Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ ndan yenik çıkmış, imzaladığı Mondros Ateşkesi ve Sevr Antlaşması ile ülkenin dört bir yanı işgale uğramıştı. Vatanın işgale uğrayan topraklarında ve özellikle de Osmanlı Devleti’ nin başkenti İstanbul’ da artık Türk Bayrağı dalgalanmıyor; minarelerden ezan sesleri duyulmuyor, camilerde özgürce ibadetler yapılamıyordu.

Ülkenin tam istiklâli için Millî Mücadele başlayıp, vatan toprakları teker teker işgalcilerden temizlenip denize döküldükten sonra, Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Arnold Tonybee’ ye göre, “imzalanan mütareke/ ateşkes antlaşması, Kemalistlerin baskısı altında müttefiklerin teslim olmaları” demekti.

Artık sıra barış antlaşmasına gelmişti. İlk toplantı 20 Kasım 1922 günü, saat 16 00’ da İsviçre’ nin Lozan şehrinin Mont Benon Gazinosu’ nda yapıldı. Konferansa Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Sırp- Hırvat- Sloven Devleti katılacaktı. Türkiye’ nin isteği üzerine, Boğazlar’ la ilgili görüşmelere katılmak üzere Sovyet Rusya’ nın da konferansa çağrılması kabul edildi. ABD konferansa gözlemci olacak, Bulgaristan’ ın Ege Denizi’ ne çıkabilme sorunu gündeme geldiğinde, görüşmelere bu devletin temsilcileri de alınacaktı. Konferansta sadece Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar görüşülmeyecek, Türkiye ile İtilâf Devletleri arasında Birinci Dünya Savaşı’ nı sonuçlandıracak hükümler kaleme alınacaktı.

Müttefiklerin Osmanlı Hükûmeti’ ni de konferansa çağırması üzerine TBMM, Osmanlı Devleti’ ne son veren ve saltanatı kaldıran tarihsel kararı aldı. (1 Kasım 1922) Böylece konferansta Türkiye’ yi tek ve gerçek temsilcisi olan TBMM Hükûmeti temsil etti.

Lozan Konferansı, İtilâf Devletleri’ nin Osmanlı Devleti’ in imzaladığı Sevres Antlaşması’ nı temel alma yönündeki dayatmasına Türkiye’ nin direnmesi ve görüşmelerin zaman zaman kesintiye uğraması nedeniyle sekiz ay sürdü. Üç defa savaşın eşiğine gelindi. Türk ordusuna, “hazır ol!” emri verildi. Fransa donanması, İzmir sularında kalmak için inat ederken, İngiltere Malta’ daki donanmasını Boğazlar üzerine harekete geçirdi.

Çok zorlu geçen mücadelelerden sonra Antlaşma, 24 Temmuz 1923 günü, Lozan Üniversitesi’ nin merasim salonunda imzalandı. Lozan’ da imzalanan vesikalar, esas Barış Antlaşması, 16 adet sözleşme, protokol, beyanname ile bir de nihai senetten ibarettir.

Lozan’ da imzalanan bu vesikalarla sadece bir barış düzenlenmemiş, aynı zamanda Türkiye ile batı devletlerinin siyasî, hukukî, iktisadî ve sosyal ilişkileri yeni baştan düzenlenmiştir. Şimdi, ( o günleri, o günlerin şartlarında anlamak için) antlaşmanın içeriğine girmeden, sadece yabancı basında çıkan bazı yazılarla, bazı yabancı devlet adamlarının değerlendirmelerine yer verelim.

Times Dergisi: “ Lozan Antlaşması, yüzyıldan fazla süredir, İngiliz diplomasisinin ilk göze çarpan başarısızlığıdır.”

25 Temmuz 1924 tarihli Fransız Eclair gazetesi: “ Hilâl’ in Haç’ a büyük bir darbesi… Hilâl, Haç’ a böylesine bir yenilgi darbesi indirmemiştir. Batı’ nın saygınlığı toprak olmuştur.”

Ecole de National de Pertinax: “ Lozan, Fransa için bir yenilgi sembolü oldu. “

Yunan Patris Gazetesi: “Lozan’ ın manzarasının Avrupa diplomasisinde eşi yoktur. Türkiye, Müttefikleri yenilgiye uğratarak onları moral açısından aşağılamıştır. Lozan barışı, Avrupa’ nın moral çöküntüsünün yazılı bir belgesi olacaktır. Antlaşma, Helen ulusunun düşüşüdür.”

Yunan Estia Gazetesi: “ Barış, Yunanistan’ dan çok Müttefikler için büyük bir yenilgidir.”

İtalyan Corriera Della Sera: “ Lozan Antlaşması ile Türkiye, başlıca amacı olan egemenliğe sahip yönetim sistemini elde etmeyi başarmıştır.”

ABD’li James Gerard: “Lozan’ da Hristiyan medeniyeti çarmıha gerilmiştir.”

Sir Andrew Ryan: “ Lozan, İngiltere için bir hezimettir. Lozan’ da onursuz bir barış imzaladık. Bu İngiltere’ nin şimdiye dek imzalamış olduğu antlaşmaların en uğursuzu, en mutsuzu ve en kötüsüdür.”

Lloyd George: “ Uygarlığın başarısızlığı… Her şey sona erince İsmet’ in gülümsemesine şaşmamalıdır.”

İngiliz Tarihçi Toynbee: “ Lozan bir Türk zaferidir. Lozan’ da Müttefikler Türk ulusçularının yaklaşık olarak tüm taleplerine boyun eğdiler. Dünya şaşılacak bir manzarayla karşılaşmıştır. Yenilgiye uğratılmış ve görünürde yıkılmış olan bir ulus, yıkıntıların üzerinden yükselerek kesinlikle eşit koşullar içerisinde dünyanın en yüce uluslarının önüne çıkarak, Birinci Dünya Savaşı’ nın aşağılanmış olan muzafferlerinden hemen hemen her ulusal dileğini kazanmıştır.”

Dr. Stephan Ronard: “ Lozan Antlaşması, büyük harbin dikte edilmemiş, müzakere edilmiş ilk sulhu idi. Bu sulh, aynı zamanda hem silâhın, hem siyasetin zaferi idi. Bu zafer, hemen hemen bütün dünyanın elinden kopara kopara alındı. Sevr’ den hiçbir şey kalmadı. Osmanlı devrinin küçük düşüren, yüz kızartan bütün hatıraları silinip kazındı. Kapitülâsyonlar, kontroller, nüfuz mıntıkaları, malî komiserler… Bütün bunlar artık fena bir rüyanın ağır kâbusları idi, geçti. Asırların hesabı görüldü, temizlendi. Bundan böyle millî politika ve ekonomisinde ne had, ne şart, ne de herhangi bir kayıt tanımayan müstakil, yeni, tam bir Türk Devleti, yaşanan bir varlık, göze görünen, elle tutulan bir gerçeklik oldu.”

Hintli Müslüman liderlerden Sir Ali Baig: “ Lozan Antlaşması, Asya ve Avrupa için oldukça önemli olan diplomatik bir zaferdir. Bütün Avrupa, İsmet Paşa’ yı yetenekleri, dürüstlüğü, içtenliği ve ağırbaşlılığından ötürü takdirle anmaktadır. Modern Türkiye’ nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa’ nın da İslâm dünyasının her yerinde saygınlığı büyüktür ve ona ‘Seyfullah’ (Tanrı’ nın Kılıcı) adı verilmiştir.”

Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ nin laik, demokratik, çağdaş bir hukuk devleti olmasını sağlamıştır. Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ nin tapusu, kuruluş senedidir! Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ nin tam bağımsız bir ulus devlet olmasını sağlamıştır. Lozan Antlaşması, Birinci Dünya Savaşı’ ndan sonra imzalandığı halde hâlâ geçerli olan dünyadaki tek antlaşmadır.

Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluşu ve bekasına vücutlarını hibe eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yakın silâh arkadaşları başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum, nur içinde yatsınlar!

Türk Milleti’ nin 24 Temmuz “Lozan Günü” kutlu olsun!

Ne Mutlu Türk’ üm Diyene!