10 Ocak, ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ olarak kutlanıyor.

1961 yılının 10 Ocak günü resmî gazetede yayımlanan bir kanun ile basın çalışanlarının bazı hakları yasal güvenceye kavuşmuştu. ''212 sayılı Yasa'' olarak bilinen düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu.

1995’ten bu yana yerel gazete ve internet sitesinde yazılarımla karşılaşanlar beni gazeteci zannediyor ama ben gazeteci değilim, ekmek paramı gazetecilikten kazanmıyorum. Basın mensuplarının hangi zor şartlar altında çalıştığını çok iyi biliyorum ve gerçek basın emekçilerine- gazetecilere sonsuz saygı duyuyorum. Elime kalemi aldım ya da bilgisayarın başındayım diye aklıma geleni yazmadığım gibi, kişisel sorunlarımı da burada dile getirmiyor, kimseye hakaret etmemeye özen gösteriyor, yazılarımı bir silâh olarak kullanmamaya gayret ediyorum.

Günün özelliğinden dolayı, 1983 yılında UNESCO tarafından belirlenen 10 Temel Gazetecilik Prensipleri’ ni hatırlatmak isterim:

1.  İnsanların, gerçek ile ilgili objektif bilgi sahibi olma ve medya organlarında kendilerini özgürce dile getirme hakları vardır.

2.  Gazetecinin görevi, bu haklara bağlı olarak tarafsız ve en doğru haberi aktarmaktır.

3.  Gazetecinin üretimi bireysel değil, sosyal bir maldır. Gazeteci, sadece medyaya değil, halka karşı da sorumludur.

4.  Gazetecilik, dürüstlük kavramının en yüksek standartlarını korumak zorundadır.

5.  Gazetecilik, halkın haber almasına uzanan bir yol olmalıdır.

6.  Uluslararası ve ulusal yasalar çerçevesinde, gazeteci, kişinin özel yaşamı ve onuruna tecavüz etmemelidir.

7.  Gazeteci, ulusal topluluklara, demokratik kurumlara ve halkın ahlâkî değerlerine karşı saygılı olmalıdır.

8.  Gazeteci, evrensel değerlerin, kültürel farklılıkların bilincinde olmalı; barış, demokrasi, insan hakları, sosyal ilerleme ve ulusal özgürlük kavramlarına bağlı kalmalıdır. Her birey ve topluluğun kendi politik, ekonomik, sosyal ve kültürel sistemini seçip geliştirme hakkı saygı ile karşılanmalıdır.

9.  Savaşın ortadan kaldırılması, ırkçılık, sömürgecilik gibi konularda ahlâken mücadele edilmeli; yoksulluk, yetersiz beslenme ve salgın hastalıklara karşı da uğraş verilmelidir.

10. Gazeteci, yenidünya enformasyon ve iletişim düzeninin tesisi ve kabulü için mücadele etmelidir.

***

Şüphesiz, gazetecinin, özgürlüğünü koruyabilmesi için, bir takım değerlere gereksinimi vardır.  Kanaatimce,  çok zor hayat şartlarına rağmen, sırf maddî çıkarlar ve siyasî ilişkilerin gelişmesi için gazetecilik yapılamaz ve yapılmamalıdır da… Gazeteci – Yazar Sayın Mustafa MUTLU, yıllar önce gazetesindeki köşesinde, bir gazeteciyi şöyle tanımlamıştı, aynen paylaşıyorum:

“Eskiden gazeteci denilince herkesin aklında aşağı yukarı aynı hayal belirirdi: Haber yazan, yorum yapan, haberleri okuyup düzelten, fotoğraf çeken, sayfa çizen, servis yöneten ve bir gazetede, ajansta, televizyonda, radyoda çalışan basın emekçisi...

Şimdi ise gazeteci denilince binlerce hayal beliriyor insanın gözünde: İktidara yalakalık yapan köşe yazarı da gazeteci, yıllarca asgari ücrete talim eden, kar-çamur, mermi-gaz bombası demeden haber peşinde koşan muhabir kardeşim de...

Eskiden gazetecinin en makbul olanı muhalif olanıydı... Kendisiyle bile kavga eden tiplere denirdi iyi gazeteci diye... Babasının yanlışını bile affetmeyen adamdı o... Yalnızdı; arkadaşı olmazdı... Çünkü kimseyle arkadaş, sırdaş, kanka olamazdı... Bunun mesleği adına zaaf olduğunu düşünürdü.

Kaleminden başka gelir kapısı olmazdı gazetecinin; başka hiçbir iş yapmazdı... Aç kalırdı ama işinden istifa etmediği sürece başka hiçbir işten para kazanmazdı. Şirket kurmazdı. Yakınlarının işini takip etmez, ihale ayarlamazdı. Eşini, kızını torpille bir siyasetçinin, işadamının yanına yerleştirmezdi. Kimsenin adamı olmazdı bir de... Kimseden korkmazdı.“(Aydınlık, 20.12.2015)

Halkın tarafsız, eksiksiz ve doğru haber akışıyla bilgilendirilmesi, demokratik ve şeffaf toplum olmanın öncelikli şartlarından biri olduğunu hatırlatarak, tüm medya mensuplarımızın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, kendilerine başarılar diliyorum.

ATATÜRK Diyor ki: “Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz… Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.”