Yalova’da düzenlenen tiyatro, konser, sergi, konferans gibi bir çok sosyal ve kültürel etkinliğin değişmez adresi olan Raif Dinçkök Kültür Merkezi, mimari açıdan da kentin marka yapılarından birisi olarak dikkat çekiyor. Yalova’da Cumhuriyet Döneminden bu yana 1938 yılında mimar Sedat Hakkı Eldem tarafından mimari projesi çizilen ve 1923-2003 yılları arasındaki 20 projeden birisi olarak seçilen Yalova Termal Otel’in dışında kayda değer önemli bir mimari projenin sergilenmemesi de dikkate alınırsa, merkez bu yönü ile de değerini bir kat daha arttırıyor. Mimarlığın harika çocuğu da olarak adlandırılabilecek bir isim olan Mimar Emre Arolat, Yalova’ya kazandırdığı bu yapıyı şu ifadelerle anlatıyor: “Farklı mecralarda derinleştirilerek, okunmaya çalışılan bir kentin ve onun kullanıcılarının inşa edilecek yapıya karşı alacakları pozisyonun önemsendiği bu tasarım ‘pırıltılı’ bir yapının bu özgül yerde oluşturması söz konusu olan baskıdan uzak durmayı hedefler. Çağdaş mimarlık söylemleri adına kolaylıkla düşülebilecek bir tuzak olarak neredeyse her an, her yerde beliriveren ‘buyurgan ve öğretici bir tasarım yöneliminden olabildiğince kaçınan yapı, arazinin batı yönüne çekilip en kenara yaslanarak önünde yer alacak olan ‘özel arboretum’a yer açar. Böylelikle inşa eden, kullanıcıya kültürün nasıl tüketileceğini o yere koyduğu yapı ile öğretmeye kalkmaz. Tersine söz konusu tasarım büyük ölçüde bir ucu açıklık içerir” ifadeleri ile Yalova’ya kazandırdığı eserini anlatıyor.