Gücü elinde tutma adına yaşanan didişmeler, itiş-kakış arasında unutulan ana gerçek geleceğimizden neler kaybettiğimizdir. Fakat ne yazık ki ‘ben’ demekten vazgeçmeyen toplumun her kademe ve katmanlarında oluşan girdap Yalova’nın kayıplarını da arttırıyor.


Çok gerilere gitmeyeceğim. Hafızalarınızda taze olan olaylardan bahsedeyim. Kimin haklı ya da haksızlığını sorgulamayalım. Sadece gördüğümüz sonuçları değerlendirelim. Bu değerlendirmeyi, olayları yaşayan ya da yaşatanlardan da beklemeyelim. Onlar bu değerlendirmeyi zaten yapmıyorlar.


Yalovaspor’un zor günlerde hep yapılan gibi bir sezon başında 250.000 TL’lik bağış için Akkökler’in kapısı çalınmıştı. Bağışın mümkün olmadığı söylenmişti. İlin seçilmişleri eli boş geri gönderilmişti.  YTSO’nun başında da Akköklerin bir genel müdürü vardı. Çiçekçilik fuarı günleriydi. Yalova’nın girişlerinde bulunan fuar afişlerinin üzerine termik santral ile ilgili asılan afişler bu işin uzayacağının işaretiydi. Sonrası hiç kesilmedi. Eline imkan geçiren taraf oldu didişmenin içine attı kendini. Didişme halen devam.
Yalovaspor 3. ligden, il amatöre, çiçek fuarı İstanbul’a, YTSO hizmet binası da Yalova dışına yollandı, yollanıyor...

Yalova’nın 2. OSB’si olarak tescillenmişti, Bilişim Organize Sanayi Bölgesi. Yakup Koçal’ın ilk dönemiydi. Ankara’da bile algılanmamıştı ne olduğu ilk zamanlar. Sonraları üniversiteler sahip çıktı. Yakup Koçal gitti, Barbaros Binicioğlu geldi. Proje’de sümen altına girdi. Yakup Koçal yeniden geldi, projeyi canlandırmak istedi. Farklı formüller, kompoziti montaj düşünüldü. Didişme burada da kendini gösterdi. Sonuç ağır, aksak, kör-topal bir yürüyüş.

Yalova’nın doğusu sanayi, batısı turizm için uygundur, dediler. Taşköprü santral kuruldu, kimyasal depolamayı zorluyorlar. Hükümetin ve tüm siyasi partilerin programlarına girmiş olan kümelenme modelini örnek alanlar kah 6, kah 36 kişi bir araya gelmişler. ‘Yasalar çerçevesinde’ talepte bulunuyoruz demişler. Yine karşı çıkış, yine didişme. Öyle olmasın böyle olsun. İyi de herkesin isteğine nasıl uyduracağız.

Son günlerin vazgeçilmez gündemi olan Arberatum arazisinin satılması. Ucuz satılıyor, pahalı satılabilir, yok kat yüksekliği, yok yoğunluk tartışması.
5 yıldızlı otel olacakmış, Yalova’nın ihtiyacı varmış, SPA merkezi olacak, cazibe merkezi olacakmış. İstanbul’un yakınında kongre merkezi büyük ihtiyaçmış…
Kimin umrunda.
AKP mahkemeye giderim, başkanlık ben satarım diyor

ZARARI MI?
YALOVA’YA OLUYOR!


KİMİN UMRUNDA!