Sevgili okurlarım. Yüce Mevlam (Kur’an-ı Kerim’in Nisa Süresi ayet 76’da biz kullarına şöyle hatırlatmaktadır, hani bazı insanlar bir suç işler sonra da efendim şeytana uydum. “Cevap şeytanın hilesi çok zayıftır” pek çok ayette şeytanın insanlar üzerinde bir yaptırım gücü (sultası) olmadığını bildirir. (mesela, İbrahim süresi 22 Hicr süresi 42; Nahl süresi 99; İsra süresi65; Sebe süresi 21) Evet kardeşlerim, gelelim İbrahim süresine mealen 22; (İnsanların hesapları görülüp) İş bitirilince şeytan aynen şöyle diyecek: “Şüphesiz Allah size gerçek olanı vaat etti; ben de size vaat ettim ama size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bi gücüm yoktu. Ben sadece sizi(inkara) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni suçlamayan, kendinizi kurtarın. Ne ben sizi ne de siz beni kurtaramazsınız! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah’a) ortak koşmanızı reddettim” Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır. Evet sevgili kardeşlerim, (İbrahim süresinin söylediğini ve yahutta manasını duyduğu zaman bu dünyada ahkam kesen şeytanın pençesine kapılmış kişiler ne yapacaklar. Bu durum, insanın sorumluluğu açısından son derece önemlidir. Eğer şeytan, böyle bir güce sahip olsaydı, o zaman insanlar. “Ya Rabbi, sen bize şeytanı musallat ettin. O da bizim irademizi elimizden aldı. Bize bu günahları zorla yaptırdı…” şeklinde Allah’ın huzurunda özür beyan ederlerdi. Halbuki şeytanın yaptığı sadece insana vesvese vermekten ve çirkinlikleri günahları güzel göstermekten başka bir şey değildir. Sevgili okurlarım irade insanın kendisindedir. İsterse şeytanın vesvesesine uyar günahkar olur, ister uymaz sevap kazanır. Şeytanla mücadelenin esası onun direktiflerine uymamaktır. Onun için bu düşmanı iyi tanımak lazımdır. Atalarımız boşuna demediler (arkadaşını iyi seçki seni yakmasın) kişi kalbine gelen ilhamın şeytandan mı yoksa melekten mi geldiğini iyi bilmelidir. Ehli iman bu çarpışmada Allah’a sığınarak şeytanın vesveselerinden kurtulmalıdır. “Şeytandan sana bir türlü (vesvese) gelirse, hemen Allah’a sığın çünkü O, işitendir, bilendir. Takva sahipleri, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğunda, tezekkür ederler. (düşünürler, Allah’ı anarlar ve hemen azabını hatırlarlar…) o zaman artık onlar, gerçekleri görenler haline gelirler.” (Kaynak A’raf süresi ayet 200-201) Böylece ehl-i İman, Allah’ın himayesindedir. Şeytan onlara vesvese verse bile hemen Allah’ı anmak, azabını hatırlamakla kendilerine gelirler. Evet sevgili kardeşlerim her aldığımız ilhamı (Allah’tan mı yoksa şeytandan mı anlayalım sonra işin sonu nereye vardığını anlayalım. Allah cümlemizi şeytana uymayan kullarından olmamızı nasip etsin. Uğur kardeşimin bebeğine sağlıklı büyümesini anne ve babasına vatana millete hayırlı bir evlat olmasını diler. Anneye geçmiş olsun dileklerimi sunarken babaanne ve dedeye hayırlı torun olmasını Allah’tan dilerim. Amin