GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
Ege Adaları’ nın elden çıkışı sık sık 24 Temmuz 1923’ te imzalanan Lozan Antlaşması’ na bağlanır ve ne hikmetse Lozan Antlaşması küçümsenir.
Şimdi biraz Ege Adaları’ nın elden çıkışıyla ilgili tarih sayfalarını çevirelim.
Mora isyanının 1821’de başlamasıyla birlikte, isyan adalara da sirayet etmişti. Böylece adalar da birer birer Osmanlı’ nın elinden çıkmaya başladı. Osmanlı Devleti duruma müdahale etmesine rağmen, İngiltere, Fransa ve Rusya 16 Kasım 1828’ de Londra’ da geçici bir protokol imzalayarak Mora Yarımadası ile Kiklat adalarını geçici olarak korumalarına aldıklarını açıkladılar.
Osmanlı Devleti, 14 Eylül 1829’ da imzalanan Edirne Barış Antlaşması ile Yunanistan’ ın bağımsızlığını kabul etti. Ancak bu devletin sınırları daha kesin olarak belirlenmemişti. İngiltere, Fransa ve Rusya tekrar Londra’ da bir araya gelip 3 Şubat 1830 tarihinde bir protokol imzaladılar. Bu protokol ile Osmanlı’ nın elinde bulunan Eğriboz Adası da Yunanlılara verildi. Buna karşılık 39.enlem kuzeyi ile 26. Doğu boylamının doğusundaki bütün adalar Osmanlıda kalıyordu. Bu kararlar 8 Nisan 1830 tarihinde bir nota ile Osmanlı Devleti’ ne bildirildi.
24 Nisan 1830’ da Yunanistan Devleti kuruldu ve Eğriboz Adası, Kuzey Sporad ve Kiklad Adaları Yunanistan’ a verildi. Böylece Osmanlı, Ege’ de yaklaşık 300 yıldır sahibi irili ufaklı 300 adayı kaybetmiş oldu. Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerinin baskısı sonucu 1858 yılında Giritli Ortodokslara özel bir statü verilmesini kabul etti. Yunanistan’ ın topraklarını Osmanlı Devleti aleyhine genişletme çabaları bir türlü bitmiyordu.
Sultan II. Abdülhamit döneminde ( 1876- 1909), 1877- 1878 Osmanlı- Rus Savaşı’ ndan sonra Osmanlı Devleti, Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya ve Avusturya- Macaristan arasında imzalanan Berlin Antlaşması (13 Temmuz 1878)ile Girit Osmanlı Devleti’ ne bırakıldı ama Yunanistan Tesalya ve Epir bölgesinde yeni topraklar kazandı.
Yunanistan’ ın talepleri bir türlü bitmek bilmiyordu. Avrupalı büyük devletlerin baskısıyla Osmanlı Devleti, Girit’ in kontrolünü seçilmiş bir meclise bırakmayı kabul etti, Girit Valiliği’ ne de bir Hristiyan atadı. Yunan subayların önderliğinde Girit’ te arka arkaya isyanlar çıkıyordu, 1894 yılında çok sayıda Giritli Türk katledildi. Sultan II. Abdülhamit, 1896’ da Girit’ e tanıdığı otonominin sınırlarını genişletti.
Yunanistan’ ın 17 Nisan 1897’ de Osmanlı Devleti’ ne savaş açmasıyla kısa süreli bir Osmanlı- Yunan Savaşı yaşandı. Osmanlı savaşı kazandı; ne var ki Sultan II. Abdülhamit yine baskıyla Tesalya’nın büyük kısmını Yunanistan’ a bırakmak zorunda kaldı. Osmanlı askeri de Girit’ ten tamamen çekilecekti. 1908’ de İstanbul’ da Meşrutiyet ilân edilince, Girit’te yaşayan Rumlar da, Ada’ nın Yunanistan’ a bağlandığını ilân ettiler. Böylece Girit yüzünden savaşa giren Osmanlı Devleti, savaşı kazanmasına rağmen Girit’ i masa başında kaybetti.
Girit’ in kaybını başka adalar da izledi. Osmanlı Devleti’ nin ikinci büyük ada kaybı, Balkan Savaşı ( 1912- 1913) sonunda oldu.
22 Nisan 1912’ de İtalya donanması, (bu sırada Osmanlı donanması, Haliç’ te demirliydi) On İki Ada sularına gelerek, önce Stampalya Adası’ nı ele geçirmek suretiyle adaların istilasına girişti.
5 Mayıs 1912’ de General Ameglio, Rodos Adası’ nı ele geçirdi. Menteşe Adaları denilen bu adalardan 16’sı İtalyanların denetimine geçmiş oldu.
21 Ekim 1912’ de bir Yunan deniz filosu, Limni Adası’ na asker çıkararak burayı savaşsız işgal etti.
30 Ekim 1912’de Yunan Bahriye Nezareti, Taşoz, İmroz, Semadirek ve Bozbaba Adalarının ele geçirilmesini Yunan Donanma Komutanı Amiral Konduriotis’ e emretti. Amiral Konduriotis, bu emre uyarak İmroz Adası’ na çıktığında Ada’ nın 23 Ekim 1912 tarihine kadar boşaltılmış olduğunu gördü. Bu nedenle işgal olaysız olarak gerçekleşti.
Yine aynı tarihte Bozbaba (Ayastraki) da ele geçirildi.
1Kasım 1912’ de Yunan Donanma Komutanı, İmroz’ dan dönen birliklerle Semadirek Adası’ na geldi ve hükümet memurlarının çekilmiş olduğu Ada’ yı kolayca ele geçirdi.
3 Kasım 1912’de, İpsara Adası önüne gelen bir Yunan muhribi, Ada’ da karşı koyacak hiçbir kuvvet bulunmamasına karşın ateş açarak 4 Kasım 1912 günü Ada’ yı işgal etti.
7 Kasım 1912’ de Bozcaada önüne gelen bir Yunan filosu da, yine hükümet memurlarının çekilmiş olduğu Ada’ yı kolayca ele geçirdi.
17 Kasım 1912’de Nikarya Adası, hiçbir olay çıkmadan Yunanlılar tarafından işgal edildi.
Yunanlılar, 3 Aralık 1912’ de Sakız Adası’ nı, 20 Aralık 1912’ de Midilli Adası’ nı ele geçirdiler.
En son 16 Mart 1913’ te Sisam Adası, Yunanlıların işgaline terk edildi.
Osmanlı Devleti, 30 Mayıs 1913’ te Türk tarihinin en ağır antlaşmalarından birini imzaladı. Balkan devletleriyle imzaladığı Londra Antlaşması’ yla Girit Adası hariç, Ege adalarının geleceğini tayin hakkını büyük devletlere bıraktı ve 14 Kasım 1913’ te Yunanlılarla imzaladığı Atina Barış Antlaşması’ nın 15’inci maddesiyle de bu hususu teyit etti.
Londra Antlaşması’ na göre “Ege Adaları’ nın geleceğinin saptanması büyük devletlere bırakılacaktı.” Böylece Osmanlı Devleti, Ege Adaları’ nı fiilen kaybetti.
Osmanlı Devleti, daha sonraları Ege Adaları’ nın Yunanistan’ a bırakılmasına tepki gösterdi; Midilli ve Sakız gibi Anadolu kıyılarına yakın adaları Yunanistan’ a bırakmamak için diplomatik girişimlerde bulundu, ancak başta Fransa olmak üzere Avrupalı devletlerin buna karşı çıkmaları üzerine Ege Adaları’ ndan vazgeçti.
On İki Ada, 1911 Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyanlar tarafından işgal edilmişti. Osmanlı Devleti, savaşın sonunda İtalya Krallığı ile (Lozan’ ın bir semti olan Ouchy’de) imzaladığı 18 Ekim 1912 tarihli Uşi Antlaşması ile On İki Ada’ yı Balkan Savaşı bitinceye kadar İtalya’ ya bıraktı. Böylece Trablusgarp Savaşı sonunda İtalya, hukuk yönünden olmasa da fiilen On İki Ada’ ya, daha geniş anlamıyla Ege Denizi’ ne yerleşmişti.
Kısa bir süre sonra başlayan I. Dünya Savaşında İtalya’ nın Müttefikler tarafına geçmesi ve Osmanlı’ nın İtalya’ ya karşı savaşması ve sonunda I. Dünya Savaşı’ nda yenilmesi üzerine On İki Ada hukuksal olarak da elden çıktı.
Kaybedilen adalardan Cezayir-i Bahî Sefîd (Akdeniz Adaları) Vilayeti ( 6 kazalı Rodos, 4 kazalı Sakız, 3 kazalı Midilli, 3 kazalı Linni sancakları): 9 690 km2, nüfus 415 000 idi. Sisam Adası 833 km2, 80 000 nüfus; Girit Adası 8 379 km2, 344 000 nüfus idi.
Devam edeceğiz.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun!