yaşam koşulları ve güçlü toplumsal uyum politikalarının gerekliliğine vurgu yaptı.
Göçmenlerin çoğu zaman iş gücü açığını kapattığını da ifade eden Anıl, “Göçmenler hem kendi ekonomik sorunlarını çözmekte hem de yaşadıkları ülkeye ve geldikleri ülkeye ekonomik katkı sağlamaktadır” dedi.
Açıklamasında özellikle kadın ve çocuk göçmenlerin en kırılgan gruplar olduğuna dikkat çeken Anıl, bu kesimlerin entegrasyonu ve sosyal hayata uyumu için özel politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu kapsamda KATFA-DER olarak Yalova’da 22 farklı ülkeden kadınla çeşitli sosyal faaliyetlerde bir araya geldiklerini söyleyen Anıl, Yalova Valiliğinin destekleriyle göçmen kadınlara yönelik programlara devam ettiklerini ifade etti.
Nurten Anıl, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“18 Aralık, sadece göçü konuşmak değil; göçmenleri anlamak, onlarla dayanışma içinde olmak için bir çağrıdır. Göçmen hakları, insan haklarıdır.”



